ALİ KARAOBA (Uşak) - Ben öncelikle sunumunuz için çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, Erzurum'u da dinledik, sizi de dinledik. Aslında, aklın yolu bir yani burada engelli vatandaşlarımızı hayata ne kadar daha çok dâhil edersek... Erzurum'un sunduğu bir tane öneri vardı, Sosyal Güvenlik Kurumunun ortez, protezlerin ödemesiyle ilgili inanılmaz komik rakamlar vermesi. Bunlarla ilgili belediyenin yardıma zorlanması, aslında bir yerde sistematik bir merkezde toplanması gerektiği duygusunu bize anlatıyor.

Bence güzel hizmetler yapıyorsunuz, başarılar diliyorum. Baktım ben, her dalda bir hizmet var ama tabii İstanbul çok büyük bir megapol, çok kolay işler değil. Her belediye kendi açısından hayatı kolaylaştırmak için çaba sarf ediyor. Gerçekten, ortak konuları ortak akılla ortaklaştırma zorunluluğumuz oluşmuş. İşte, cezayı kim yazacak, nasıl yazacak da... Yani biz aslında burada, Emine Hanım da söylemişti biraz önce, dönüp dolaşıp aynı şeyleri konuşuyoruz. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok, sorunlar açık, net. Onun için, belediyeler çaba sarf ediyor, uğraşıyor ama merkezî hükûmet ile belediyelerin, hatta bütün belediyelerin, Belediyeler Birliğinin birlikte, koordine, merkezlerle, herkesin iyi yaptıklarını alarak bu ülkeye yaygınlaştırması gerekir.

Mesela, biz Trabzon'da gittik, "mutlu köy" diye, "en mutlu köy" diye bir hizmeti gördük, gerçekten hepimiz çok hayran kaldık. Yani, orada engelli vatandaşlarımız istihdama katılmış, marul dikiyor, ekiyor, işte seracılık yapıyor, ince, iğne işler yapıyor ve bundan çok mutlu oluyor. Yani kendisi gibi olan çocukları da gördüğünde o yaşam merkezi içerisinde gerçekten mutlu bir köy olmuş. Bunların yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum.

Sunumunuz için çok teşekkür ediyorum. Çok büyük bir şehri, bu kadar kısa sürede, hâkim olarak sunmuş olmanızdan dolayı da teşekkür ediyorum, sağ olun.