| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2025 |
MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyelerimiz, milletvekillerimiz, çok kıymetli bürokratlarımız, basınımızın güzide mensupları; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikle Sayın Bakanımıza kapsamlı ve bilgilendirici sunumları için teşekkür ediyorum.
Bugün burada sadece bir bakanlığın bütçesini değil, Türkiye'nin şehircilik vizyonunu, afetlere karşı direncini, sosyal devlet ilkesini ve milletimizin yarınlara dair umutlarını konuşuyoruz. Bu çerçevede, göreve geldiği günden bu yana durmaksızın çalışan, her afette, her projede milletimizin yanında olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum Beyefendiye ortaya koyduğu güçlü irade ve hizmet anlayışından dolayı özellikle teşekkür etmek istediğimi ifade etmek istiyorum.
Ülkemiz son yıllarda çok ağır sınavlardan geçmiştir. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilimizi doğrudan etkilemiş, on binlerce canımızı yitirmemize, yüz binlerce yapının yıkılmasına veya ağır hasar almasına sebep olmuştur. Enkaz başında yaşanan çaresizlik, ailelerin birbirine sarıldığı o anlar, arama kurtarma ekiplerimizin günlerce süren mücadelesi ve nice hayal bile edilemeyecek acı manzara... Deprem bölgesine ilk anlardan itibaren gidip çalışmalara bizzat şahitlik etmiş bir insan olarak söylüyorum ki bu felaket hepimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Milletimiz bir kez daha kenetlenmiş, büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir. Bu süreçte Sayın Bakanımız Murat Kurum'un ilk andan itibaren sahada vatandaşlarımızın yanında olması, Bakanlığımızın çalışmalarıyla afetin on beşinci gününde deprem konutlarının temellerinin atılması, kırk beşinci günde ilk anahtar teslimlerinin yapılması gibi dünya literatürüne girecek hızda yürütülen çalışmalar devletimizin kriz anlarındaki gücünü ve kararlılığını ortaya koymuştur. Bugün afet bölgesinde 350 bininci konutun anahtar teslimine ulaşılmış olması bu büyük emeğin en somut göstergesidir. Bu hizmetlerin neferleri olan tüm işçilere, mimarlara, mühendislere ve bürokratlarımıza huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Elbette ki yalnızca 6 Şubat değil, İzmir ve Elâzığ depremleri, Malatya'daki sarsıntılar, en son Balıkesir'de meydana gelen depremler, ülkemizin deprem gerçeğini her defasında acı bir şekilde hatırlatmaktadır. Ege ve Akdeniz'de yaşanan büyük orman yangınları, Karadeniz'deki sel ve heyelan felaketleri, düzensiz yağışlar, aşırı sıcaklıklar ve şiddetli meteorolojik olaylar iklim değişikliğinin artık hayatımızı doğrudan etkileyen bir gerçek hâline geldiğini göstermektedir. İşte bu nedenle, bugün görüştüğümüz bütçe, afet yönetimini, dirençli şehirleşmeyi, çevre güvenliğini ve iklim değişikliğine uyumu kapsayan bütüncül bir yaklaşımın ürünüdür. Bu bütçe, hem devletine ve milletine ömrünü adamış Cumhur İttifakı liderlerinin vizyonunun hem de akademik, bürokratik ve siyasi tecrübesini sahada harmanlamış bir Bakanın birikiminin yansımasıdır. Bu kapsamda, uygulamaya alınan yerinde dönüşüm modeli Türkiye'nin afetlere karşı şehirleşme anlayışında bir dönüm noktası olmuştur. Vatandaşlarımızın kendi mahallelerinde, kendi parsellerinde güvenli ve modern yapılara kavuşmasını sağlayan bu model sosyal dokuyu koruyan, şehirlerin kültürel kimliğini yaşatan ve toplumun psikolojik direncini güçlendiren son derece değerli bir yaklaşımdır. Bu politika, modern şehircilikte esas alınan yerinde iyileştirme ve sosyal sürdürülebilirlik ilkelerinin güçlü bir örneğidir. Bakanlığımız sadece deprem odaklı değil, iklim değişikliğine uyum sağlayan şehir modelleri, sürdürülebilir kentsel planlama, yeşil alan stratejileri, atık yönetimi politikaları ve hava, su, toprak kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarla da takdire şayan kapsamlı bir dönüşüm yürütmektedir. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak hazırladığı 2053 net sıfır emisyon hedefi özellikle enerji verimliliği, karbon ayak izi azaltımı ve doğa dostu şehircilik uygulamaları açısından gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir ülke bırakmayı amaçlayan büyük bir vizyondur.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler çevreye duyarlı kalkınma modelinin ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez olduğuna inanıyor, doğal değerlerin korunmasını millî bir görev olarak görüyoruz. Şehirlerin kimlikli, düzenli ve estetik bir çerçevede genişlemesi, insan-doğa uyumunun sağlanması, milletimizin güvenli, sağlıklı ve modern yaşam alanlarına kavuşması bizler için öncelikli hedeftir.
