KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında bir askerî nakliye uçağımızın düşmesi sonucu şehadete yürüyen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyoruz. Bakanlığınızın 2026 yılı bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 30,7 oranında artış göstermiş. Sosyal yardımlar için ayrılan kaynağa baktığımızda ise bu artışın yüzde 40,8 olduğunu görüyoruz. Bütçe içerisindeki payının bu yıl yüzde 4,8'e yükseldiği, yine gayrisafi yurt içi hasılaya oranının da yüzde 1,2 olduğu görülüyor. Sosyal harcamalara ayrılan kaynak, doğal gaz ve elektrik sübvansiyon destekleri ve asgari ücretin vergi dışı tutulması dâhil 2,4 trilyon liraya yaklaşarak bir önceki yıla göre yüzde 20,5 oranında artmış görünüyor. Bunun bütçe içerisindeki payının da yüzde 12,6 gibi önemli bir orana sahip olduğunu görüyoruz. Kuşkusuz bu anlamda önemli destekler var. Türkiye ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın ihtiyacını karşılayacak güçlü bir sosyal yardım ve sosyal güvenlik sistemine sahip. Rakamlarla da ifade ettiğim gibi, bu anlamda önemli bir pay da ayrılıyor. Bununla beraber, bizim her aile için belirlenecek olan bir asgari refah seviyesinin altında kalan ailelere doğrudan gelir desteği verilmesi gibi bir önerimiz var. Zaten bu anlamda yapılan birçok yardım var ama Türkiye için belirlenmiş bir asgari refah seviyesi ve bunun altında kalan tüm ailelere doğrudan gelir desteği verilmesini öngörüyoruz. Bu arada, dün Çalışma Bakanlığının bütçesinde öyle bir çalışmalarının olduğunu ifade ettiler, söylediler sunumlarında. Her aileden en az mutlaka 1 kişinin çalışmasını, istihdamını sağlayacak bir projenin olduğunu duymaktan da memnun olduk; bu da bizim öngördüğümüz bir konuydu.

Aile, toplumun temel direği, birey ve toplum arasında bağlantıyı sağlayan bir kurumdur. Ekonomik, sosyal, dijital risklere karşı aile kurumu mutlaka korunmalıdır. Aileyi destekleyici ve güçlendirici politikalar oluştururken özellikle yoksulluk, sağlık, eğitim, kadın, erkek eşitliği, genç işsizliği ve şiddet gibi konular önceliklendirilmelidir. Bu bağlamda, aile politikaları sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmayı hızlandırıcı bir etki de yaratacaktır diye düşünüyoruz.

Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısı 49,98'i kadınlardan oluşmaktadır. Kadın haklarına yönelik ülkemizde önemli gelişmeler yaşanmaktadır, olmuştur. Ekonomik ve sosyal hayatta daha çok kadınlarımız yer alıyorlar. Net okullaşma oranı açısından, istihdam oranı açısından, iş gücüne katılım oranı açısından ve benzer birçok gösterge bakımından kadınlarda bir iyileşmenin olduğunu da görüyoruz. Bununla beraber, gelişmiş bir ülke olabilmek ve medeniyetimizin gereğini yerine getirmek için kadına şiddetin tamamen ortadan kaldırılmasının da şart olduğunu düşünüyoruz. Burada esas olan, kuşkusuz, toplumu şiddete yönelten sebeplerin ortadan kaldırılabilmesidir, özellikle önleyici tedbirlere ağırlık verilmesidir.

Bir başka önemli konu: Zorla çocuk çalıştırma, dilendirme, kapkaç yaptırma, terör eylemlerinde kullanma gibi yasa dışı baskılara, şiddete maruz kalan, suça karıştırılan çocukları korumaya dönük önleyici tedbirler mutlaka alınmalıdır. Çocuk koruma sisteminin koruyucu ve önleyici müdahale özelliği güçlendirilerek çocukların mağdur olmadan gerekli destek hizmetlerine ulaşmasını sağlayan bir yapıya kavuşturulması, hizmet sunan kuruluşların kapasitesinin geliştirilmesi, aralarındaki iş birliği ve eşgüdümün güçlendirilmesi ihtiyacı devam etmektedir. Çocuk bağımlılığı, çocuk işçiliği, suça karışan çocuklar ve çocuk çeteler, güncel risk ve tehditlerdir çocuklarımız adına.

