| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2025 |
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyelerimiz, milletvekillerimiz, çok kıymetli bürokratlarımız ve basınımızın güzide mensupları; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Bakanımıza kapsamlı sunumları için teşekkür ediyorum. Tarım, bu ülkenin hem mazisidir hem de istikbali. Anadolu toprağı yıllardır hem milleti doyuran hem devleti ayakta tutan büyük bir bereket coğrafyasıdır. Saha bize açıkça göstermektedir ki üretici güçlendikçe ülkemiz de güç kazanmaktadır. Bu durum, bitkisel üretimden hayvancılığa, sütçülükten küçük aile işletmelerine kadar tarımın ve hayvancılığın bütün alanları için geçerlidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, kanaatimiz, küçük aile işletmelerinin güçlendirilmesi, üretici örgütlerinin etkinleştirilmesi ve ölçek ekonomilerini yakalayan modern yapılara dönüştürülmesidir. Üretim planlaması, izlenebilirlik ve pazar gücü güçlenmedikçe saha uygulamalarının istenen etkiyi göstermesi zaman zaman zorlaşmaktadır.
Seçim bölgem olan Kayseri ilimizde tarım alanında son dönemde ortaya çıkan olumlu tablo bizim için umut vericidir. Ekili tarım arazilerinin yüzde 22 artması, üretici sayısının 32 bine ulaşması hem politikaların sahadaki karşılığını hem de çiftçimizin üretime olan bağlılığını göstermektedir. Kadın kooperatiflerimizin elde ettiği başarıyı da ayrıca zikretmek isterim. Valimiz Sayın Gökmen Çiçek'in öncülüğünde yürütülen çalışmalar neticesinde Kayseri'deki 48 kadın kooperatifi yalnızca bir yılda 172 milyon liralık ciroya ulaşmıştır. Bu tablo, kadın üreticilerimizin tarım gıda ekosistemine nasıl güçlü bir katkı sunduğunu da göstermektedir. Kendilerine ve Sayın Valimize üretime sağladıkları vizyon ve katkı için şükranlarımı sunuyorum.
Yine, Kayseri'mizde yürütülen jeotermal kaynaklı sera OSB projesi tarımda modernleşmenin ve katma değerli üretimin önemli adımlarından biridir. Altyapı çalışmaları ilerlemektedir ve yakın vadede bölgemize istihdam ve üretim artışı sağlayacağı açıktır.
Sayın Bakanım, sahada gördüğümüz en temel beklentilerden biri planlamanın daha güçlü işletilmesidir. Üretici, ne ekeceğini ne kadar üreteceğini ve ürettiğini, kime satacağını bilmek istiyor. Belirsizlik azaldıkça hem verim artacak hem de fiyat istikrarı güçlenecektir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılmasını stratejik bir gereklilik olarak görüyoruz.
Bu bağlamda, şeker sektörü üzerinde de durmak istiyorum. Şeker pancarı Anadolu çiftçisini ayakta tutan, gıda sanayicilerimizin temel hammaddesi olan stratejik bir üründür. Kayseri ve çevre iller bu üretim yapısının merkezinde yer almakta, Kayseri Şeker ise hem istihdama hem de bölgesel kalkınmaya büyük katkı sunmaktadır. Pancar çiftçiye doğrudan gelir sağlayan, diğer ürünlerin ekimini mümkün kılan ve üretim döngüsünü de besleyen ana üründür. Dolayısıyla sektörde yaşanabilecek her aksama sadece pancarı değil tarımın bütününü etkileyebilmektedir.
Son yıllarda şeker sektöründe fiyat istikrarsızlıkları ve kayıt dışı tatlandırıcı kullanımı ciddi riskler oluşturmaktadır. 2025-2026 pazarlama yılı için açıklanan 3.100 TL pancar alım fiyatına rağmen şekerin maliyetinin yaklaşık yüzde 28 altında satılması fabrikaları maliyetin altında satış yapmak zorunda bırakmaktadır. Enerji, işçilik, nakliye ve finansman giderlerinin sürekli arttığı bir ortamda şeker fabrikaları pancarı ton maliyetinin üzerinde fiyatla alırken şekeri düşük fiyatla satmak zorunda kalmakta, bu da sektörde önemli bir nakit akışı dengesizliği yaratmaktadır.
Öte yandan, özellikle son iki yılda yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ve kayıt dışı nişasta bazlı şekerler kullanımının olağanüstü artış göstermesi planlı üretim modelini zayıflatmakta, PANŞEK verilerine göre tahsis edilen kota ile fiili üretim, fiili tüketim arasında 600 bin tonu aşan bir fark oluşmaktadır.
