NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; AKP Hükûmeti bütçesi vatandaşı değil rantı ve yandaşı temsil etmeye devam ediyor. Biz muhalefet milletvekilleri olmasak Komisyonda vatandaşın sorunlarını dile getirecek maalesef ki kimse yok.

Siz göreve geldiğinizde yüzde 39,59 olan enflasyon bugün size bağlı olan TÜİK'e göre bile yüzde 32,87. Dolar siz göreve geldiğinizde 20,91; bugün 42 lira. Asgari ücretin 22 bin, açlık sınırının 28 bin olduğu ülkemizde en düşük emekli maaşı 16.811 lira Sayın Bakanım; bu, gerçekten utanılacak bir durum. Emeklilerin tek beklentisi insanca yaşayabilecekleri bir ücret. Verilen bayram ikramiyelerinin bir maaş olmasını sağlayın, en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşitlenmesini sağlayın.

Bütçe açığını kapatmak için trafik polisleri ceza yağdırıyor, sahaya sürdüğünüz müfettişleriniz küçük esnafın ve ticaretle uğraşanın yakasını bırakmıyor. Büyükşehirlerde götürü usuldeki esnafı gerçek usule geçirmekten vazgeçin.

Vatandaşa uygulanan ancak yandaşa uygulanmayan sözde sıkı politikanız sebebiyle gençler evlenemiyor; zar zor evlenebilen gençler ise yüksek faiz ortamında, bırakın ev sahibi olmayı, kesesine uygun, kiralayacak ev bulamıyor. Yine, size bağlı TÜİK'e göre boşanmalar artıyor, evlilik yaşı yükseliyor. Artık Cumhurbaşkanının ağzından da "3 çocuk yapın"ı duymuyoruz. Yokluk ve yoksulluk Türk aile yapısını zedeliyor.

Garip gurebanın hakkını yine kur korumalı mevduatla zenginlere, hâlihazırda milyonları olan mevduat sahiplerine aktardınız. Özelleştirilen enerji şirketlerini zengin etmek için kış saati uygulamasından vazgeçtiniz; çocuklar karanlıkta okullara gidiyor. Habire "Elektrikte şu kadar, doğal gazda bu kadar devlet desteği var." diyorsunuz. Devlet, vatandaştan aldığı vergiyle yönetiliyor; vatandaşa lütuf yapıyor değilsiniz.

Sayın Bakan, vatandaşın cebinden artık uzak durun. Vatandaş 3 öğünden çoktan vazgeçmişti, özellikle tek adam rejiminden sonra ve sayenizde 2 öğün de lüks oldu. Marketlere, manavlara girmek bir yana, mahallesindeki pazarlara bile insanlar yüzlerini kapatarak, akşam saati boşaltılan sebze, meyveyi toplamak için gidiyor ve bunlarla boş tenceresinde yemek kaynatıyor. Ekonominin gerçekleri ne yazık ki bunlar Sayın Bakan.

Şimdi, ocak ayında tüm çalışanların maaşlarından yüzde 3 kesinti yapılacak ve sistemden çıkış olmayacak. Bireysel emeklilik sisteminin 10'uncu yılına girdiğimiz bu yıl yüzde 30 olarak yatacak devlet desteğini yine çalışan bordroluya ödeteceksiniz; bu, resmen saadet zinciridir; bunu yapmayın.

Sayın Bakan, çok merak ediyorum, yurt dışına çıkan bürokratlardan da bin liralık çıkış harcı alıyor musunuz? Kamuda "premium" memur dönemi sizlerle başladı. Bürokratlığa atanan, sonrasında da görevden alınan yöneticiler müşavir kadrolarına geçiriliyor; işe güce gelmeden maaş alıyor. Gençlerimiz işsiz ama "premium" memurlar bankamatik memuru olarak devletin kadrolarını işgal ediyor.

Bugün Türkiye'de milyonlarca çocuk yetersiz beslenme nedeniyle fiziksel ve zihinsel gelişimde geri kalıyor. Okul yemeği ve temiz su hakkı bütçede ayrı bir kalem olarak yer almalı ve her çocuk okulda ücretsiz, sağlıklı ve besleyici bir öğüne erişebilmelidir; aileler bunu sizden bekliyor. Okul yemeği bir yardım değil bir haktır Sayın Bakan.

Hükûmetiniz zorunlu eğitim sistemini kısaltarak çocuk işçi sayısını arttırıp öğretmen istihdamını kısmaya niyetleniyor. Zaten MESEM marifetiyle milyonlarca öğrenciyi öğretimden uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz. Eğitimden, akranlarından ve arkadaşlarından kopartıp sermayeye ucuz iş gücü hâline getirdiniz.

Sayın Bakan, görüyorsunuz ya, her kapı paraya, her para da size çıkıyor. Memleketi yordunuz, vatandaş bunaldı, oy oranlarınız da düşüyor. Dikkat edin, ihaleyi size bırakıp seçime sizsiz girmesinler diyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.