KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.

Konuşmamın başında, vefatının 87'nci yıl dönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve saygıyla anıyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

8 Kasımda Kocaeli Dilovası'nda kozmetik fabrikasında çıkan yangında hayatını kaybeden 6, yine son dakika haberi olarak düşen Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde inşası süren köprüde iskelenin çökmesi sonucu hayatını kaybeden 3 işçimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, yaralı olan her iki olaydaki işçi kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Sorumluların tespit edilerek hakkında lazım gelen yasal işlemlerin yapılacağına inanıyoruz.

İş güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü teknik, hukuki ve idari tedbirlerin alınmasının yanında otokontrol sistemleriyle birlikte denetimlerin etkinleştirilmesini, denetim sonuçlarının gereğinin yapılmasını kritik önemde görüyoruz.

SGK'nin yayımladığı istatistiklere göre, 2024 yılında toplam 733 bin 646 iş kazası meydana gelmiş; 552'si inşaat, 298'i taşımacılık, 122'si metal, 113'ü gıda, 105'i ticaret sektörü olmak üzere toplam 1.908 işçimiz hayatını kaybetmiştir. Atılan önemli adımlarla birlikte, önümüzdeki dönemde iş güvenliği konusundaki kazanımların güçlendirilmesini ve eksikliklerin giderilmesini benzeri olayların yaşanmaması açısından hayati önemde görüyoruz.

Çalışma hayatı İş Kanunu'na, Devlet Memurları Kanunu'na tabi çalışanlar, askerî, akademik ve yargı mensubu çalışanları, sözleşmeli, geçici ve kendi nam ve hesabına çalışanlar ile sosyal güvenlik sistemini ilgilendiren kitleden oluşmaktadır. Bakanlığınız, muhtaçlar ve sosyal koruma şemsiyesinde olanlar dâhil edildiğinde her haneyi, her bireyi, her kurumu kapsayan bir hacme sahiptir. Bununla birlikte herkese uygun iş imkânlarının sunulması, işsizlerin iş sahibi yapılması da bu sürecin önemli bir parçasıdır.

Anayasa'mızın 49'uncu maddesine göre çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, iş gücünün niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirildiği bir iş gücü piyasası oluşturularak işsizliğin bir sorun olmaktan çıkarılması, çalışma hayatına bakışımızın temelini oluşturmaktadır.

Ayrıca, istihdam imkânı geliştirilerek her ailenin yeterli ve sürekli bir gelire sahip olması, bu doğrultuda her aileden en az bir kişiye iş imkânı sağlanması, çalışamayacak durumda olanların sosyal korumadan yararlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu arada, bize gönderdiğiniz faaliyetlerinize ilişkin bilgi notunda bu yönde bir çalışmanın olduğunu görmekten memnuniyet duyduğumu da ifade etmek istiyorum.

Türkiye'nin beşerî sermayesinin geliştirilmesi, nitelikli insan gücünün artırılması, önümüzdeki dönemin şartlarına, yeni gelişmelere ve Türkiye'nin kalkınma hedeflerine uyumlu iş gücünün yetiştirilmesi bakımından hazırlıklı olunmasını önemli görüyoruz. Bu ihtiyaca uygun bir eğitim planlaması yapılması, çıraklık ve mesleki eğitim sisteminin ve yükseköğretim programlarının yeni gelişmeler ve Türkiye'nin gelecek vizyonu çerçevesinde şekillendirilmesi şarttır. Özellikle imalat sanayinin eleman ihtiyacının karşılanması, tekstil, giyim ve deri gibi geleneksel sektörlerde istihdam kaybına yol açılmaması için tedbirler alınması gerekmektedir.

Ülkemiz kesintisiz on beş yıldır büyümektedir; büyümeyle beraber iş gücü piyasası da güçlü görünümünü sürdürmüş, işsizlik oranı 29 aydır tek hanelerde seyretmiştir, eylül ayında işsizlik 8,6 oranıyla tek haneli seviyelerde kalmaya devam etmiştir. 2024 yılında istihdamımız 988 bin kişi artarken eylül ayında toplam istihdam 32 milyon 491 bin kişiye ulaşmıştır; genç işsizlik eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1,8 puan azalarak yüzde 14,9'a gerilemiştir.

Bir yanda birçok alanda eleman aranırken diğer yanda da istihdama katılamayan gençlerimiz bulunmaktadır. Bu durumun etkili bir yönlendirme, rehberlik ve planlamayla önüne geçilebileceğini değerlendiriyoruz. Amaç, beşerî sermayeyle sektörü bir araya getirebilmek, gençlerin girişimcilik destekleriyle çalışma hayatında daha fazla yer almasını teşvik etmek olmalıdır.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; kamu personel rejimi reforma tabi tutulması gereken alanlardan birisidir. Kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve etkin şekilde sunulması için yeterli nicelikte ve nitelikli insan kaynağı büyük önem taşımaktadır. Esas olan, kamu hizmetlerinin ülkemizin en ücra köşesinde yaşayan vatandaşlarımız dâhil herkesin kaliteli bir şekilde erişebileceği etkinlikte sunulmasıdır. Bu amaçla hem kamu çalışanlarının motivasyonunun yükseltilmesi hem de kamu hizmetlerinin verimliliğinin artırılması için kamu kurumlarının insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Kamu çalışanlarının statü, ünvan, ücret, işe alma, terfi, disiplin, ödüllendirmeyle personel dağılımında dengenin sağlanması gibi kamu personel yönetimine ilişkin süreçlerin gözden geçirilerek rasyonelleştirilmesi ihtiyacı devam etmektedir. Bu nedenle, kamu çalışanlarının işe girme sürecinden başlayarak çalışırken bağlı oldukları hukuki ve mali statüyle emekliliğe dair düzenlemelerin bütüncül bir yapıda ele alınması sistem bütünlüğü ve etkililik bakımından önem arz etmektedir.

