MELİKE BASMACI (Denizli) - Sayın Başkan, şimdi, Sayıştayın bir tespiti olmuştu, genel müdür yardımcıları, teftiş kurulu başkanı, müfettişler, birim amirlerine 3-4 kat fazla ödeme yapıldığıyla ilgili. Bu miktar da 11,4 milyonluk -eski parayla söyleyeyim, 11,4 trilyonluk- bir fazla ödemeydi. Sonra, Sayın Bakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla Ulaştırma Bakanlığından bize bir teftiş raporu geldi. Şimdi biraz bu rapordan bahsetmek istiyorum.

Ulaştırma Bakanlığı Teftiş Kurulu müfettişlerince düzenlenen raporda, yönetim kurulu, denetim kurulu ve ilgili idari personele yapılan fazla ödemelerin tahsis edilmesi yönünde yazan raporda diyor ki: "Konuyla ilgili sonradan bir kanun çıkarılmış." Evet ama konudan sonra; bu olay temizlenmeye çalışılmış ama olaydan sonra bir kanun çıkarılmış. Yani, şu demek: Kanunların geriye yürümezlik ilkesi gereğince, çıkarılan kanunun yürürlüğe girdikten sonraki olay ve işlemlere uygulanması gerekmekte midir, bunu merak ediyorum. Kaldı ki çıkarılan kanunda yapılan ödemelerin tahsiline yönelik özel bir hüküm de konulmamış. Yani, ben şunu anlıyorum bu rapordan, aksiyse lütfen düzeltin: Sayın Taha Koç'un, Sayın Varank'ın, Sayın Serim'in, Sayın Kalın'ın, Sayın Kahraman başta olmak üzere, diğer yönetim ve denetim kurulunun ilgili geçmiş dönemden alınıp -Sayıştay raporlarında var bunlar, ben yazmadım bunları- şirkete fazla ödemelerini iade etmesi gerekmez mi? Bu noktada ben ilgilileri göreve çağırıyorum. Eğer ilgililer bu görevi yapmayacaksa da bizim yapacağımızdan emin olun. Bu rakam, Sayın Bakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla toparlanacak bir raporluk rakam değildir ve olay, yasalar geçmişe yönelik işlemediği için hâlâ suçtur. Bununla ilgili ben gereğini de yapacağımı söyleyeyim çünkü bir raporla bitecek gibi değil. Hatta, Sayın Sayıştayım bir şey söylemek isterse de dinlerim çünkü tespit de onların.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.