Bütün bu genel çerçevenin yanında Bakanlık tarafından yürütülen sosyal konut projeleri Türkiye'nin son yıllarda hayata geçirdiği en büyük sosyal devlet uygulamalarından biri olmuştur. TOKİ eliyle yürütülen 1 milyon 750 bin konut, özellikle dar gelirli ailelerin güvenli ve modern yaşam alanlarına kavuşmasına imkân sağlamıştır. Bu projeler sadece barınma ihtiyacını karşılamakla kalmamış, şehirlerin silüetini yenilemiş, gecekondu alanlarını dönüştürmüş, sosyal huzuru ve toplumsal refahı desteklemiştir. 50 bin, 100 bin ve 250 bin sosyal konut projeleri cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı şehircilik hamleleri olarak tarihe geçmiştir. Yüzyılın konut projesi kapsamında hedeflenen 500 bin sosyal konut Türkiye Yüzyılı vizyonunun, insan merkezli şehircilik anlayışının en güçlü yansımasıdır, Gençlere, emeklilere, engellilere, şehit yakınlarına ve dar gelirli vatandaşlara öncelik verilerek yürütülen bu projeler sosyal devlet ilkesinin en somut karşılığıdır. Kiralık olarak sosyal konut modeli, ilk kez ev sahibi olacak vatandaşlar için getirilen finansman kolaylıkları, uygun ödeme seçenekleri ve yerinde dönüşüm yaklaşımıyla birlikte Bakanlığın konut politikaları hem erişilebilir hem de sürdürülebilir bir nitelik kazanmıştır. Millet bahçeleri ise şehirlerde yeşil alan kapasitesini artırmış, vatandaşların dinlenme, spor yapma ve sosyalleşme ihtiyaçlarına modern çözümler sunmuştur. 313 millet bahçesinin tamamlanması, 229 millet bahçesinin yapımının devam etmesi ve onlarca yeni millet bahçesinin planlanması, Türkiye'nin çevre vizyonunun pratiğe yansımış hâlidir. Bu projeler yalnızca park değildir. Çevresel duyarlılığı artıran, çocuklarımızın doğayla bağını güçlendiren, şehirlerin nefesini açan, sosyal dayanışmayı güçlendiren modern yaşam alanlarıdır.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak, çevre politikalarını millî bir emanet olarak görüyoruz. Bizim için tabiatın korunması yalnızca bir çevre hassasiyeti değil, aynı zamanda vatan müdafaasının ayrılmaz bir parçasıdır. Ormanlarımız, meralarımız, akarsularımız, göllerimiz, dağlarımız ve ovalarımız bu milletin kültürünün, tarihinin ve kimliğinin temel unsurlarıdır. Bu nedenle, çevreyi tahrip eden her girişimin karşısında durmak, doğal yaşam alanlarını korumak, şehirlerin ruhunu yok eden plansız yapılaşmaya itiraz etmek Milliyetçi Hareket Partisinin köklü siyasi duruşunun doğal bir sonucudur. Genel Başkanımız, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin yıllardır dile getirdiği "Tabiat millî varlıktır." yaklaşımı bugün Türkiye'nin çevre politikalarına yön veren ilkesel bir tutum hâline gelmiştir. Bu çerçevede, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesi yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda küresel sorumluluğun, bölgesel liderliğinin ve çevresel adalet anlayışının da gereğidir. Karbon ayak izinin azaltılması, sanayide yeşil dönüşüm, enerji verimliliği, atık yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi alanlarda atılan adımlar, ülkemizin iklim kriziyle mücadelede uluslararası standartları yakalama kararlılığının açık göstergesidir.