KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, burada, 20'nci maddeyle örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası dört yıldan sekiz yıla, beş yıldan on yıla şeklinde artırılıyor, örgüte üye olma suçunun üst sınırı da dört yıldan beş yıla çıkarılmış. Örgütün faaliyeti çerçevesinde çocukların araç olarak kullanılması hâlinde verilecek ceza örgüt yöneticilerine verilecek cezanın yarısından 1 katına kadar artırılıyor. Yani baktığınız zaman böyle caydırıcılığa ilişkin bir madde gibi gözüküyor ama nitelikli, koruyucu, işlevsel devlet politikaları üretmek yerine cezaların artırıldığını görüyoruz.

Şimdi, İstanbul'un arka mahallelerinde 2018 yılından sonra daha önce görülmemiş biçimde şiddet olaylarına tanıklık etmeye başladık, hepiniz bunu kamuoyundan takip ediyorsunuzdur, çeteler oluştu, yaşı küçük çocukları bu çetelerin kullanıldığına tanıklık ettik, gördük, kamuoyunda izledik. TÜİK verilerine göre, son dokuz yılda suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 51,5 artışla 200 bine ulaşmış, en büyük artış ise, organize suçlarla bağlantılı alanlarda gerçekleşmiş, burada da 2015'te 549 olan çocukların karıştığı cinayet sayısı yüzde 131 artarak 2024'te 1.300'e çıkmış, uyuşturucu satma suçuna bulaşan çocuk sayısının yüzdesi de yine yüzde 119,5 artışla 16 bini geçmiş durumda, en sık işlenen suç olan yaralama vakasında ise yüzde 78,5 artışla 82 bine çıktığını görüyoruz. PISA 2002 verilerine göre, öğrencilerin yüzde 25'i okulda çeteler gördüğünü, yüzde 26'sı silah veya bıçak taşıyan öğrenciye tanık olduğunu, yüzde 28'i ise tehdit olaylarına şahit olduğunu belirtiyor, çocukların yüzde 41'i para kazanmak için çalışmak zorunda olmanın mutsuzluk nedeni olduğunu söylüyor. Bakın, çok önemli, para kazanmak için çalışmak zorunda olmanın mutsuzluk nedeni olduğunu söylüyor çocukların yüzde 41'i. Bu ülkede bazı çocuklar çetelerle, mafyalarla cezaevlerinde tanışıyor, çocuklar gelecek hayali kurmayı bıraktı, artık çetelerle ilişki kurmaya başladılar, bu çetelerin sokak hacimleri ise git gide büyüyor. Çocuklar ve gençler çetelerle ilişki kurmakta ise herhangi bir sorun görmüyorlar, her ne kadar İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya "Çeteleri çökerttik." diyorsa da sosyal medyadan operasyon görüntüleri yayınlıyor ise de aslında çocukların araç olarak kullanılması hâlinde verilecek cezayı artırmanın hiçbir anlamı olmadığını görüyoruz. Cezaları artıralım, tamam, caydırıcı olsun diye düşünelim, olabilir ama bunun çözüm olacağını düşünüyorsak zaten burada uzun uzadıya konuşmanın gerek olmadığını düşünüyorum çünkü bunun çözüm olmadığını, cezaları, örgüt yöneticilerine çocukları kullandıkları için verilecek cezaları artırmanın bir çözüm olmadığını işte bu verilerle görüyoruz. Yani ceza arttırmak çözüm değil, kamuoyunun tepkisini sönümlemek istiyorsunuz, bunu da anlıyorum, kamuoyunda bu konular çok tartışıldı, çok konuşuldu. Dolayısıyla bu maddenin getiriliş amaçlarından birinin bulduğunda görüyoruz ancak yirmi iki yıldır ülkeyi yöneten AK PARTİ iktidarının yarattığı Türkiye'nin sonuçlarını işte hep beraber yaşıyoruz ve sonuca göre hareket edip asıl sorumluluklarınızı yerine getirmiyorsunuz. Çeteleşmeye neden olan sosyolojik nedenleri yani yoksulluğu, kentsel adaleti, eğitim ve sağlık hizmetleri, bütününe bakıldığında kamu hizmetinin eşit ve nitelikli biçimde dağıtılmadığını görüyoruz ve ne yaparsak yapalım, bu durumda X çetesi gidecek, Y çetesi gelecek. Sistemin yarattığı açmazların, sunulmayan imkânların, eşitsizliğin, bireylerin tanıklık ettiği haksızlıkların bu sürecin temel belirleyicileri olduğunun artık görülmesi lazım. Dolayısıyla cümlenin başında söyledim, nitelikli koruyucu işlevsel devlet politikaları üretmek, aslolandır, cezaları artırmakla bu sorunları çözemeyiz diyorum.

Teşekkür ediyorum.