Türkiye'de hâlen sendikalaşma oranı yeterli seviyeye ulaşamamıştır. Bu durum toplu sözleşme imkânı, işçi ve kamu görevlisi hakları, işveren işçi ilişkileri açısından bazı problemler de doğurmaktadır. Bu bağlamda kayıt dışılığın azaltılarak sendikal özgürlüğü koruyan politikaları ve sadece ücret sendikacılığına hapsolmamış çağdaş nitelikli sendikacılığı gerekli görüyoruz.

Çalışma hayatında iş güvenliği, sendikalaşma, ücret, kıdem tazminatı gibi unsurlar öne çıkmaktadır. Kamu çalışanları arasındaki statü, ünvan ve çalışılan kuruma bağlı maaş farklılıkları dikkat çekmektedir. Ayrıca, çalışma hayatını düzenleyen normlardaki farklılık, görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin sorunlar bulunmaktadır.

Bilindiği gibi, asgari ücretin ve ücret gelirlerinin asgari ücret kadar olan kısmının vergi dışı bırakılması, çalışma hayatında uzun yıllardır dillendirilen bir beklentinin gerçekleşmesi tarihî bir adım olmuştur. Ayrıca, ilk kez 2016 yılında uygulanan asgari ücret desteği uygulamasına 2025 yılında da bin lira olarak devam edilmektedir. Bunlarla birlikte, birinci dereceye gelen tüm memurların 3600 ek göstergeden yararlandırılması, SSK, BAĞ-KUR prim ödeme gün sayısı farkının giderilmesi, ücretlilere ilişkin gelir vergisi dilimlerinin yeniden belirlenmesi de beklentimizdir.

Ayrıca, emekli aylıkları arasında norm ve standart birliği sağlanmasını, farklı emekli aylığı bağlanmasına yol açan çeşitli tarihlerde yapılmış düzenlemelerin ortaya çıkardığı eşitsizliklerin giderilmesinin ele alınıp düzeltilmesi gereken hususlardan biri olarak değerlendiriyoruz.

Değerli milletvekilleri, sosyal güvenlik, sosyal refah devleti anlayışının en önemli göstergelerinden, aynı zamanda temel ve vazgeçilmez insan haklarından biridir. Her vatandaşımızın sosyal güvenlikten yararlanmasını sağlayan bu yapının güçlendirilmesi ülkemizin sosyal adalet ve refah hedeflerine ulaşılmasında önemli bir role sahiptir. Bununla birlikte sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak, bu yönde tedbirler almak da bir zorunluluktur. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem taşımaktadır. 2024 yılı verilerine göre erkek çalışanların yüzde 23,4'ü; kadın çalışanların ise yüzde 32,9'u kayıt dışı çalışmaktadır.

Önemli bir başka sorun alanı da çocuk işçiliğidir. Kalkınma Planı'nda da ifade edildiği gibi, "Çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik mücadele kararlılıkla sürdürülmeli, toplumda bilinç artırılmalıdır." Bu anlamda, Bakanlığımızın UNICEF iş birliğinde yürütülen Ortak İşbirliği Yoluyla Çocuk İşçiliği İle Mücadele Projesi'yle çocukların eğitimlerini tamamlayarak iş gücüne dâhil olmalarının sağlanmasını önemli buluyoruz.

Çalışan gençlerin bilgi ve beceri eksikliklerinin giderilmesi amacıyla çıraklık eğitim merkezleri verimli, etkin ve cazip hâle getirilerek sanayinin ihtiyaç duyduğu teknik iş gücünün bu merkezlerden temin edilmesi sağlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun İsmail Bey.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Gençlerin çalışma şartları, eğitime devam etmesine ve sosyal faaliyetlere katılmalarına imkân verecek şekilde düzenlenmelidir.

Sonuç olarak Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi ve kalkınma hedefleriyle uyumlu bir çalışma hayatının altyapısı şimdiden hazır olmalıdır.

Bu doğrultuda bazı soruları da sormak istiyorum:

1) Türkiye'nin, örneğin gelecek yirmi yılına ilişkin iş ve meslek planlaması yapılmış mıdır?

2) Bu işlere ilişkin bir tanımlama, iş analizi çalışması var mıdır?

3) Hizmette nicelikten çok nitelik sorunlarının öne çıktığı bir ortamda mesleki yeterlilik ve standardizasyonu sağlamaya dönük hangi mesafeler alınmıştır?

4) Ve bunların ülkemizin eğitim-istihdam ilişkisini kurarak oluşturulacak insan gücü planlaması doğrultusunda eğitim kurumlarıyla, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile yürütülen bir programı bulunmakta mıdır?

Teşekkür ediyor, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.