Sınırlarımızdan kaçak şeker girişi, transit ticaretten iç piyasaya yönelen ürünler ve kontrolsüz YYT ithalatı hem pancar üretimini hem de tüketici sağlığını tehdit etmektedir. Bu nedenle, yüksek yoğunluklu tatlandırıcı ve nişasta bazlı şeker kullanımının sıkı denetimi Türk Gıda Kodeksi'nde kullanılan şeker türünün etiketlerde açıkça belirtilmesi, YYT ithalatının kontrol altına alınması ve izinsiz kullanımına yaptırım uygulanması, melas ve kuru küspe ithalatının yerli üretim lehine sınırlandırılması, dâhilde işleme rejimi kapsamındaki şeker ithalatının iç piyasaya yönelmesini önleyecek tedbirlerin alınması, şeker satış fiyatının maliyetinin altında kalmasını engelleyecek düzenlemeler yapılması, kota yönetimi ve sektör denetiminin etkinleştirilmesi oldukça önemli konular arz etmektedir Sayın Bakanım.
2017 yılında Şeker Kurumunun kapatılmasıyla oluşan kurumsal boşluk saha denetimlerini zayıflatmış, kayıt dışılığın artmasına yol açmıştır. Bu yapının ya yeniden kurulması ya da Şeker Dairesinin güçlendirilmesi oldukça önemlidir. Kayseri Şekerin yıllardır başarıyla yürüttüğü kooperatif modeli ise sektör için güçlü bir örnektir. Çiftçisini faiz yükü olmadan, avans sistemiyle destekleyen sahaya hâkim bir yapı oluşturmuştur ancak sektör genelindeki ekonomik dalgalanmalar ve bu güçlü modelin sürdürülebilirliği açısından da risk oluşturmaya başlamıştır.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında şeker sektörünün hem ulusal gıda arz güvenliği hem de kırsal kalkınma açısından taşıdığı stratejik önemin dikkate alınması; fiyat istikrarı, kayıt dışılıkla mücadele ve güçlü bir kurumsal çerçevenin hızla tesis edilmesi sektörün öncelikli beklentileri arasındadır.
Sayın Bakanım, tüm bunların yanı sıra sahadan gelen diğer beklentileri de ifade etmek istiyorum: Hepinizin malumu olduğu üzere geçtiğimiz aylarda birçok bölgemizde afet düzeyinde bir kuraklık ve don hadisesiyle karşı karşıya kaldık. Bu nedenlerle ürün kaybının yüksek olması çiftçilerimizi Tarım Kredi ve Ziraat Bankası borçlarını ödeyemez hâle getirmiştir. Çiftçilerimiz ödeyemedikleri kredilerden dolayı faiz yüküyle karşı karşıya kalmakta, bu sebeple yeni krediye de erişememektedirler. Kuraklık desteklerinin ve mazot, gübre ödemelerinin öne çekilerek ivedilikle yatırılması çiftçimizi ciddi anlamda rahatlatacaktır. Bu destekler hem üretim planlamasını hem de çiftçinin finansal sürdürülebilirliğini doğrudan etkilemektedir.
Konuşmamın devamında seçim bölgem olan Kayseri'miz için son derece önemli gördüğümüz bazı proje ve ihtiyaçları ifade etmek, istiyorum: Köpek Göleti ve sulama işi, Develi Ovası Sol Sahil Sulamaları İkmali 2'nci Kısım, Develi Ovası Sol Sahil Sulamaları Ana İletim Hattı, Develi Ovası Sol Sahil Sulamaları İkmali 3'üncü Kısım, Develi 2'nci Merhale Ağcaşar S2 Sulaması, Develi 2'nci Merhale Ağacaşar Sulaması Yenileme, Kayseri Sarımsaklı Sulaması Yenileme İşleri'nin yatırım programına ivedilikle alınması ve gerekli ödeneklerin ivedilikle çıkartılması büyük önem taşımaktadır. Bu projelerin su verimliliği, tarımsal üretim gücü ve bölgesel kalkınma açısından elzemdir.
Son olarak dere ıslah projelerine öncelik verilmesi sahadaki en güçlü taleplerden biridir Sayın Bakanım. Geçtiğimi yıl Bünyan Güllüce Mahallesi'nde yaşanan taşkında Muhittin Saraç isimli bir vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Benzer acıların yaşanmaması için taşkın riski taşıyan bölgelerde ıslah çalışmalarının hızlandırılması önem arz etmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta siz olmak üzere Bakanlığımızın tüm bürokratlarına özverili çalışmaları ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyor, 2026 yılı bütçemizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.