KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, sayın milletvekilleri, Değerli Bakan Yardımcıları, bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, kapsamlı sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Türkiye’nin sanayi ve teknolojide aldığı mesafeyi, kazanımlarını, bilimin ve bilimsel düşüncenin çıktılarının sanayiyle entegrasyonu sonucunda elde edilen yerli ve millî katkıyı dikkatle takip ve takdir ediyoruz. On İkinci Kalkınma Planı’nda da ifade edildiği gibi, Türkiye’nin dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer alması, imalat sanayinin millî gelirdeki payının yüzde 30’un üzerine çıkarılması, yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatındaki payının yüzde 17’ye yükseltilmesi gibi yüksek plan hedeflerine ulaşmada Bakanlığınız politikaları kilit role sahiptir. Ekonomide uzun dönemli, istikrarlı bir büyümenin sağlanması sürdürülebilir sanayi üretiminden geçmektedir. Türkiye’nin üst üste yirmi çeyrektir yakaladığı yüksek büyüme başarısının arkasındaki asıl itici güç, sahip olduğumuz bu güçlü sanayi altyapımız olmuştur.

2025 yılında küresel koşulların baskısına rağmen sanayide pozitif görünüm korunabilmiştir; Ocak-Ağustos döneminde sanayi üretimi yıllık yüzde 3,9 büyürken, 24 imalat sanayi sektörünün 18’inde artış kaydedilmiştir. Sanayi üretim endeksi 2020-2025 yılları arasında Türkiye'de yüzde 30,6 oranında artarken Almanya'da yüzde 14,7; İtalya'da yüzde 6,9 oranında azalmıştır. Son dönemde enflasyonla mücadele politikaları reel sektörü bir nebze olumsuz etkilemiştir; sanayi sektörü istihdamı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,5 oranında artış gösterirken, 2025 yılı ikinci çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 azalmıştır.

Sanayi sektörü içinde gerek üretim değeri gerekse istihdam hacmi bakımından en büyük paya sahip, önemli ve dinamik alt sektörlerden biri imalat sanayidir. İmalat sanayi, yüksek teknoloji üretimindeki artışın desteğiyle on iki çeyreğin en iyi performansını sergilemiştir; 2025 yılı Ocak-Eylül döneminde imalat sanayi ihracatımız yüzde 4,3 oranında artarken orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı bu dönemde yüzde 9,9 oranında artmıştır.

Türkiye ekonomisinin sektörel yapısında sanayi lehine bir dönüşümün sürdürülmesinde KOBİ niteliğindeki işletmelerin önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda, KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, üretim ve pazarlama faaliyetlerinin ve ölçek büyütmelerinin desteklenmesi yararlı olacaktır. Sürdürülebilir sanayi üretimi devletin öncülüğü ve desteğiyle özel sektör tarafından hayata geçirilmeye devam etmelidir. Türkiye, sanayi ve teknoloji alanında güçlü bir vizyon ortaya koyarak birçok yeniliğe imza atmış, atmaya da devam etmektedir. Türkiye, güçlü bir savunma sanayi ekosistemi oluşturmuştur, millî teknoloji hamlesinin çıktıları gurur vericidir. Sektörün büyütülmesi, ileri teknolojinin diğer alanlara da yayılması bakımından hayati önemdedir. Bu bağlamda, savunma sanayi yatırımları stratejik öncelikler doğrultusunda teşvik edilip yönlendirilerek yeni şirketlerin sektöre ve savunma sanayi ekosistemi içindeki girişimciliklere katılımı desteklenmeye devam edilmelidir. Yakalanan ivmenin kurumsal, beşerî ve idari kapasitenin güçlendirilmesiyle sürdürülebilir olmasını arzu ediyoruz. Son dönemlerde, sektör içinde yer alan özellikle küçük işletmelerin dile getirdiği bazı sıkıntıların giderilmesi sektör dinamizmini artıracaktır diye düşünüyoruz.

Artan sanayi kapasitesi yatırım için uygun ve yeterli yeni alanlar oluşturulması zaruretini de ortaya çıkarmaktadır. Özellikle İstanbul, Marmara Bölgesi ve büyük kenttekiler başta olmak üzere organize sanayi ve endüstri bölgelerinin genişleme taleplerini dikkate alan, altyapılı yeni uygun endüstri ve teknoloji bölgelerinin oluşturulması Türkiye’nin büyüme ve kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi bakımından zorunlu bulunmaktadır.

Bu kapsamda, Sayın Bakanım -daha evvel de ilettim- özellikle İstanbul’da önemli bir kapasite genişleme ihtiyacı bize iletiliyor ama İstanbul’da, malum, böyle bir alan yok. Bu doğrultuda onlara ne tür cevaplar vereceğiz? Onlar için de uygun olan yatırım alanlarını tesis etmek durumundayız.

Ben bu vesileyle İstanbul’daki organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerindeki doluluk oranının da yüzde kaç olduğunu sormak istiyorum. Bunu iki sebeple soruyorum: Birincisi, boş alan var mı? İkincisi de bu alanlarda bir arsa spekülasyonculuğu da sanki yapılıyor gibi bir izlenim var. Çok pahalıya boş alanlar satılıyor, yatırımcı için uygun bir alan olmaktan çıkıyor dolayısıyla. Buna yönelik de tedbir alınması gerekir diye düşünüyoruz.