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; toparlayacak olursak, etki ve yetki alanı son derece geniş olan ve Türkiye'nin afetlere hazırlığı, şehirleşme politikaları ve çevre yönetimi bakımından hayati bir rol üstlenen bu Bakanlık için ayrılan bütçeyi son derece olumlu buluyoruz. Görüşmekte olduğumuz 2026 yılı bütçesinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı için 275 milyar 11 milyon 91 bin Türk lirası, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı için 111 milyar 125 milyon 662 bin Türk lirası, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü için 15 milyar 962 milyon 597 bin Türk lirası, Meteoroloji Genel Müdürlüğü için 6 milyar 86 milyon 888 bin Türk lirası, İklim Başkanlığı için 563 milyon 370 bin Türk lirası kaynak ayrılmış olması devletimizin şehircilik, afet yönetimi ve iklim politikalarına verdiği önemin en somut göstergesidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler milletimizin güvenli yuvalarda yaşaması, şehirlerimizin depreme dayanıklı hâle getirilmesi, sosyal devlet projelerinin güçlendirilmesi ve Türkiye Yüzyılı'nın güçlü şehirler vizyonunun hayata geçmesi adına Sayın Bakanımız Murat Kurum'un yürüttüğü tüm çalışmaları gönülden destekliyoruz çünkü şehirleri dönüştürmek geleceği dönüştürmektir. Güçlü şehirler ise güçlü Türkiye'nin en önemli teminatıdır.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; konuşmamın bu bölümünde seçim bölgem olan Kayseri'nin yatırımlarını, taleplerini ve devam eden projelerini değerlendirmek istiyorum: Kayseri, üretim kabiliyeti, sanayi altyapısı, ticaret hacmi, ihracat gücü, üniversiteleri, tarımsal potansiyeli ve çalışkan insanıyla Türkiye'nin yükselen şehirlerinden biridir. Cumhur İttifakı'nın vizyonunu en güçlü şekilde yansıtan şehirlerden biri olan Kayseri, çevre ve şehircilik alanında da son yıllarda önemli bir dönüşüm yaşamaktadır. Kayseri'mize kazandırılan 1 milyon 260 bin metrekarelik Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi sadece bir rekreasyon alanı değil, şehrin merkezine nefes aldıran, sosyal buluşma noktaları oluşturan ve çevresel kaliteyi artıran dev ölçekli bir vizyon projesidir. Bu dev proje için sizlere minnettarız Sayın Bakanım. Kocasinan Erkilet Millet Bahçesi yüzde 99 seviyesine ulaşmış olup tamamlandığında bölge halkının sosyal yaşamına büyük değer katacaktır. Hacılar Millet Bahçesi yüksek rakımlı bu ilçemize modern bir nefes alanı kazandırmış; yürüyüş yolları, spor alanları ve yeşil dokusuyla hem gençlere hem ailelere hizmet eden önemli bir sosyal donatı hâline gelmiştir. Talas Millet Bahçesi'nin birinci etabının tamamlanmış, ikinci etabının ise ihale aşamasına gelmiş olması Talas'ın artan nüfus ve kentleşme baskısına karşı güçlü bir çevresel adım niteliğindedir. Kocasinan Keykubat Millet Bahçesi tamamlandığında Kayseri'nin en büyük çevresel yatırımlarından biri olarak şehrin toplam yeşil alan kapasitesini ciddi ölçüde artıracak, daha sağlıklı, daha yaşanabilir ve estetik bir kentsel dokuya katkı sunacaktır.
