| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1081) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .04.2016 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, İç Tüzük'e aykırı olduğunu ifade ettim toplantının ama ısrarcı olmayacağımızı da beyan ettim, bir heyecanlanma da oldu ama bunun gereği neyse hukuken o, sıkıntı olmadan çıkarmamız lazım.
Yalnız, benim özellikle ifade etmek istediğim bir şey: Haddizatında, bilgi verme babında sizin danışmanınızdan gelen bir yazı var. Ben sizi defaten ikaz ettim daha önce de. Bize tasarının görüşüleceği iletildi, benim burada cep telefonumda şeyim var. Şimdi, arkadaşlar teklifi ilettiler, genellikle Hükûmetin ihtiyacı olduğunu, bazı zor, sıkıntılarla görüş almayı da dikkate aldığınızda sürenin uzayacağını, bu nedenle bazen ilgili bakanlıkların bazı vekil arkadaşların vasıtasıyla bu tasarı hâline getirebilecekleri şeyleri teklif olarak Meclise getirdikleri vakıa. Bunun hiç eksiği yok, olduğu bu. Genellikle de espri babında söylenilen, doğan görünümlü şahin anlamında bu tasarılar adlandırılır baktığınız zaman. Şimdi, bu, ihtiyaçtan kaynaklanan bir şey; doğrudur, yanlıştır. Bunun üzerinde ne yapılmaz? Tartışılmaz, getirdi arkadaşlar teklifi.
Şimdi, benim üzüldüğüm nokta: Teklifi getiren arkadaşlar bize detaylı olarak bunu anlatabilirlerdi, bunun bir saklısı gizlisi de yok yani Bakanlık buna katkı verdi, hazırladı, getirdi veya öyle geldi, sizden rica olundu ama hukuken prosedürüne uygun bir şey... Ama, benim üzüldüğüm nokta: Şimdi, Sayın Bakan burada yeni bakan. "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı" diyor, altında da "kanun teklifi" diyor. Şimdi, bu, yakışık alan bir durum değil. Bizim o güzide kurumu bu hâle düşürmeye hakkımız da yok yani bir şey usulüne uygun olsun. Bir çoğunuzla da görüşüyoruz, daha önce de mesai arkadaşıydık, bunda hiddetlenmenin, bağırmanın falan da bir anlamı yok. Ben size söyledim net bir şekilde, engel olmayacağımızı da söyledim, şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Ben isterdim ki ilgili Komisyondan arkadaşlar da çok detay, Sayın Bakan kadar olmasa bile, konuya vâkıf olan olabilir, olmayan olabilir, bir şeyi ortaya koyabilirlerdi. Şimdi, bu konu hakikaten ciddi bir konu, daha önce çalıştığımız, ilgilendiğimiz bir konu. Dolayısıyla, burada birtakım şeyleri ifade etmemiz lazımdı. Bu, kanun teklifi olarak geldi ama kanun teklifi değil, Hükûmetin hazırladığı bir tasarı. Muhtemelen, diğer bakanlıklarla da konuşulmuştur, Sayın Bakan bunları konuşmuştur.
Şimdi, bunun aciliyeti olduğunu Sayın Bakan ifade ediyor. Aciliyeti olması hasebiyle, gelin, bunu önümüzdeki hafta bir gün ne yapalım, bir gün hangi günse, bitirelim alt komisyonda. Ben kısmen çalıştım, açık söylüyorum, herkesin yetişmesi mümkün değil, diğer komisyonlar da var. Diğer alt komisyon başkanı arkadaşlarla da istişare hâlinde gidiyoruz. Önümüzdeki hafta da gündeme düşürürsünüz Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda. Yani, o zaman, hasıl olan tereddütler de ortadan kalkar, bizim de endişemiz olan veya yanlış düşündüğümüz şeyler açığa, vuzuha kavuşur. Ha, tümden karşı olduğumuz noktalara da "Karşıyız." deriz.
