| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .12.2025 |
İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Sayın Başkanım, Türk Ceza Kanunu'nda akıl hastalığı ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan sebeplerden biri olduğunu biliyoruz. Bu düzenlemeyle çözülmek istenen sorun kısmi akıl hastalarına ceza adalet sistemi içinde sağlanan avantajdan hakkı olmadan yararlanmak isteyenlerle ilgili. Uygulamada bazı kişiler kısmi akıl hastalığı raporu alarak cezaevine girmekten kaçınmaya çalışmaktadır. Bu kötüye kullanımın önüne geçilmek istenmiştir. Bunda haklılık payı olduğunu biz de ifade ediyoruz ve bu düzenlemenin bu yönüyle daha doğrusu, bu sakıncalı durumun önlenmesi gerektiğini biz de ifade ediyoruz ama getirilen bu düzenlemeyle bu suistimali engellemeye çalışırken gerçekten kısmi akıl hastası olan bu durumu hiçbir kötüye kullanılma niyeti taşımayan bireylerin aleyhine sonuç doğurmaktadır düzenlemeyle. Bu sorunu uygulamayı iyileştirerek çözmek mümkün değil miydi acaba? Veya denetim mekanizmalarını güçlendirerek çözmek mümkün müydü? Gerçek ihtiyaçları gözeten, hem suistimali engelleyen hem de hak temelli yaklaşımdan sapmayan daha adil bir yönetim üretilemez miydi diye sormak istiyorum. Ve devamla, düzenlemenin bu hâliyle cezadan ziyade tedavi odaklı olsa da hürriyeti engelleyici bir tedbirin üst sınırının belirlenmemiş olması temel hak ve özgürlüklere yönelik açık bir ihlal olduğunu ifade etmek istiyorum. Tedbirin süresinin belirlenmemiş olması ve tedbirin kaldırılması için belirli bir kriter öngörülmemiş olması keyfîliğe yol açacak bir düzenlemedir. O nedenle, düzenlemeyi bu açıdan sakıncalı görüyoruz.