İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

Gençlik milletimizin geleceğini şekillendirecek en önemli güç, spor ise gençliğin bedensel ve ruhsal sağlığını koruyan, disiplin ve özgüven kazandıran etkili bir araçtır. Gençlik nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum vizyonunun da önceliğidir. Millî hedeflerimize ulaşmanın gençler sayesinde mümkün olacağına inanıyoruz. Atatürk'ün Türk istiklalini ve Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa görevini emanet ettiği Türk gençliği, düşüncesi, siyasi ve ideolojik aidiyeti ne olursa olsun bizim parlak yüzümüzdür. Amacımız istihdam edilebilirliği yüksek, eğitimli, sağlıklı, vasıflı, yüksek ahlak ve seciye sahibi, Türk kültür ve değerlerini özümsemiş, evrensel düzeyde iddia ve sorumluluk sahibi bir gençlik oluşturmaktır.

Gençlik sorunlarına yaklaşımımız ekonomik, toplumsal, kültürel ve psikolojik yönlerden bütünlük arz etmektedir. Genel nüfus içerisinde en dinamik kesimi oluşturması nedeniyle gençlik stratejik bir öneme sahiptir ve gençliğe yapılacak yatırım geleceğimiz için yapılmış en değerli yatırım olacaktır.

2024 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin genç nüfusu toplam nüfusun yüzde 14,9'unu oluşturmakta, genç nüfus ortalaması yüzde 10,7 olan Avrupa ülkelerine oranla yüksek bir paya sahip bulunmaktadır. Sahip olduğumuz bu gücün ülkemizin kalkınması açısından bir fırsata dönüşebilmesi, başta eğitim olmak üzere gençliğe dönük sosyoekonomik politikaların sağlıklı bir zeminde oluşturulmasına bağlıdır. Gençlik politikaları, farklı disiplinleri ve kurumları ilgilendiren bir bütünlüğe sahiptir. O sebeple, gençlere yönelik politikaların beklenen sonuçları vermesi için bir bütünlük ve eş güdüm içerisinde uygulanması önem arz etmektedir. Gençlerimizin küresel değişim ve gelişmelerden bağımsız ele alınması da mümkün değildir. Gençliğin ilgi alanları, sorunları ve beklentileri genel olarak nitelikli eğitim ve iyi bir kariyer üzerine biçimlenmektedir. Bununla birlikte, son zamanlarda kolay para kazanma güdüsüyle illegal yollara başvurma eğiliminin artması endişe vericidir.

Gençlik "çalışan" "okuyan" "ne işte ne eğitimde olanlar" olarak ayrılabilir. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre gençlerde iş gücüne katılım oranı 2024 yılında yüzde 39,5 olmuştur. İstihdam edilen gençlerin yüzde 13'ü tarım, yüzde 30,7'si sanayi, yüzde 56,3'ü ise hizmet sektöründe yer almıştır. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-24 yaş arasında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 22,9 olmuştur. Gençlerin eğitimde ve istihdamda olmama nedenlerine uygun olarak iş gücü piyasasına geçişi sağlayacak bilgi, beceri, çalışma alışkanlığı, toplumda birey olarak ayakta kalabilme yeteneği ve disiplini kazandırmayı amaçlayan aktif iş gücü programları kapsamında yürütülenlerle birlikte çeşitli iş başı eğitim ve mesleki eğitim kurs faaliyetleri ve destekleri sürdürülmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak gençlerimizin ilköğretim ve ortaöğretim kademelerindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümde yükseköğrenime devam etme imkânlarına kavuşturulmasını, aldıkları eğitimle çağın şartlarına, ekonomik ve sosyal hayata hazırlanabilmelerini öngörüyoruz. Yükseköğretimde okuyan gençlerin yurt, burs ve kredi imkânlarının geliştirilmesini önemli ve değerli buluyoruz. Yurt yatak kapasitesinde 2025 Ekim ayı itibarıyla 1 milyona ulaşılmış olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. KYK yurtları, sunulan hizmet kalitesinin yüksek olmasının yanı sıra güvenli olması nedeniyle öğrenciler ve aileleri tarafından öncelikli olarak tercih edilmektedir. Yurtlarda kısmi sorunlar olsa da çocuklarımıza sahip çıkmak, onlara güvenli bir ortam oluşturmak kurumun asli görevidir.

Gençlik, sosyal değişimin öncüsü ve taşıyıcısı olarak görülmektedir. Bu değişimin yönü olumlu olabildiği gibi birçok risklerden dolayı olumsuz da olabilmektedir. Günümüz değişen şartları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatı ve akışını hızlandıran pek çok kolaylığın yanı sıra bağımlılık riskini, sosyal medya platformlarının kustuğu zehri de beraberinde getirmiştir. Sosyal medya, gençlerimizin değer sistemlerini alışık olmadığımız bir yöne doğru değiştirmektedir. Bu nedenle, gençliğin benzeri tehditlerden korunması günümüzün önemli bir meselesi hâline gelmiştir. Çocuklarımızın hayatı sadece ellerindeki telefon ya da bilgisayarlarından ibaret zanneden, ruh sağlığı zaman içerisinde bozulan bireyler hâline gelmelerinin önüne geçmek hepimizin sorumluluğudur. Bu doğrultuda Bakanlığınızın önemli faaliyetleri olsa da riskler çeşitli ve büyüktür, bu nedenle de daha fazlasını yapmak gerekliliği vardır.