Sosyal konut yatırımlarında Kayseri, Türkiye'de örnek gösterilen illerden biridir. İncesu, Tomarza, Melikgazi, Kocasinan, Sarıoğlan, Develi, Felahiye, Hacılar ve Bünyan ilçelerinde yapımı süren ve tamamlanan projelerle binlerce aile modern ve güvenli konutlara kavuşmaktadır. Bu projeler bir yandan şehrin deprem riskine dayanıklılığını artırırken diğer yandan yeni yaşam alanları ve sosyal donatılarla yaşam kalitesini yükseltmektedir.
Kentsel dönüşüm alanında Kayseri'ye sağlanan 1 milyar 542 milyon liralık destek riskli yapı stokunun yenilenmesi açısından hayati önemdedir. Rezerv yapı alanlarında yürütülen çalışmalar, vatandaşlarımıza verilen kira yardımları, dönüşüm projeleri ve altyapı yatırımları şehrimizi dirençli şehir olma vizyonuna bir adım daha yaklaştırmaktadır.
2025 yılı yatırım programında Kayseri'ye ayrılan 1 milyar 130 milyon lirayı aşan kaynak su ve kanalizasyon hatlarından katı atık tesislerine, çevre düzenlemelerinden yeni altyapı projelerine kadar geniş bir alanda kullanılmakta, şehrin geleceğini güçlü bir yatırım yapılmaktadır. Kayseri üretimde güçlü, şehirleşmede planlı, çevrede duyarlı, millet bahçeleriyle nefes alan, sosyal konutlarıyla güçlenen bir şehir olarak Türkiye Yüzyılı vizyonunun önemli taşıyıcı kolonlarından biridir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler Kayseri'nin her ilçesinin talebini, yatırım ihtiyacını ve gelişim hedefini yakından takip ediyor, şehrimizin Türkiye'nin marka şehirleri arasında yerini daha da sağlamlaştırması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu manada şehrimiz için size ve kıymetli bürokratlarımıza iletmiş olduğumuz taleplerimizin olumlu geri dönüşleri için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, son olarak, yalnızca seçim bölgem için değil, tüm şehirlerimiz için son derece elzem gördüğüm bir hususa temas etmek istiyorum. Hepimizin sıklıkla dile getirdiği üzere iklim değişikliğinin artık inkâr edilemez şekilde hayatımızı ve şehirlerimizin işleyişini dönüştürdüğü aşikârdır. Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki mevcut kentsel altyapılarımız bu hızlı değişim karşısında gerekli uyumu gösterememektedir. Kayseri özelinde baktığımızda, şehrimiz kimi zaman bir ayda alması gereken yağış miktarını yalnızca bir saat içinde almaktadır. Bu ani ve yoğun yağışlara karşı geçmiş iklim verilerine göre inşa edilmiş altyapı sistemleri yetersiz kalmakta, mevcut yapılar yeni iklim gerçekliğine cevap verememektedir. Gerek merkezde gerek ilçelerde yaşanan altyapı sorunlarının artık yalnızca yerel yönetimlerinin imkânlarıyla çözülmesi mümkün görülmemektedir. Sel baskınları, taşkınlar, altyapı çöküşleri ve drenaj problemleri günlük yaşamı aksatmanın ötesine geçerek şehir güvenliği, düzeni ve sürdürülebilirliği açısından da bir beka meselesine dönüşmüştür.
Bu nedenle, iklim değişikliğinin doğrudan etkilediği şehir altyapılarının güçlendirilmesi amacıyla afet ve altyapı yatırımlarının merkezî hükûmet bütçesi içerisinde öncelikli olarak ele alınmasını ve söz konusu çalışmaların merkezî bütçeden desteklenmesini zaruri olarak görüyoruz. Zira, afet gerçekleşmeden alınacak tedbirler afet sonrası müdahalelerden hem daha insani hem de daha ekonomik olacaktır.
Sayın Bakanım, bu değerlendirmelerimden sonra sizlere yapmış olduğunuz çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum, Allah güç, kuvvet versin diyorum.
2026 yılı bütçemizin de hayırlara vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum, sağ olun.