MURAT EMİR (Ankara) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; burada mutlaka "haksız menfaat" kavramından "haksız"ı çıkartmak gerekir. Ya, bütünü üzerinde konuşurken de ifade etmeye çalışmıştım, etik alanı hukukun düzenlemediği alanı düzenler, hukukun olmadığı alan için ilkeler koyar ve bizim oluşturacağımız buradaki komisyonumuzla ve onun oluşturacağı -ileride konuşacağız- rehberler de milletvekillerinin etik davranışlarının hangilerinin kabul edilebilir olduğunun değerlendirmesini yapacaklar.

Dolayısıyla, burada "haksız menfaat" dediğiniz zaman, aslında bütün o menfaatleri etik açıdan incelenemez bir hâle getirmiş oluyorsunuz. Bu maddeyle bu "haksız menfaat" kavramıyla etik alanı artık işleyemez hâle getirmiş oluyorsunuz ve aslında bu yasanın içini de boşaltmış oluyorsunuz. Şu kadar ki, haksız menfaatler hukuk açısından zaten kabul edilmez, bu çok temel bir hata. Haksız menfaat Türk Ceza Kanunu'nda, ilgili hukuk kanunlarının hepsinde zaten yasaktır.

Dolayısıyla, biz etikle ilgili böyle bir yasa yapıyorsak, bunu komisyonumuza götüreceksek, komisyonumuz etiğe göre incelemeler yapacaksa buradaki menfaatleri değerlendirmesi gerekir. Dolayısıyla, burada, bu yasada bana göre en tehlikeli, en kritik noktalardan birisi budur. Zaten hukukun düzenlediği bir alanı, yasalarla ağır yaptırımlara tabi bir alanı burada sınırlayarak aslında bu yasayı işlevsizleştirmiş oluyoruz. Bu hatadan dönülmesi gerekir. Zaten ilk teklifte de, dikkatinizi çekerim, burada "menfaat" kavramı vardı. Dolayısıyla, yine aynı şekline dönülmesi "menfaat" şekline getirilmesi gerekir. O hâlde daha uygun olacaktır diye düşünüyoruz.

Teşekkür ederim.