Gençliği tehdit eden en önemli sorunlardan biri de uyuşturucudur. Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planı kapsamında madde bağımlılığıyla mücadelede etkinlik sağlanmasına yönelik çalışmalar ve kaynaklar artırılmalıdır. Kalkınma planında yer aldığı gibi, gençlerin ve ebeveynlerinin özellikleri ile sorun alanlarına yönelik özelleştirilmiş psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılması, yetkinlik kazandırıcı ve bilgilendirici eğitimlerin artırılması, gençlik merkezlerinde psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin verilmesi gençlerin yasa dışı yollara ve sapkın akımlara yönelmesini önlemede önemli bir role sahip olacaktır.

Gençliğin güncel beklentileri anlaşılmak, kaliteli bir eğitim alarak ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmek, yabancı dil, dijital beceriler, girişimcilik gibi alanlarda kendini geliştirebileceği eğitim ve programlara ulaşabilmektir; mezuniyet sonrası işsizlik endişesi yaşamamak, geçimlerini sağlayabilecekleri, emeklerinin karşılığını alabilecekleri işler bulmaktır. Karar alma süreçlerinde aktif rol alabilmek, sosyal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliğine sahip olabilmek, ekonomik istikrarın ve demokrasinin güçlendiği, terörsüz Türkiye'nin gerçekleştiği, millî birlikle, huzurla geleceğe güvenle bakabilmektir. Bunların sağlanması çok yönlü bütüncül politika ve programların hayata geçirilmesini gerektirmekte iken elde edilen kazanımların süreklilik içerisinde daha ileriye taşınmasını da zorunlu kılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, kuşkusuz sporda başarı kadar sevgi, ahlak, disiplin, azim ve gayret gibi erdemlerle toplumsal kaynaşmaya katkının ön plana çıkarılması gerekmektedir. Biz, Türk toplumunun her ferdinin, özellikle gençliğin beden ve ruh sağlığını geliştirmek için millî bir spor politikası uygulamasının gerekli olduğunu düşünüyoruz. Spor faaliyetleri sadece fiziksel gelişimi hedeflemekle kalmayıp gençlerin sosyal, ruhsal, zihinsel ve ahlaki nitelikler kazanmasını ve gelişmesini de sağlamalıdır. Türkiye'de son yıllarda her alanda önemli bir altyapı gelişimi sağlanmış, buna bağlı olarak uluslararası düzeyde birçok branşta önemli sportif başarılar da elde edilmiştir. Bununla birlikte, amatör sporların daha çok desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu şekilde, önümüzdeki dönemde sporcularımızın başta olimpiyatlar olmak üzere Avrupa ve dünya şampiyonalarında üstün başarılara imza atacaklarına inanıyoruz. Bu vesileyle, katıldıkları uluslararası müsabakalarda muhtelif branşlarda ülkemizi temsil eden, göğsümüzü kabartan, ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandıran, bizleri gururlandıran tüm millî sporcularımızı yürekten kutluyoruz.

Spor eğitiminin iyileştirilmesi, sporda etik kurallara uyumun artırılması, sporcu sağlığına yönelik hizmetlerin geliştirilmesi, sportif mal ve hizmet üretiminde marka ve kalite oluşturulması çalışmalarına ağırlık verilmesi, sporun bir yaşam tarzı olarak benimsetilerek geniş kitlelere yaygınlaştırılması konularının gelişim ihtiyacının devam ettiğini ifade etmek istiyorum. Türk sporu yer yer doping, şike ve benzeri yasa dışı uygulamalarla, özellikle son günlerde hakemlerin ve birçok futbolcunun bahis oyunlarıyla çalkalanmaktadır. Sporda kalıcı başarı her şeyden önce sporun ahlaklı yapılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda, hangi branş olursa olsun sporda çürük elmaların oluşmamasını temin edecek köklü yapısal tedbirlerin alınmasını gerekli görüyoruz; kurala dayalı, disiplin, ciddiyet, güven bağlamında bir yapılanmayı zorunlu görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, buyurun.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Bu konuda, varsa mevzuat eksikliğinin Meclisimizce giderilmesi, uygulama veya denetime bağlı eksikliğin ise Bakanlığınızca takip edilmesi gerekmektedir.

Son olarak da Sayın Bakanım, ülkemizde yaygın bir spor alanına sahip olunan pencak silat ve bunun gibi federasyonlaşmamış sporların "Türkiye Mücadele Sporları Federasyonu" adıyla federasyonlaşmasına ilişkin talebin Bakanlığınızca dikkate alınarak bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini belirtmek istiyorum.

İnanıyoruz ki atılan adımlar, önümüzdeki yıllarda sürecek, kurumsal hâle gelmiş bir spor politikası ve güçlü kurumsal yapılar inşa edilecek, her branşta sporcumuzu artıracak, Türk sporu başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir.

Bu düşüncelerle, bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.