Tabii, bu sürecin kentleşme politikalarıyla birlikte yönetilmesi, ileri teknoloji yoğun yatırımlara ve sektörlere öncelik veren bir yaklaşımın benimsenmesi, bununla birlikte, uygun yatırım yeri taleplerinin bütünüyle karşılanmasını mümkün kılan bir planlamanın yapılması gereklidir. Diğer yandan, imalat sanayisinde sektörün ihtiyacı olan eleman sıkıntısını giderecek, özellikle usta talebini karşılayacak mekanizmaların etkinleştirilmesi gerekmektedir. Mesleki eğitime yönelik tedbirlerle birlikte geleceğe dönük hedefler doğrultusunda insan gücü yetiştirilirken güncel talepleri karşılayacak bir çarenin de bulunması gerekmektedir.

Sanayinin planlanması ve sanayicinin stratejik öncelikler doğrultusunda yönlendirilmesi, yatırımcının önünü açacak öngörülebilirliğin her alanda sağlanması zorunludur. Sanayi destek ve teşvik sistemlerinin, vergi ve istihdam teşviklerinin sanayi planlaması çerçevesinde üretimi artırıcı, sürdürülebilir kent ve sanayi politikasıyla bütünleşik bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Şimdi, bu çerçevede bir sanayi stratejisi ortaya koydunuz; çok önemli, çok değerli, çok kıymetli; Türkiye’nin geleceğini de planlayan bir çerçeve. Bununla beraber, bize iletilen şikâyetlerden de dikkatimizi çeken konuları birkaç başlık altında toplamak mümkündür diye düşünüyorum. Bunlardan birincisi, kapasite artırımı, yer meselesi. İkincisi, yönlendirilme ihtiyacı. Üçüncüsü, nitelikli eleman temini. Dördüncüsü, öngörülebilir hukuki ve teknik bir düzen. Beşincisi, destek ve teşviklerin etkinliği. Bölgesel ve kırsal kalkınma programı bir diğeri. Ve nihayet, devletin sanayi ve teknoloji geliştirme fonksiyonuna uygun kurumsal kapasitenin inşası... Bütün bunların sonucunda, inanıyoruz ki emeğin, sermayenin ve bilimin buluşturulduğu bir sanayinin inşası mümkün olacaktır diye düşünüyorum.

Daha evvelki bütçe dönemlerinde dile getirdiğim bir husus için de teşekkür etmek istiyorum. KOSGEB destekleriyle ilgili bize hep şikâyetler olurdu. Bu destekleri almak için aracılardan… Onların himmetine sığınmak vesaire gibi şeyler ifade edilirdi ama bugün geldiğimiz noktada bunu bilgisayar sistemiyle, otomasyonla, ilgililerin ve jürinin haberi olmadan bir sistemin entegre edildiğini öğrenmekten memnuniyet duyduğumu da ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum.

Yine, bir başka üzüntümü belirtmek istiyorum: Bir sayın milletvekili, sabah, KAAN’ın çöp olduğundan bahsetti; buna hakikaten üzüldüm. Yani bizim millî varlığımıza, millî sermayemize, millî teknolojimize sahip çıkmamız lazım. Öldürmek değil oldurmak burada önemli. Varsa bir eksik, bunların kuşkusuz, tamamlanması, ikmal edilmesi önemlidir ama KAAN göz bebeğimiz, gururumuz. Yapılan açıklamalar da Sayın Cumhurbaşkanı tarafından... Bunun planlanmasına yönelik bir aksaklığın da olmadığını zaten ifade ettiler.

Evet, değerli milletvekilleri, Türkiye'nin küresel bir güç hâline gelmesinin yolu millî yenilik sistemini kurmuş, bilim ve teknoloji üretmekte yetkilenmiş, bunları ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürme becerisini kazanmış, dünya bilimine ve teknolojisine katkıda bulunan ülkeler arasında yer alan bir ülke konumuna gelmesinden geçmektedir. Bilim ve teknoloji politikamızın esasını bilime, bilim insanına, bilimsel düşünceye, yenilikçiliğe, teknoloji üretimine ve teknolojinin üretimde kullanımına önem verilmesi ve bilgi toplumuna geçişin sağlanması oluşturmaktadır. Bu kapsamda, sosyal bilimler ile fikir ve sanat alanında da bilimsel düşüncenin bütünüyle hayat bulacağı ve itibar göreceği daha güçlü bir iklim oluşturulmalıdır diye düşünüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - İlave bir dakika verdim.

Buyurun lütfen.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sosyal bilimlerde araştırma faaliyetleri daha çok desteklenerek milletimizin sahip olduğu değerlerin ve zenginliklerin ortaya çıkarılması ve tanıtılması sağlanmalıdır. Elde edilen bu kazanımların Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ve Cumhur İttifakı'nın sağladığı demokratik siyasi istikrar ve yönetim istikrarıyla daha ileriye taşınarak Türkiye'nin lider ülke olma hedefine ulaşacağına inanıyoruz. Bu yöndeki çalışmalarınıza destek olacağımızı da ifade ederek bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.