KOMİSYON KONUŞMASI

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere bütçe siyasi tercihler sonucu oluşan ve yapma hakkı millet adına Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen en önemli belgelerden bir tanesidir. Bu belgenin esasını teşkil etmesi gereken yüksek teknolojiye dayalı kalkınma, toplam faktör verimliliğine bağlı büyüme ve adil bölüşüm tercihinin temelinde bu Bakanlığımızın temel işlevleri sanayileşme, üretim ve teknoloji odağındadır. Bu açıdan, bütçe görüşmelerinde kalkınma, büyüme, bölüşüm tartışmalarının derinlikli teknik analizlerle yapılması bir ihtiyaçtır. Aksi takdirde, önceki yıllardan yetki alınarak kullanılan kaynakların hesabı sağlıklı bir biçimde verilemeyecektir. Bakanlığın 2026 bütçe teklifi, Sayıştay denetim raporları bu hâliyle harcama kalemlerini vermekten, ayrıntılı vermekten uzaktır. Yüzde 50'ye varan performans göstergelerindeki sapmalar, yapılan harcamalar, ödenek üstü giderler, geçmiş yıllara dair önemli Sayıştay denetim ve bulguların daha önce de konuşulduğu gibi, birçoğunun akıbetinin belirsizliği veya veri olmayışı gördüğümüz sorunlardandır. Sunumlarda sadece bu Bakanlığa has olmayan, geçmiş yıllarda da gördüğümüz bir süreçle karşı karşıya kalıyoruz. Temel sorunlar harcama kalemleri, hedef göstergeler yerine 2002-2025 arası, geçtiğimiz dönem 2024 arası iktidar partisinin neye ne kadar harcama yaptığı gibi verilerin toplamını bize vermekten uzağa gitmeyen bir sunumla karşı karşıya kalıyoruz. Ne düzeyde bir çıktı sağlandığını, geçtiğimiz yıldaki bütçenin ne verimlilikle kullanıldığının sonuçlarını tartışmaktan kaçan, soru ve sorunlarla ilgisiz söylemler üzerine kurulan bu bakış açısının bir katkısı olmadığını düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar; 2002 yılında destek teşvik rakamları, ihracat tutarı o dönemdeki sanayi sektörünün çalışan insan sayısı aktarılarak 2025 yılındaki sorunları yirmi üç yıl önceki Türkiye'yi kıyas olarak göstermenin artık bir fayda sağlamayacağı anlaşılmalıdır ve bu tutum bence artık sizler tarafından, bakanlıklar tarafından değiştirilmelidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde sanayide, kalkınmada, üretim süreçlerinde hesap verilebilirlik yok sayılmamalı, Türkiye'nin kronikleşmiş sorunlarını dile getiren özel sektörün düzenli raporundaki araştırma bulgularındaki uyarılar ciddiye alınmalı, bağımsız araştırma gruplarının Türkiye sanayisine dair ciddi verileri gündeme alınmalı; sanayicimizin, ihracatçımızın dünyadaki güncel konumu, iç piyasadaki sıkıntılar ve bunlarla alakalı yapılacaklar, önümüzdeki süreçte bunlarla alakalı yapılacaklar, önümüzdeki süreçte bunlarla alakalı alınacak tedbirler öne konulmalıdır. Tekrar söylüyorum "2002-2025 arasında ne yaptık?" konularına bu işlerin sıkışmaması lazım.

Şu bütçe sunumunuzdan da gördüğümüz üzere bu 2025 bütçe sunumu, bu sunum 44 sayfa, 2024'teki bütçe sunumu 53 sayfaydı, 2023'teki bütçe sunumu 60 sayfaydı. Peki, bu sayfa eksiltmelerine baktığımız zaman, aslında işte 2028'de, 2030'da verilen toplam ulaşılması hedeflenen rakamların eksiltildiğini görüyoruz. Bunlarla alakalı da bir açıklama rica ediyorum sizden. Bakın, bütçelerde, orta vadeli planlarda sürekli tutmayan, sapma yaşayan hedeflerden dolayı bugün 2026 bütçesini konuşurken sizden özellikle Sayın Bakanım dinlemek istediğimiz Tekirdağ'daki, Kocaeli'deki Türkiye'nin tamamındaki milyonlarca, milyarlarca dolarlık yatırımın şu ana kadar sanayicinin önümüzdeki süreci nasıl göreceği ve önümüzdeki süreci görmesi için Bakanlığınızın ne gibi adımlar atacağıdır, sanayiciyle ilgili ne gibi adımlar atacağınızdır, kendi vatandaşımızın dahi -Merkez Bankasının söylemidir bu- yastık altında ekonomiye güvensizlikten dolayı 500 milyar dolar tuttuğu bir dönemde bu işin üstesinden nasıl gelineceğidir, TÜSİAD Başkanına yurt dışı yasağı konulduğu bir dönemde sanayicinin umudunun, yatırımcının güveninin nasıl sağlanacağıdır. Sizlerin ve Bakanlık bürokratlarınızın elinizden gelen çabayı gösterdiğinize ben eminim ama artık bu işin kıyaslamalarla, yirmi üç yıllık, yirmi dört yıllık birikimleri konuşmak, tartışmak yerine önümüzdeki süreçle alakalı hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin inşasının eşittir üretimin ve sanayinin olduğunu görmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.