KOMİSYON KONUŞMASI

MELİKE BASMACI (Denizli) - Sayın Başkan, sayın vekillerim, Sevgili Genel Müdürüm; konuşmaya başlamadan önce dün akşam biraz geçmiş dönem tutanaklarını okudum, Sayın Kamer Genç'i rahmetle, sevgiyle, saygıyla anıyorum.

Ben Sayın Genel Müdüre sizin önünüzde teşekkür etmek istiyorum. Çünkü tecrübe en güzel öğretmendir. Kendisi alt komisyonda sorduğum sorulara cevap vermeyince benim hakkım ne, hukukum ne, nasıl işlem yaparım onlarla ilgili araştırma yapma şansım oldu ve sayesinde çok şey öğrendim teşekkür ederim. Bir bürokrat nasıl sorulara cevap vermez, görmezden gelir, çevirir, onu öğrenmiş oldum, hakkınızı helal ediniz.

Ama ben yine de sorularımın cevabını alabilmek adına tekrar kendisine sorularımı yönlendireceğim. Şimdi, ben çok net bir şey sormuşum aslında, demişim ki: "Bayilere kaç para veriyorsunuz? Kaç bayiniz var? Kâr payı nedir?" Tabii, ben profesyonel bir milletvekili, profesyonel bir Sayıştay uzmanı ya da bürokrat olmadığım için "Kaç para"yı para şeklinde sormuşum. Cevap: "Para vermiyoruz." Ama Sayın Sayıştay 90'ıncı sayfadan yaklaşık 10 sayfa boyunca diyor ki: "Prim uygulamalarının satış primi, tanzim, teşhir primi, satış destek primi..." Ben Sayın Genel Müdüre teşekkür ederim. Para değil prim olarak sorumu tekrar düzenliyorum.

Diyorum ki: "Yurt dışı ve yurt içi bayilerimizi hangi kriterlere göre belirliyoruz?" Şimdi kendisi haklı olarak bana cevap vermiş: "Beşeri, fiziki şartlar..." Şimdi ben biraz daha açık soruyorum: Beşeri kriterleriniz nedir? Fiziki kriterleriniz nedir? Mali kriterleriniz nedir? Teknik kriterleriniz nedir? Yurt dışı ve yurt içi bayilerinizi hangi kriterlere göre belirliyorsunuz? Kendilerine satış primi, tanzim primi, satış destek primi olarak ne kadar para ödüyorsunuz?

Bu arada ikinci sorular, bir gönderdik, sorular eksik gelince tekrar gönderdik, ben ifademi tekrar düzelttim, tekrar o bürokrasi dilini çalıştım. Ankara Çay Paketleme Fabrikasının durumunu sormuşum, malum Ankara'dayız, merak ettim, yıllık bütçesini, kaç kişinin çalıştığını ve "Kapatma planı var mı?" diye sormuşum. Kapatma planı varmış Sayın Genel Müdürüm, bunun cevabını da ben göremedim, onu rica edeceğim.

Şimdi, aslında başka bir yere de takıldım ben. Yurt dışı bayilerle ilgili, bu kaçak çay gündemde olduğu için de soruyorum, çok enteresan, ben önce ülkeleri sordum, 31 diye geldi, sonra 54'e çıkmış geldi falan, şimdi, benim bildiğim Irak'ta ve Suriye'de damak tadı bize pek uyan bir tat değil ama çok garip, biz Suriye'ye, Irak'a çay satıyoruz. Acaba diyorum biz o çayları satıyoruz da Mersin Limanında bir film dönüyor, aynı çaylar bize geri mi geliyor acaba diyorum, bilmiyorum. Sadece bu iki ülkeye çok şaşırdım. Ve çok enteresan, şimdi şöyle bir cümle yazıyor Sayıştayın 117'nci sayfasında diyor ki: "Yurt içinde satılan mamullerin satışından 51,4 milyon TL kâr elde ettik." Âlâ ama yurt dışı satışlardan 15,2 milyon zarar ediyoruz. Zarar ediyorsak biz niye bu ülkelere satma konusunda direniyoruz? Acaba diyorum orada bir film mi dönüyor? Bu konuyla ilgili biz yurt dışında hangi firmalar aracılığıyla kimlere ne satıyoruz, ben bunu çok merak ediyorum.

Bunun dışında da Sayıştayın kitabının 11'inci sayfasında "vergi davaları" diye bir cümle geçiyor, onun ne olduğunu da çok merak ediyorum.

Sayın Genel Müdürüm, bana verdiğiniz bu eğitim için çok teşekkür ediyorum, tecrübe çok pahalı bir şeydir, hakkınızı da helal edin bu konuyla ilgili, eğitim kıymetli.

Teşekkür ediyorum.

Sağ olun Sayın Başkanım.