Şimdi, Bakan çok geniş bir izahat verdi. Mesela, daha önce gelen tasarıda nükleer enerji genel müdürlüğü vardı, şimdi burada o yok. Şimdi, bu şeyi konuşmamız lazım, neden oluyor, bir günde bu sıkıntı olmaz. Bir diğer husus, projelerin finansmanı önemli bir husus. Bir de bu enerji özelleştirmesi falan var, bunlara dikkat etmemiz lazım. Nereden dikkat etmemiz lazım? Bir doğal gaz özelleştirmesi var, rezalet yani milletvekili olarak çektiğim ızdırabı ben biliyorum doğal gaz satın alırken. Ben EGO'dayken, Melih Bey'in şeyindeyken daha rahattı bu iş, şimdi vatandaşa ızdırap çektiriyorlar, açık söyleyeyim. Bunları falan bir konuşmamız lazım. Diğer taraftan, bakıyorsunuz, Dicle Elektrikten geldiler, benden randevu aldılar, konuştular. Şimdi, orada mesela şeyi söylüyorlar Sayın Bakan, "Özelleştirme İdaresi özelleştirme yaparken kayıp kaçak oranını bize düşük gösterdi veya yüksek gösterdi..." Ya, memurlara yüklen... Ben Özelleştirme İdaresinde de görev yaptım. "Ya, Allah'tan korkun." dedim yani Özelleştirme İdaresi Özelleştirme Yüksek Kurulu Başbakanın Başkanlığında toplanıyor. Şimdi, baktığınız zaman, oraya bir bakmak lazım, orada bu özelleştirme çalışıyor mu, çalışmıyor mu, nasıl çalışıyor, geliyor adamlar, dertlerini anlatıyor, birkaç gündür Urfa'da olanlar meydanda. Diğer taraftan, hukuka uygun Anayasa Mahkemesinden dönen olayları burada değerlendiriyorsunuz. Bir daha Anayasa Mahkemesine gitmeyecek bir şekilde, hukukun arkadan dolanıp dolanılmadığına dair ifadelerde zorluk da var, kolay değil bunu şey yapmak. Bir daha dönmesin, bir daha etmesin, onlara bir bakmamız lazım. Kaldı ki Sayın Bakanla benim birçok şeyde de örtüşen fikirlerim var. Mesela -lütfen, siyasi latife olarak kabul edin- Sayın Babacan'la ilgili seçim öncesi yazdığınız bir şey vardı yanlış hatırlamıyorsam, çıpayla ilgili bir olay. Şimdi, hakikaten, bu işin biraz ciddiye alınması lazım. Sadece bir kişiyle bu işin olacağı veya sadece iktidarın bu işin altından kalkabileceği bir mesele değil. Sizden önce ben "çıpa" demiştim, bir gazeteye mülakat vermiştim, siz yazıyı yazınca -belki gazeteci buradadır- "Ya, bu olur mu? Çıkar, olmaz bu." dedim. Şimdi, olaya baktığınız zaman, hakikaten sıkıntılı bir durum arz ediyor. Burada Sayın Bakanı da kırmayalım -açık, net söylüyorum- oturalım, şuna bir gün bakalım, bize de intikal edenler oluyor, önümüzdeki bir günü tespit edin, salı deyin, çarşamba deyin, iki gün sonra da Genel Kurula gelsin. Sadece muhalefet ettiğimiz maddelerdeki önergelerimizi burada ne verirsek, beşer dakika da şeyde veririz, sizi hiç engellemeden, arkadaşlarımızla konuşuruz grupta, çıkar gider. Ama, böyle üzerinde şaibe kalan bir tasarı olmaz yani görüşmesinde daha arıza var.
Şimdi, Sayın Başkan kendi okumadı, memura okuttu. Şimdi, memur sıkıntıda baktığınız zaman. Bu nedenle, samimi olarak ifade ediyorum, önümüzdeki salı, çarşamba, hangi günü tespit ederseniz, bir günlük bir alt komisyon... Hakikaten Meclis gündemi de yoğun, bizim de yetişmemiz mümkün değil. Bu nedenle, ben bir alt komisyon kurulmasını arzu ediyorum; sanıyorum, CHP'li arkadaşlar da böyle. İlgili kanun teklifini veren arkadaşların birinin başkanlığında bir tane alt komisyon kurarız, bir günde, yarım günde, neyse, çıkarırız. Belki hepsini de vermeyiz orada, 2-3 tane, 5 tane maddeyle ilgili önergemizi veririz, bu da sizi sıkıntıya sokmaz.
BAŞKAN - Sayın Ayhan'a ben teşekkür ediyorum.
Şimdi, Sayın Ayhan bugüne kadar Komisyonumuzdaki çalışmaların hepsine çok pozitif katkılar verdi, ben kendisine teşekkür ediyorum, bugün de kendisinden aynı katkıları bekliyoruz inşallah.
Şimdi şunu ifade edeyim Sayın Ayhan, sadece, siz ifade ettiğiniz için söylüyorum: Dün Danışma Kurulunun kararıyla Genel Kurulun çalışmalarına ara verme hâli, 7'nci madde kapsamına giren bir hâl değil. Bakın, tatil ve ara verme hukuku ile toplanmama, çalışmama hukuku birbirinden farklı sonuçlar doğurur. Dünkü hâl toplanmama ve çalışmama hâlidir, ne tatildir ne ara verme hâlidir. 7'nci madde tatili ve ara vermeyi düzenler, çalışmamayı düzenlemez. Bu nedenle de ne Meclis Başkanlığından bir izne ihtiyacımız var ne de başka bir şeye. Diğer tarafta da Anayasa Komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Anayasa Komisyonu, herhâlde hukuka tüm Meclisle birlikte saygı göstermesini beklediğimiz bir Komisyon; onlarda da bir sorun yok, burada da yok. Dolayısıyla, şunu ifade edeyim...
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Başkan, bakın, engel olmayacağımı söyledim, İç Tüzük açık.
BAŞKAN - Müsaade edin, bitireyim.
İç Tüzük açık, benim söylediklerim de çok açık. Dolayısıyla, burada bir sorun yok. Bu anlamda örnekler de var elimde, bunları size takdim edeceğim. Dolayısıyla, bu konuda herhangi bir sıkıntı yok, müsterih olalım.
Diğer konuyla ilgili, teklifle ilgili olarak sizin de bilginiz dâhilinde -biliyorsunuz- bir bilgilendirme yaptı Enerji Bakanlığımızın bürokratları. Mehmet Bey katıldı ama siz katılamadınız. O yüzden, bu konudaki yani Bakanlığımız, Başkanlığımızın koordinasyonunda gerekli bilgilendirmeyi yapma konusunda azami gayreti gösterdi ve bu çalışmayı da yaptı. Ben bu vesileyle teşekkür ediyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Şimdi, Sayın Başkanım, bakın, milletvekillerinin her biri hem Genel Kurula yönelik hem de kendi programlarına yönelik olayları, randevularını ona göre ayarlıyorlar. Şimdi, bir gün önce akşam bana gelen bir şeyi ertesi gün nasıl ayarlayacaksınız? Ben size söyledim gelemeyeceğimi ve arkadaşımız alt komisyonda olmasına rağmen geldi diğer bir şeye. Yani bunlarda bu kadar esnekliğin sizi sıkıntıya sokacağını sanmıyorum.
BAŞKAN - Yok, öyle bir şey yok, biz de öyle düşünmüyoruz zaten.
Teşekkür ediyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Ben yine de ısrarlıyım Sayın Bakanım. Sizi sıkıntıya sokar mı bir gün?
BAŞKAN - Bu çerçevede şu anda bir...
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Bakandan öyle bir şey gelmedi yani aleyhine bir şey gelmedi.
BAŞKAN - Sıkıntı gözükmüyor ve Komisyon çalışmalarımızda da usulen de hukuken de bir sıkıntı yok.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hayır, Sayın Bakanın alt komisyon konusundaki düşüncesinde bir sıkıntı olacağı...