| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak engellilere yönelik İstanbul'daki süreçler, verdikleri hizmetler, tespit ettikleri aksayan konular ve öneriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 04 .11.2025 |
OTURUM BAŞKANI FATMA ÖNCÜ - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Başka var mı arkadaşlar?
Evet, o zaman ben de bir iki bir şey söyleyerek... Sizlere hakikaten çok teşekkür ediyorum. Tabii, yerel yönetimlerin sorumluluğu çok fazla ama kolektif bir çalışma gerekiyor hep beraber. Öncelikle bilinci oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Hatta ben bir ara öneride bulunmuştum bütün Komisyon üyelerine, arkadaşlarıma demiştim ki -bilmiyorum hatırlıyorlar mı- şöyle evde bir saat gözünüzü kapatarak hareket etmeye çalışın, tekerlekli sandalyeye oturarak lavaboya gitmeye çalışın ya da dışarıdaki işlerinizi görmeye çalışın, kamu binalarındaki ihtiyaçlarınızı gidermeye çalışın tek başınıza ya da kulaklarınızı kapatın ve kapının nasıl çaldığını, herhangi bir elektronik malzemenin sinyali nasıl verdiğini vesaire, günlük bireysel ihtiyaçları algılayabilmek için... Aslında bu, farkındalık açısından çok değerli ve çok önemli, empati dediğimiz şey. Sürekli şöyle bir ifade kullanıyoruz arkadaşlar -hazır mikrofonu da bulmuşken- işte "Engelli adayıyız. Engellilere ayrı bir tanımlama, ayrı bir kontenjan..."
Mesela -az önce Genel Müdürümüze söyledim- sokağa çıktığınızda, mimari olarak neredeyse yüzde 90'ı hiç birbirine benzemiyor, rampaları kullanabilir; orayı yapan mimarı, inşaat mühendisini mutlaka ve mutlaka tekerlekli sandalyeye oturtup "Hadi şuradan bir çık, ben bir göreyim." demek gerektiğine inanıyorum ben bunu anlayabilmesi için. Ayrıca, bir de temel insan haklarına baktığınızda, işte arkadaşımızın birisi, sanırım Elif Başkanım söyledi "Hâlâ kamudaki "özürlü" ifadeleri değiştirilmemiş -kanununda düzenlenen- mevzuatlarda değiştirilmemiş, hâlâ bunlar kullanılıyor." diye. Aslında neyin, hangi kelimenin tanımlandığının önemi yok. Birlikte yaşıyoruz ve hakikaten ben engelsiz bir insan tanımadım: Kimi gözlük kullanıyor, gözünde problem var; kimi sosyalleşemez, asansöre binemez gibi gibi... Yani mükemmel insan, herhangi bir problemi olmayan bir insanla ben karşılaşmadım, baktığınız zaman. O yüzden değerlendirirken de personelin, çalışan personelin de... Mesela, en son Trabzon seyahatimizde hakikaten hepimiz bazı tecrübeler yaşadık, keşke bunları yaşamasak. Bu işi gerçekten bir insani sorumluluk standartlarında algılayıp beraber dönüşeceğiz, birlikte dönüşeceğiz. O yüzden -bütün partiler, Meclisteki bütün değerli arkadaşlarımızın ortak iradesiyle kurulan bir Komisyon, çok da değerli- ben inanıyorum, sizin gibi hem yereldeki arkadaşlarımızın hem kamu kurumundaki arkadaşlarımızın bize katma değer sağlayıp çok güzel sonuçlar elde edeceğimize inandığım bir Komisyon.
Teşekkür ediyorum, çok sağ olun.