Kuşkusuz engellilerimize insanca bir hayat sunmak insani ve hukuki bir mükellefiyettir. Bu kapsamda, engellilerin toplumla bütünleşerek başkalarının yardımına muhtaç olmadan hayatlarını idame ettirebilmelerini temin edecek tüm şartlar oluşturulmalıdır. Engellilerimizi mağdur eden pürüzleri tamamen kaldırmak sadece Bakanlığın değil, kuşkusuz hepimizin görevidir. Bu kapsamda iki şey söylemek istiyorum, birçok konuşmacı da belki söyledi: Bunlardan bir tanesi engelli aylığındaki kişi gelirinin esas alınması. İkincisi de tam zamanlı bakıma ihtiyacı olan çocuklara bakan annelerin sosyal güvenlik kapsamına alınması meselesi. Bunla ilgili muhtemelen yasal düzenleme gerekiyor olabilir ama sizlerin girişimiyle bizlerin de buna destek vereceğini ifade etmek istiyorum:

Nüfusumuz içindeki oranı giderek artan yaşlı nüfusa yönelik hizmet alanının genişletilmesi ve kalitesinin artırılması, yaşlılara dönük politikaların onların yaşlılık şartlarını hazırlayan gençlik ve aktif çalışma dönemlerini de kapsayacak şekilde olması gerekmektedir. Bu anlamda birçok hizmet zaten yapılıyor. Bununla beraber, dünyada da yaygınlaşan, işte, geriatri merkezlerinin Türkiye'de de teşvik edilmesi, özel sektörün bu anlamda desteklenmesi, emeklilerimizin deneyimlerini de paylaşacağı hem sağlık hizmetlerinin hem de sosyal ihtiyaçların karşılanacağı ortamların oluşturulmasının bu kapsamda yararlı olacağını değerlendiriyoruz.

Şehitlerimiz konusunda birkaç şey söylemek istiyorum; defaatle söyledik, tekrar etmek istiyorum. Şehit yetimlerimizin tamamına istihdam hakkı verilmesini istiyoruz, gazilerimize ilave istihdam hakkı verilmesini istiyoruz. Ayrıca, terörle mücadele sırasında yaralandığı hâlde malul sayılmayan, gazi sayılmayan vatandaşlarımızın da gazilik haklarının verilmesini istiyoruz.

Son olarak, birkaç öneri de ilave etmek istiyorum. Yaşlıların belirli şartlarda çalışma hayatında kalabilmesini sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi önemli. Alzheimer, demans ve benzeri hastalıklı yaşlı gruplarına yönelik ihtisas evlerinin açılmasına ihtiyaç var.

Otizm alanında yatılı ve gündüz hizmet veren kuruluşların yaygınlaştırılması gerekiyor.

Çocuk bakım kuruluşlarının niteliklerinin geliştirilmesi gerekiyor.

Farklı mevzuat türleriyle düzenlenmiş şehit ve gazilerle ilgili mevzuatın tek çatı altında toplanması gerekiyor. Şehit ve gazilerimize ilişkin veri tabanının ilgili kurumlarla entegrasyon hâlinde yenilenerek bütün bilgilerin yer aldığı bir veri tabanının oluşturulması gerekiyor.

Bütünüyle özel eğitime ve bakıma ilişkin özel müesseselerin daha fazla desteklenmesi lazım, bunu Maliye Bakanlığı bütçesinde de ifade ettik zira buraların kapanması, faaliyetlerini yürütememesi hâlinde devletin yükünün daha fazla olacağını değerlendiriyoruz.

Kuşkusuz önemli işler yapıyorsunuz, bunun için çok teşekkür ediyoruz sizlere. Bununla beraber, bazı yaşanan ve dile getirilen sorunların daha kapsayıcı, bütüncül, diğer bakanlıklarla veya kamu kurumlarıyla eş güdüm hâlinde yapılacak politikalarla sonuç alıcı olabileceğini de ifade etmek istiyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun.

Teşekkür ediyorum.