KOMİSYON KONUŞMASI

KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Komisyon üyelerimiz, milletvekillerimiz, Sayın Bakanımız kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları, Sayıştay denetçileri; Tarım Bakanlığı bütçesinin ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını dileyerek sözlerime başlıyorum.

Tabii, görüşmekte olduğumuz bütçe son derece önemli. Tokat'ta ve Anadolu'nun dört bir yanında "Bu yıl tarlayı ekebilecek miyim?" diye düşünen milyonların kader bütçesidir. Yani hep önceki Türkiye diyorduk ya, işte önceki Türkiye'de 3 Kasım 2002'de ülke nüfusu 64 milyon; yaklaşık 22 milyonu köyde yaşıyor, üretiyor, tütün ekiyor, şeker pancarı ekiyor, aile tarımlarıyla meşgul oluyor, her evde küçükbaş, büyükbaş hayvan oluyor, kendine yeten bir ülke hâlinde devam ediyor idik. Bölgemden bir örnek vereyim: Geçen yıl 170 liraydı tütün, sigaranın kilosu 8.100 liraydı. İşte, özelleştirdik bunun 94'ü, 95'i, 2007'si, 2008'i yok, kararlar ülke ekonomisi açısından yanlış çünkü bunu saymaya başlarsak çok çıkar. Yani renkli bir kâğıt düşünün, Millî Piyango bileti, kâğıdı renklendirip basıyorsunuz satıp devlet para kazanırken kimse almaz oldu, onu da özelleştirdiler; farklı bir alana doğru gittik.

Tabii, Konya büyük bir ilimiz, Sayın Bakanım, Türkiye'de şeker fabrikaları ve şeker pancarı üretiminin neredeyse yüzde 70'e yakını su fakiri bu bölgede oluyor. Ayrıca, silajlık mısır ve tanelik mısır, diğer yem bitkileri gibi ülkenin çok ciddi bir planlamaya ihtiyacı var. Tabii, küresel ısınma diyoruz, iklim değişikliği diyoruz ama bu mazeret Türkiye Cumhuriyeti devleti için değil dünyadaki bütün ülkeler ve bütün insanlar, bütün bakanlıklar için. Öyleyse biz doğru bir strateji planıyla yol yürüyeceğiz. Yani tarıma, doğru sulamaya, doğru sularken, damla sularken de çiftçiyi doğru bir eğitimle sürdürebilir bir tarım politikası noktasında da kararlı eğiterek yol yürüyeceğiz. Yani Tarım Bakanlığının bütçesinde bu yıl çiftçinin alacağı rakam hak ettiğinin yaklaşık üçte 1'i kadar, işte, bu dolaylı değişik yollardan falan değil, köylerde yaş ortalaması 59, 60'a düşmüş Tokat gibi 8 büyük ovası olan -siz de çok iyi biliyorsunuz bölgemizi Sayın Bakanım- maalesef artık sadece Kazova'da 1 milyon ton domates üretirken 3 tane salça fabrikamız Balıkesir'e taşındı. Gelin, böyle bir tersten düşünelim, Sayın Bakanım, mesela diyorum ki ben Türkiye'de belli illerin, Ardahan, Kars, Ağrı, Van, Erzurum, Sivas, Bingöl, Muş ve birçok ildeki valilerimizi veteriner hekim yapalım. Yani temel gıdayı doğru alamayan insanın gelecekte o ülkeye çok farklı katkılar sunacağını düşünmek hayal olur. Yapay gıdalardan kurtarabilme adına, yani mikroorganizmamıza uygun, genetik yapımıza uygun tohumlarıyla, et politikasıyla, bitki çeşitliliğiyle bu yönde zaten 4-5 tane siyasal hukuk, kamu yönetimi mezunu vali yardımcıları oluyor. Bunu sanayi bölgelerine oturtabilirsiniz, Kocaeli'ye, Bursa'ya, Antep'e, Denizli'ye, Tekirdağ'a gibi geliştirilebilir.

Tabii, ülkemiz zor günler geçiriyor, dünya da geçiriyor. Yaşadığımız pandemi süreci bize neleri doğru yapmamız gerektiği noktasında bir şey oluşturdu. Benim ilimin yüzde 48'i orman Sayın Bakanım. Hani az önce arkadaşlar konuşuyordu sevgili iktidar partisi milletvekillerimiz de "Şu kadar ağaç diktik." diye oradan buraya laf yetiştirmeye çalışıyorlardı ama takdir edersiniz bir üç yüz yıl geçmeden o diktiğimiz ağaçlar bir ormanlık habitatı sağlayabilme şansına ve iklimine sahip değil. Öyleyse biz mevcudu koruyup üzerine ilave etmenin yoluna bakacağız. Tokat da Sayın Bakanım, maalesef, çok sayıda maden ruhsatı veriliyor, önemli kurumlar da sizde. Sizdekiler "Evet." dediği zaman diğerleri düşünmeden "Evet." diyor. Bu noktada o güzel coğrafi bölgeye hassasiyet istiyorum. Avrupa Birliğinin -siz de biliyorsunuz- 1.298 sayfa Kelkit Vadisi'nin korunmasıyla ilgili raporu var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Tokat) - Buradaki madenler konusunda birazcık daha hassasiyet istiyoruz.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Durmaz.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bir cümlem var tamamlayayım.

Çiftçilerin don olayından sonra bu yıl sağlık primlerini devletin yatırmasını, bunların borçlarının hiç değilse bu sene

birini ödeyemeyen, önümüzdeki yıl ikisini de ödeyemez." deyip kredi borçlarının iki yıl ertelenmesini talep etmiştik.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ederiz Sayın Durmaz.

Şimdi de söz sırası Sayın Mehmet Tahtasız.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Ayrıca damızlık hayvan konusunda Ziraat Bankası küçükbaş hayvanda 7.500 lira veriyor Sayın Bakan.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Bir cümleden iki cümleye dönüştü, konu değişti.

Mehmet Tahtasız, süreniz beş dakikadır.

Buyurunuz lütfen.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Takdir edersiniz; 15,16,17 bin lira bir damızlık. Hâl böyle olunca, mutlaka bunun gözden geçirilip...

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Mehmet Bey, süreniz başladı.

Buyurunuz.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Kadim Bey konuşurken nasıl konuşayım?

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Durmaz, rica ediyoruz, gerçekten. Sürelere uyarsak çok memnun oluruz.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakan, her 100 koyuna 1 çoban desteği yapılırken bu rakam 200'e çıktı.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Mehmet Tahtasız, buyurunuz.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Tekrardan...

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sürenizi başlattım. Arkadaşınıza söyleyeceksiniz, ben başlattım.

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Öyle bir şey olur mu efendim ya!

NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Böyle bir şey olabilir mi ya!

EVRİM KARAKOZ (Aydın) - Böyle bir usul var mı!

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Var tabii ki, burada herkes sürelere riayet ediyor.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bunun yeniden 100'e indirilmesi...