| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2025 |
LATİF SELVİ (Konya) - Ben de teşekkür ediyorum arkadaşlar.
Üniversite sınavlarına giriş hususunda herhangi bir sınırlayıcı durum söz konusu değil, ondan dolayı da mezuniyeti uygun olan bütün arkadaşlarımız engelli veya engelsiz sınavlara katılabiliyor. Burada şu olabilir: Belki, engelli bireylerin isteğe bağlı olduğu için müracaat etmiyorlarsa bunun teşviki yapılabilir ve bunların da sınava girmesi mümkün olabilir, bu konuda çalışmalar olabilir. Millî Eğitim Bakanlığının da bu sınavlardaki kategorize etmeyle ilgili de birtakım tereddütleri ve birtakım önerileri de sanıyorum sizlerle de tartıştılar, tartışıyorlar, biz de görüşmüştük. Burada, bir dönemde 3 grup hâlinde ifade edilmesi normal bir değerlendirmedir, muhtemelen talepler de alanda görülen durum da dikkate alınarak bu şekilde yapılmış olabilir ancak bir dönemde yapılan mevzuat sonsuza değin sürdürülecek diye bir şey yok. Bugün, daha detay olarak konuyu değerlendirdiğimize göre sınıflandırmalarda da bu detaylar dikkate alınarak yeniden mevzuatın düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıca, sınav ücretinin yüzde 80'ini devlet olarak karşılamamız güzel bir şey ama bunun tamamı da karşılanabilir diye değerlendiriyorum yani engellilerin sınava girmesini teşvik amacıyla da önemli diye düşünüyorum.
Ayrıca, üniversitelerimizde elbette duyarlılığın artırılması ve bu hususta teşvik edici düzenlemeler önemli. Bunları kıymetli olarak değerlendiriyorum çünkü engelsiz yaşamı artık bütün alanlarda inşa edeceksek, burada herkese birtakım sorumluluklar düşüyor. Bunu yerine getirmeleri önemli. Bu konuda bütün üniversitelerin bir engelsiz üniversite çerçevesinde belli periyotlarla çalışmalarını artırıcı bir faaliyetinin olması lazım ve bu konuda da yine denetimlerde de belirtmiştiniz hatırlatmalar yapıldığını, uyarılar yapıldığını, bunun da gerçekleşmesi gerekiyor çünkü üniversiteler müstakil bütçeli kurumlar olduğu için bütçesini siz vermiyorsunuz, tavsiyesini yapıyorsunuz, üniversite bunu yaparsa yapabildiği kadar yapıyor, onun inisiyatifine kalmayacak bizim de birtakım önerilerimiz olur diye değerlendiriyoruz.
Ayrıca, engelli bireylerin istihdamıyla ilgili konularda tabii ne ÖSYM ne üniversiteler doğrudan istihdam sağlayan kurumlar değil bu konuda, ona kaynaklık edecek imkânı sağlıyorlar. Burada da çocuklarımızda bizim yaptığımız görüşmelerde şunu fark ediyoruz: Sınavlardan sonra iki yıl boyunca çift yıllarda sınavlar yapıldığından dolayı iki yıl sınav sonuçlarını kullanabiliyorlar. Burada, mesela bu yıl içerisinde Millî Eğitim Bakanlığı kota üstü atama gerçekleştirdi. Bu konularda da bütün kurumların yalnız başına yüzde 3'le sınırlı kalmaması elbette ki arzu ettiğimiz bir şey ancak burada şunu da belirtmiş olalım: Kotanın konması avantaj sağlıyor, dezavantaj değil çünkü şöyle bir şey var: Eğer diğerleriyle yarışır pozisyonda kaldığında belki o yüzde 3'ü dolduramayabilir ama kota oranını yükseltmek suretiyle daha fazla istihdamı sağlamak, özellikle buraya ayrılmasını sağlamak ancak kurumlar bununla da sınırlı kalmamalı. Tabii, maliyeyi ilgilendiren tarafları var, özel sektörde de bu konular aynı şekilde tartışılıyor. Burada biz, alan genişliği oluşturduğumuzda öğrencilerin iyi yetişmesi ve belli sınırlı alanlarda değil de birçok alanda hizmet edebileceği imkânları olduğunda istihdam da daha kolay olabiliyor, onu da görüyoruz.
Bu sınav belgeleri de çocuklarımız için bir imkân sağlayacağına göre özel sektör de bazen "Sizin başarınız ne?" diyebiliyor. Bu konuda sınav sistemini yeniden yalnız başına teknik boyutuyla -çok hassasiyetle çalıştığınızı biliyoruz ama-bunun bir de daha geniş çerçevede imkân sağlayacak şekilde düzenlenmesinde fayda var.
Teşekkür ediyorum.