| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığının (İMKB) 2011 ve 2012 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 04 .05.2016 |
MELİKE BASMACI (Denizli) - Sayın Başkan, şimdi, ben, önce bir Sayıştaya sitemimi belirtmek istiyorum.
Bu kadar şey yazmışsınız, elinize sağlık, vallahi, beyler, yüzde 90'ı sizin maaşlarınızla ilgili, içinde sizin maaşlarınız dışında hiçbir şey yok.
Şimdi, kurumu biraz anlayabilmek adına anlatmak istiyorum size. Şimdi, gelişmekte olan ülkelerden Polonya, Brezilya, Endonezya, Meksika, Hindistan, İran, bunların da altındayız yani şirket sayısı 124 BİST'te işlem gören, biz işlem hacmi olarak bunların altındayız yani sermaye çekmek için güçlü değiliz. Halka açık şirketlerin toplam piyasa değeri 186,6 milyar dolar.
Şunu söyleyeyim: Borsada işlem gören şirketlerin halka açık kısmı bunun çok az bir kısmı ve baktığınızda daha da halka açılmasın, işlem görülemesin mantığıyla sanki hizmet ücretleri çok süratle arttırılmakta. Bunu çözemedim, neden bu hizmet ücretleri bu kadar katlayarak arttırılıyor merak ediyorum.
Şimdi, portföy değeri aşağı yukarı 1 milyon TL ve üzeri olan yatırımcı sayısı yaklaşık 4 bin kişi. Tüm portföyün yüzde 61'i, branşı olmayan sevgili vekillerim daha rahat anlasın diye şöyle söyleyeceğim: Yani bu firmalar genelde aile şirketleri ya da -tabirim için çok özür dilerim, başka uygun kelime bulamadım- ıvır zıvır firmalar var, spekülasyon yaratmak için. Yine bazılarının yarattığı hareketlerle, küçük dalgalanmalarla ciddi sıkıntılar yaşanıyor demek.
Şimdi ben önce İstanbul Borsa'ya bakarken çok büyük diye düşünmüştüm ama şöyle bir ekonomi notu görünce açıkçası dudağım uçukladı. En basitinden söyleyeceğim, mesela o beğenmediğimiz Suudi Arabistan'dan örnek vereceğim: Saudi Aramco diye bir petrol şirketi halka arz olacak, 2 trilyon ile 3 trilyon arasında. Baktığınızda biz aslında o kadar büyük değiliz, bu anlamda bunu bilerek işlemleri yapmamız, buna göre gitmemiz lazım. Niye söylüyorum? Halka arzda bir değişiklik yok ama Borsa İstanbul Takasbank ve merkez kayıt kuruluşlarıyla büyüyor yani bu sürdürülebilir bir durum değil. Ama bunların hepsini bir yana bırakıyorum, bunlar ekonomik verilerdir. Ben asıl başka bir şeye takıldım.
Şimdi, 2012 yılında bir grup göreve getiriliyor. Şu anda kendisi AKP milletvekilimiz zaten, kendisi de genel müdür. Arkadaşları yetiştiriyor, kadroyu kuruyor ve sonra sanki bu insanlar kurumun hafızası değilmiş gibi bir anda, bir telefonla bütün herkesin yeri değiştiriliyor. Bence bu yapılan kuruma haksızlıktır, kurumun hafızasını silmektir. Daha önce orada genel müdürlük yapmış, şimdi AKP milletvekilliğini yürüten arkadaşınıza da yapılan haksızlıktır. Demek ki onun kadrolarına güven olmadığı için. Garip bir şekilde, bazı güçlerin çatışmalarından olabilir, başka üçgen, paralel operasyonu mu onu da bilmiyorum, tek bildiğim bir şey varsa, biz bu kuruluşu denetledik, uçağa bindim, uçaktan indiğimde mesaj gelmiş olmasıydı. Eğer siz, KİT'lerin ya da bu tür kurumların yani dünyada aslında adı geçmesi gereken... Bu hâliyle biz dünyada yer alamayız, onu ayrıca koyuyorum. Sanki bu birileri için kurulmuş özel bir kuruluş gibi duruyor. Bu kuruluşların eğer personel kadrosunu da değiştirerek hafızasını silersek -personelden kastım, bu işin akıl kısmından bahsediyorum, şimdi onu da yanlış yorumlarsanız- o zaman biz kurumları öldürüyoruz demektir, bazılarının olsun diye bu sistemi kuruyoruz demektir. Ama şunu bilmenizi istiyorum, bunu izlemeye devam edeceğiz yani biz burada beş taş oynamıyoruz, devletin, milletin paralarıyla yapılan işlerin takipçisi olacağız.
Diğer bir gözle baktığımda, tabii ki de ben şu Sayıştay raporlarına sitemimi söyledim. Buradaki maaş alanlar tabii ki işçi maaşı almayacak, tabii ki de normal yüksek maaşlar alacaklar çünkü yaptıkları uzmanlıklar, işler ayrı ama bazılarını da direkt "Kadroya alamadık." diye danışman kadrosundan sokarsanız biz de bunun takipçisi oluruz, o da ayrı bir handikap.
Bunun dışında, son olarak şunu da söylemek istiyorum: Normalde bir çoğu kamuya ait olan bir hisseden bahsediyoruz. Bunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetiminden çıkarmak, KİT vasfından çıkarmak, aslında baştan beri saydığım bazılarının harekete için kurulmuştura biraz daha hareket edebilmek. Ama şunu bilmenizi istiyorum: Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetiminden de çıksa, KİT Komisyonunun sürecinden de çıksa, biz bunu takip ediyoruz çünkü sizler orada bürokrat olarak bizler sayesinde oturuyorsunuz, bunu takipçisi olacağız. Ve umarım ben yanılıyorumdur, sizin göreve gelişiniz farklıdır, kurumun hafızasının silmek için değildir, bazıları için yapılmamıştır, inşallah ben haksızımdır.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.