| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2025 |
MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Bakan, Kıymetli Başkanım, değerli bürokratlar ve Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli hazırun, karar raporu 2025'e göre 2024'te hiçbir ilimiz Dünya Sağlık Örgütüne göre temiz hava sınıfına giremedi. PM2.5 kirliliği nedeniyle 2024'te 62.644 kişi erken yaşamını yitirdi. Bu 30 yaş üzeri tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 13'üne karşılık geliyor. PM2.5 düzeyleri DSÖ'nün önerdiği seviyelere çekilebilirse yılda 60 binin üzerinde ölüm önlenebilecek. Bakınız, veriler ortada iken Bakanlığın bu konudaki çalışmaları nelerdir? Temiz hava sınıfına girebilmek için geliştirici önlemler yapılıyor mu? Temiz hava sınıfına girmeye aday illerimiz hangileridir? İl bazında alınacak önlemlerin kategorisi hangi kriterlere göre yapılmaktadır? PM2.5 maruziyetinin KOAH, iskemik kalp hastalığı, inme, akciğer kanseri ve diyabet kaynaklı ölümlerle güçlü ilişkisi olduğu, uzun süreli maruziyetin demans riskini artırdığına dair bilimsel kanıtlar karar raporu 2025'te var. THHP'nin hesaplamasına göre hava kirliliğinin Türkiye ekonomisine yıllık maliyeti yaklaşık 138 milyar dolar. Bu rakam 2024 GSYH'nin yaklaşık yüzde 10'u seviyesinde yani önlenebilir kirlilik yüzünden hem on binlerce insanımızı hem de milyarlarca dolarımızı kaybediyoruz. Buradan yetkilileri milletimizin canına da malına da kasteden bu kirliliği ortadan kaldırmaya davet ediyorum çünkü temiz bir havayı solumak en temel insan hakkıdır.
Değerli hazırun, Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından Mart 2023'te yayınlanan Kahramanmaraş ve Hatay depremleri raporuna göre depremin maliyeti yaklaşık 104 milyar dolar. Deprem sebebiyle oluşan hasarın en önemli kısmı yaklaşık 57 milyar dolarla konut hasarı. Maksadımız deprem felaketi üzerinden ahkâm kesmek değil fakat bu rakamlar da insanı üzüyor. Bakınız, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının deprem raporu kapağında "asrın birlikteliği" yazıyor. "6 Şubat depremleri asrın felaketi" "Yardım gecesi düzenlendi." "Türkiye tek yürek" gibi bulunan isimler, kullanılan ifadeler anlam yüklü. Biraz da anlamı yapacağımız nitelikli işlere mi yüklesek? Mesela hemen "vergi" deyip vatandaşa güvenmesek de hava kirliliğindeki bu devasa maliyeti mi düşürsek? Mesai trafik cezalarına değil de havayı kirletenlere mi biraz yüklensek?
Sayın hazırun, en büyük gelir kalemi vergiler. Oysaki raporlar, rakamlar ortada. İcraat makamları aynı zamanda çözüm makamı da olsa vatandaşın yükü hafifleyecek. Bütçeden aktarılan devasa paralar eski yüzyıllardan kalma meselelere değil, çağın gerekliliği, hatta belki de çağın ilerisinde olan meselelere ayrılmalıdır.
Değerli hazırun, malumunuz, Gebze'de elim bir hadise yaşadık. Maalesef bir ailemiz yıkılan bina altında kalarak can verdi, Rabbim gani gani rahmet eylesin. Bina çöktükten sonraki yaşananlar tam bir fecaat. Yaklaşık 900 kişi saatlerce arama kurtarma faaliyeti yaptı. 900 kişi, bir bina; sonuç, saatler sonra ancak cenazesine ulaşılabildi. İnsan düşünmeden edemiyor, sürekli İstanbul'da deprem ihtimali konuşuluyor. Allah esirgesin, 900 kişi bir binada bu kadar saat sonra sonuç alıyorsa koskoca İstanbul'da neler olabilir? Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ancak sorumluluk icabı bunları da belirtmek mecburiyetindeyiz. Deprem ve deprem gibi konularda ortak bir hassasiyet geliştirilmelidir. Başımıza bir şeyler gelince değil, gelmeden, ortak akılla yürütelim. Geleceğimize enkazlar değil, bahar bahçe bırakalım.
Değerli hazırun, ülkemizde yoksulluğun ne kadar derinleştiğinin en büyük kanıtı Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yardımlaşma Programı'nın bütçesinin 2025/26 döneminde neredeyse 5 katına çıkarılmasıdır. Peki, bütçenin bu kadar artması yoksulluğu engelleyecek mi? Yoksullukla mücadele para dağıtılarak mı engellenir? Bütçe üretimi artırmaya değil, var olanı harcamaya göre dizayn edilmiş. Böylelikle çözümler üretilemiyor, yaralar pansuman edilmeye çalışılıyor. Bizim pansiyona değil, yaraları kapatmaya ihtiyacımız var. Bizim yoksulluğu yönetmeye değil, yoksulluğu ortadan kaldırmaya ihtiyacımız var.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesinin devletimize, milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Çevreyi korumak aklın gereğidir diyorum, hazırunu saygıyla selamlıyorum.