KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Sayın Başkan, kıymetli hazırun; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Freedom House'un, Özgürlük Evi'nin 2025 Dünya Özgürlükler Raporu'na göre Türkiye son on yılda özgürlüklerin en fazla gerilediği ilk 10 ülke arasında yer aldı. 2018 yılında "özgür olmayan ülkeler" kategorisine alınan Türkiye 2025 Raporu'nda da aynı kategoride kalmaya devam etti. 2025 Dünya Özgürlükler Raporu'nda dünyada özgürlüklerin gerilemesinde seçimle göreve gelen liderlerin otokratlaşmasının etkili olduğu belirtildi. Raporda seçim süreçlerinin manipüle edilmesi, muhalif adayların baskı altına alınması, medya üzerindeki denetim ve baskının artması, küresel demokratik gerilemenin temel sebepleri arasında gösterildi. Bize yabancı mı? Hiç de değil. Birçok uluslararası rapor ve endekse göre Türkiye'de hukukun üstünlüğü tanınmıyor ve hukuk devleti yok; yargı bağımsız ve tarafsız değil; bilgi edinme, toplanma ve ifade özgürlüğü yok; basın özgür değil ve toplumsal cinsiyet eşitliği kadınların aleyhine aşırı derecede bozuk.

Bu tespiti yaptıktan sonra İBB iddianamesiyle ilgili bir iddiadan bahsetmek istiyorum. İddianamede "38'inci İstanbul İl Kongresi'nde delegeleri satın alarak, desteklediği İl Başkanının seçilmesini sağlayan örgüt liderinin Cumhuriyet Halk Partisi 38'inci Olağan Kongresi'nde aday olarak Özgür Özel'i belirlediği, İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde yaşanan sürecin benzerinin genel kurultayda da yaşandığı, delegelerin satın alınarak Özgür Özel lehine oy kullanmaları sağlanmıştır. Olağan Kurultay'da yaşanan usulsüzlükler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma derdesttir." denmektedir, sayfa 3.272. Böyle bir cümleyi bir hukukçu, bir cumhuriyet savcısı nasıl yazabilir? Hukukçu iddialar karşısında ihtiyatlı olur, savcı hüküm olmadan varmış gibi davranamaz. Siz Adalet Bakanısınız ve HSK'nin da Başkanısınız. Defalarca soruldu, bu ve benzeri işleri yapanlar hakkında hiçbir işlem yapmıyorsunuz. Neden? Gücünüz mü yetmiyor? Davul sizde, tokmak başkasında mı? Kendi içinde demokratik yarış yapamayan, genel başkanlığa, il başkanlıklarına, hatta ilçe başkanlıklarına bile 2'nci bir adayın çıkmasına müsaade etmeyen bir parti, parti içi demokrasi anlamında yanından yöresinden geçemeyeceği bir partiyi savcılar, hâkimler eliyle paralize etmeye çalışıyor. Bir savcı çıksa ya da geçmişte çıksaydı deseydi ki "AKP'de parti içi seçimler göstermeliktir; ilçe başkanlarını, il başkanlarını, hatta genel başkanları bile tek bir kişi belirler; gün olur Ahmet Davutoğlu'nu genel başkan yapar sonra vazgeçer; gün olur "Binali" der. Büyük kongrede yapılan oylamalar göstermeliktir, yapılan iş ve işlemler Siyasi Partiler Kanunu ve atıf yaptığı kanunlara aykırıdır, kanunda öngörülen müeyyideler uygulanmalıdır." dese ne cevap verirdiniz? "Hadi oradan, sen işine bak! " demez misiniz. Şimdi, siz, elinizdeki devlet aygıtı ve atadığınız savcı ve kamu görevlileri eliyle rakibiniz bir siyasi partiye bunların yapılmasıyla ne kazanacaksınız? Millet size aferin mi diyecek? Sandıktan umudu kestiniz de yargı eliyle mi alt edeceksiniz bizi. Siz siyasetin en temel kuralını ihlal ediyorsunuz, bir siyasi partinin iç işine bir başka siyasi parti karışamaz; karışmak hadsizliktir, siyasi seviyesizliktir, siyaseten diptir.

Siyasette siyasi partiler açısından esas olan Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan denetim ve bu denetim kapsamında yapılan iş ve işlemlerle ilgili olan yanlış işlerin müeyyideye bağlı olmasıdır. Partilerin diğer iş ve işlemleri iç işleyişidir, milletten başka kimseyi ilgilendirmez. "Partilere cezayı millet keser, ödülü de millet verir." Siz hep böyle demez miydiniz? Şimdi ne değişti? Eskiden öyle diyordunuz, şimdi ne diyorsunuz? Biz devlete çöreklendik, ahtapot gibi yayıldık, buradan kalkmayız, kimse de bizi kaldıramaz mı diyorsunuz? Bu anlayışa hizmet edenler hangi hukuku okudu merak ediyorum. Millet kaldırır, hem de öyle bir kaldırır ki bir daha oturamayacak hâle getirir sizi.

İnsan Özgürlüğü Endeksi 2024 Raporu'na göre Türkiye'yi bu sıralamada Tanzanya, Papua Yeni Gine, Haiti, Moğolistan, Burkina Faso, Botsvana, Madagaskar gibi ülkelerin arkasına düşürmüş, gerisine düşürmüş yirmi beş yıllık AKP'nin iktidarının olmayan adaletinin Bakanı olarak karşımızda oturuyorsunuz.