| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2025 |
GÜRSEL EROL (Elazığ) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, sayın milletvekili arkadaşlarım, Değerli Bakanlık bürokratları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, konuşmama başlarken 2026 bütçenizin Bakanlığa ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Tabii, buradaki konuşmacı arkadaşlarımızın, milletvekili arkadaşlarımızın, herkesin kendine göre bir gerçeği, seçim bölgelerinin de kendilerinden talep ettikleri, sorunlarının gündeme getirilmesiyle ilgili beklenti içinde oldukları ve kendilerinin de gündeme getirdikleri bir siyaset dili var. Benim siyasetteki genel tarzım, tespit ve tepki üzerine değil tespit ve çözüm üzerine bir siyaset dilim var. Bu anlamda da ilimin milletvekili Ejder Açıkkapı'yla kendi elimizde de bir siyasi birlikteliğimiz var, bugün de çok agresif çıkışları var. Ejder, Elâzığ'da hiç böyle değilsin, bugün farklı davranıyorsun; onu da belirteyim.
Sayın Bakanım, şimdi, biz aynı ilin milletvekilleriyiz. Ejder Bey AK PARTİ'nin 2 dönemdir milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu üyemiz, ben Cumhuriyet Halk Partisinin Elâzığ Milletvekiliyim. Çoğu zaman kendi elimizdeki sorunlara karşı hep ortak akılda ve çözüm noktasında da birlikte hareket ederiz. Konuşmamla ilgili değerlendirmeler yaparken de Ejder Bey'e buradan soru sorarak veya söylediğim şeylerle ilgili yorumunu da bekleyerek yapmak istiyorum.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Öyle bir usulümüz yok.
GÜRSEL EROL (Elazığ) - Elâzığ'da gerçekten kamu bütçesinden yeterli derecede kaynak alıyor muyuz? Alıyoruz yani gerçekten, Bakanlığın bütçesi planlanırken Elâzığ belki de Türkiye ortalamasından daha fazla bütçeden pay alan bir il, bu konuda hiçbir sorunumuz yok ama sorunumuz şu, planlama hatası yani kentin önceliklerine göre, beklentilerine göre, sorunların çözümüne göre bir planlama hatası var. Bununla ilgili iki örnek vereceğim: Birincisi, Hamzabey Barajı. Hamzabey Barajı yapıldığı zaman şu an güncel parayla 6 milyar liraya yakın para harcandı. Hamzabey Barajı yapılırken "Elâzığ'ın 2040 yılına kadar içme suyu sorunu kalmayacak." denildi ama 2025 yılındayız, Hamzabey Barajı kurudu, Hamzabey Barajı su tutmuyor, su sızıntısı, su kaçağı var ve şu anda şehir susuzlukla karşı karşıya. Öyle değil mi Ejder Bey? Bununla ilgili de... Cevap ver, korkma yani bundan korkacak bir şey yok çünkü kendi aramızda bunlar Elâzığ'da da konuştuğumuz konular.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Vekilim, bana söz hakkı verilirse konuşurum.
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Böyle bir usulümüz yok, cevap vermemesi daha iyi.
Buyurun.
GÜRSEL EROL (Elazığ) - Bak, bunu suçlamak anlamında sormuyorum yani biz bununla ilgili bir ortak çözümü birlikte geliştirdik anlamında örnekliyorum. Bununla ilgili de ilimizin Valisinin başkanlığında Belediye Başkanı ve milletvekilleriyle bir araya geldik, yeni bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu, gerek duyulduğunu kararlaştırdık. Ki düşünün Elâzığ'ın üç tarafı sularla çevrili, aslında yarımada Elâzığ Keban Barajı'ndan kaynaklı ama ne yazık ki şehrin içme suyunda sorun var. Hamzabey Barajı'nın maliyetinin de Belediyeye yüklenerek -Belediyede AK PARTİ'li- Belediye gelirinden kesilmesini kendi adıma doğru bulmuyorum. Niye? Çünkü oradan verimli bir sonuç alınamamış, bunun ekonomik külfeti Elâzığ Belediyesine yüklenmemeli.
İkincisi, Elâzığ bir tarım şehridir, ovalarımız son derece verimli, topraklarımız son derece verimlidir ama ne yazık ki Elâzığ'ı bir tarım şehri de yapamadık Sayın Bakanım. Yani bu sizden kaynaklı değil sizden önceki politikalardan kaynaklı sorunlarımız var. Suyla toprağı buluşturamadık, tarımı canlandıramadık, yeteri derecede tarımı Elâzığ ekonomisine katkı verir bir hâle gelemedi.
Şimdi, bunları yapmak varken mesela suyla ovaları buluşturup tarımı desteklemek varken biz gelen bütçeyi nerede kullandık? DSİ Bölge Müdürlüğünün binasının yeniden yapılması, lojmanların yıkılarak yeniden yapılması, şube müdürlüğünün yıkılarak yeniden yapılması. Doğru, Bakanlığınız yeteri derecede kaynak aktardı ama öncelik sırası yanlış yani mevcut bina zaten orada Elâzığ'ın ihtiyaçlarını gideren bir binaydı. Binayı yenilemek yerine biz sulama projelerine destek verseydik, oradaki köylü vatandaşımızı üretime dâhil edebilseydik, şehir adına yeni katma değer yaratabilseydik hem ülke ekonomisi için hem istihdam alanlarının yaratılmasıyla ilgili hem de şehrin ekonomik gelişmesi için daha doğru kararlar verirdik diye düşünüyorum.
Sayın Bakanım, Elâzığ'ın üretimde 2 tane marka değer üretimi var; bunlardan birincisi üzüm, ikincisi şeker pancarıdır. Şeker pancarındaki ambargodan, kotadan dolayı sıkıntı var yani bu kotanın artırılmasıyla ilgili bir talep var. İkincisi, üzüm. Elâzığ üzümü aromasından kaynaklı son derece seçkin ve damak tadı son derece güzel bir üzümdür ve Elâzığ'ın hemen diyebilirim ki her bölgesinde üzüm bağlarımız var, üretici üretiyor ama ne yazık ki satamıyor. Satamadığı için, üzüm üreticilerinin tekelleştirilmesinden kaynaklı alınmadığı için, alım olmadığı için son dönemlerde üzüm üreticileri geliyor ve piyasanın çok altında üzümleri alıyor.
Bu iki konuyla ilgili, bahsettiğim konularla ilgili sizden çözüm önerilerinizi 2026 bütçesinde çözmenizi bekliyor, tekrar Bakanlık bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim.