| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .11.2025 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Bakanlığınızın sorumluluğunda bulunan kültür ve sanat, beşerî kalkınmanın asli unsurları, turizm ise zenginliğimizi dünyaya tanıtan önemli bir sektör; hepsi birlikte ülkemizin kurumsal kapasitesiyle öne çıkan stratejik alanlardır. Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür." sözü cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında bu alana vereceğimiz önemi de göstermektedir. Bize göre kültür politikamızın temeli, Türk ilim, kültür ve sanatının bütün zenginliğiyle ortaya çıkarılmasını, yaşatılmasını, benimsetilmesini ve nesilden nesile aktarılmasını sağlamaktır. Bu çerçevede, millî kimliğimizin temel unsurlarından biri olan Türkçenin doğru ve güzel kullanımı ortak sorumluluğumuzdur. Türkçe, milletimizin hafızası ve kimliğidir. Bu nedenle, yozlaşmasına izin verilmemeli, basın, yayın, reklam, sinema ve tiyatroda özüne sadık kalınmalıdır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Türk kimliğinin korunması ve Türkçenin güçlendirilmesi açısından TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Yunus Emre Enstitüsünün çalışmalarını kıymetli buluyoruz. Türk Devletleri Teşkilatının ortak alfabe uzlaşmasını tarihî bir adım; dilde, fikirde, işte birliğin anahtarı olarak görüyoruz. Bu vesileyle, partimizin bünyesinde Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey'in talimatlarıyla kurulan Cengiz Aytmatov Enstitüsü tarafından yazarın "Cemile" adlı romanının ortak alfabeyle yayınlandığını memnuniyetle ifade etmek istiyorum; bildiğim kadarıyla da bu eser ortak alfabeyle yayınlanan ilk kitaptır.
Yurt içindeki ve dışındaki varlıklarımızın korunması, ihyası, tarihî ve kültürümüzün kapsayıcı değerlerinin tanıtılmasına büyük katkı sağlayan vakıf müessesesi, kadim ve mukaddes kültürümüzün uzantısıdır. Bu doğrultuda, TİKA ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün çalışmalarını önemsiyor, takdirle takip ediyoruz. Yıllık programda günümüze intikal eden yurt içindeki 52 bin vakıf kültür varlığının sadece 5.927'sinin restorasyonu veya onarımının tamamlandığı belirtilmiş, bu kapsamda el değmemiş diğer eserlerin de imkânlar ölçüsünde değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Ayrıca, unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerin gelecek nesillere aktarılması kapsamında Türkiye'nin UNESCO çalışmalarını önemsiyor; 22 doğal kültürel varlığımızın Dünya Miras Listesi'ne, 31 kültürel değerimizin ise Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınmasını takdirle karşılıyoruz.
Estetiğin öne çıktığı, duyguların ve kültürel değerlerin aktarıldığı sanatın geliştirilmesi, sanatçıların desteklenmesi önemli bir sorumluluktur. Bununla birlikte, sanatçıların söz ve eylemleriyle, toplumu millî değerlerle barışık bir anlayışla ortak değerler etrafında kenetlenmeye yönlendirmeleri gerekmektedir. Estetikten uzak, yerli yersiz küfrün, millî, manevi, tarihî ve kültürel değerlere, devlete ve millete hakaret içeren eylem ve yapıtların sanat adına sunulmasına fırsat verilmemelidir. Ayrıca, şiddeti özendiren, ahlaki değerleri tahrip eden, çocukları bağımlılığa, kumara, çeteleşmeye, sapkın akımlara teşvik eden dizi, film, oyun gibi yapımların RTÜK tarafından denetlenip sonradan ceza vermek yerine ilgili tüm kurumlarla eş güdüm içinde önleyici bir sistemin oluşturulmasının zorunlu olduğunu değerlendiriyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Türk milletinin birliğini ve beraberliğini koruyarak, herkesin inancına saygı duyarak birlikte yaşama ideali etrafında kenetlenip toplumsal sıkıntı ve sorunları çözmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede, Alevi İslam inancına ve cemevlerine dönük adımları, yapılan düzenlemeleri, Bakanlığınıza bağlı kurulan Başkanlığı millî birlik ve beraberliğimiz için önemli bir kazanım olarak görüyoruz.
Türkiye, kültürel zenginliği ve tarihî derinliği sayesinde bölgesel ve küresel çapta etki ve çekim merkezi olma potansiyeline sahip bir ülke olarak kültür ekonomisinde sürdürülebilir kalkınma için önemli bir potansiyel vadetmektedir. Nitekim, sadece telif hakları endüstrilerinin oluşturduğu katma değerin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı 2023 yılında yüzde 3,8 olarak hesaplanmış, 2019-2023 döneminde yaratıcı endüstrilerin toplam istihdama katkısı ise yüzde 5'in üzerinde gerçekleşmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; turizm sektörü Türkiye'nin kalkınmasında önemli bir role sahiptir. Sosyoekonomik ve jeopolitik gelişmelerden çok çabuk etkilenmesi nedeniyle sektörde dinamik ve yerinde müdahaleler gerekmektedir. Türkiye uyguladığı etkin politikalarla küresel ve bölgesel gelişmelere rağmen dünya üst liginde yer alan önemli bir turizm ülkesidir. Dünya Turizm Örgütü 2024 yılı verilerine göre uluslararası turizm hareketliliği 1,5 milyar seviyesine, uluslararası turizm geliri ise yaklaşık 1,6 trilyon dolara ulaşmıştır. 2024 yılında 61,1 milyar dolar turizm geliri olan Türkiye'nin dünya turizm gelirinden almış olduğu pay da yaklaşık yüzde 3,8 civarında olmuştur. Türkiye çoğunluğu yeni ve nitelikli tesisleriyle, profesyonel yönetim birikimiyle, kolay ulaşılabilirliği ve hizmet sektörü tecrübesiyle dünya turizm pazarından aldığı payı daha da artırabilecek kapasiteye sahiptir. Nitekim istatistikler bunu desteklemektedir. 2025 yılı dokuz aylık verilerine göre ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artarak 50 milyon kişiye ulaşmış, turizm gelirimiz de yüzde 5,9'luk artışla 50 milyar doları açmıştır. Bu rakam şimdiye kadarki 3 çeyrek döneminde elde edilen en yüksek gelirdir. Bununla birlikte kişi başı harcama düzeyini istenen seviyeye çıkarmak da sektör için önemli bir hedeftir. Dokuz aylık verilere göre kişi başına ortalama harcama 103 dolar seviyesindedir. Önümüzdeki süreçte artışın devam etmesi için yüksek harcama eğilimi olan hedef grupların belirlenerek tanıtım faaliyetlerinin bu yönde devam ettirilmesi önem arz etmektedir. Ayrıca deniz, kum, güneş turizminin yanı sıra sağlık turizminden spor turizmine, gastronomiden kültür ve sanata, tarım turizminden kongre turizmine, arkeolojiden inanç turizmine ülkemizin tüm alternatif turizm potansiyelini kullanarak turizmin on iki aya yayılması ve kadim coğrafyamızın her köşesine ulaşılması temin edilmelidir. Bu kapsamda Anadolu'nun 5 şehrinde düzenlenen Bir Anadolu Şenliği etkinliklerini değerli buluyor, bu tür çalışmaların bölge turizminin gelişmesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Terörsüz Türkiye vizyonu da bir zamanlar terörle anılan bölgelerin turizm cennetlerine dönüşmesini mümkün kılacaktır.
Türk Hava Yollarının uçtuğu ülkelere yönelik tanıtım faaliyetleriyle de turizmimiz için ilave önemli fırsatlar yaratılabilecektir. Bu doğrultuda Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerine yönelik özel tanıtım ve iletişim stratejileri geliştirilmesi de yararlı olacaktır. Başkentimiz Ankara'nın Türk Devletleri Teşkilatı tarafından 2026 yılı için Türk Dünyası Turizm Başkenti ilan edilmesini önemsiyor, bu yönde Bakanlığınızın Ankara'nın tanıtılmasına yönelik faaliyetlerini artırmasını bekliyoruz.
Sürdürülebilir turizm son dönemde sektör için önemli bir kavramsal yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda, çevreye duyarlı koruma-kullanma dengesini gözeterek yapılacak turizm yatırımları desteklenmeli, sektörün sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak konaklama tesisleri teşvik edilmelidir. Bunun yanı sıra, nitelikli insan gücü, eğitim, güvenli gıda, iç güvenlik, rekabet edebilir politikaları da içeren güçlü bir kurumsal kapasitenin oluşturulması da gerekmektedir. Yapay zekâ uygulamaları kullanılarak nihai tüketicilere yönelik uygun alternatifler sunan etkin bir turizm yönetiminin rekabette avantaj sağlayacağını değerlendiriyoruz. Ayrıca Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü iş birliğiyle yürüttüğü program kapsamında 2030'a kadar tüm işletmelerin Yeşil Sertifika alması ve bu sayede sürdürülebilir turizmde örnek bir ülke konumuna gelinmesi hedefini destekliyor, sektörümüzün bunu başarabilecek yetkinliğe sahip olduğuna inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri, sağlık altyapısı, insan gücü ve teknolojik kapasitesiyle Türkiye sağlık turizminde uluslararası alanda bir cazibe merkezi hâline gelebilecektir. Ayrıca, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın da sağlık, sosyal ve kültürel yaşamlarını zenginleştirecek erişilebilir ve kapsayıcı turizm imkânlarının yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, buyurun.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Yaşlı ve engelli turizmi sosyal faydasının yanı sıra yeni bir turizm gelirine kapı aralayacaktır.
Diğer önemli bir husus da turizm tesislerinin ruhsatlandırma ve denetim süreçlerindeki aksaklıkların giderilmesi, yetki karmaşasının ortadan kaldırılması, gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması ve eksikliklerin hızla tamamlanmasıdır. İnancımız odur ki riskleri azaltılıp fırsatlar değerlendirildikçe Türk turizmi güçlenecek, gelir artışıyla millî refaha katkı sağlanacaktır.
Bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.