| Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Profesör Doktor Fatih Selami Mahmutoğlu'nun, çocuk istismarları ve hukuki boyutları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 18 .05.2016 |
DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ederim.
Hocam, öncelikle sunumunuz için çok teşekkür ediyorum, çok güzel bilgiler edindik.
Bu arada erken yaş evlilikleri bizim için gerçekten çok önemli. Çocuğa yönelik cinsel istismar şu anda gündemde en üstte tuttuğumuz konu. Ama tabii bunun yanı sıra çocuğun fiziksel istismarı, suça itilmesi gibi konular da var. Bununla ilgili de dikkat etmemiz gereken bazı uygulamalar olabileceğini düşünüyorum. Özellikle suça sürüklenmek konusunda ve erken yaş evliliklerde ailenin rızasını düşündüğümüzde, evlendirildiğini düşündüğümüzde bunun çocuk ihmali suçuna girdiğini düşünmekteyim. Bu konuda aileye verilmesi gereken bir sosyal destek var tabii. Çocuk suça sürükleniyorsa ailenin ihmalkârlığı eğitim eksikliğinden, ekonomik sorunlarından, aile içi şiddetten, her şeyden olabilir. Ailenin ele alınarak destek verilmesi, eğitim verilmesinin yanı sıra takiple suçun tekrarı veya çocuğun hatalarının, çocuğun istismarının tekrarını gördüğümüzde aileye ne gibi yaptırımlar yapılabilir? Aileye yaptırım yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Bu konuda sizin fikrinizi merak ediyorum. Benim örneğim aklıma gelen, çocuk yardımı alıyorsa -maddi yardım bizim ülkemizde her zaman üst düzeyde değer görüyor- bunların kesilmesi olabilir mi? Bu konuda fikrinizi almak istiyorum.
Yine, bu erken evlilikle ilgili olarak bizim kafamızı karıştıran bir şeyler var. Türk Medeni Kanunu'na göre 17 yaşını doldurmamış kızlar, Çocuk Koruma Kanunu'na göre 18 yaşını doldurmamış kızlar, Türk Ceza Kanunu'na göreyse 15 yaşını doldurmamış kızlar çocuk gelin sayılıyor diye biliyorum. Bu konuyla ilgili fikrinizi almak istiyorum. Burada bence bir sabitleme, bir yaş sabitlemesi, 18 yaş altı tamamen kabul edilse doğru olacak diye düşünüyorum. Sizin bu konudaki fikrinizi almak istiyorum. Bu gerçekten bizim için çok üzücü. 18 yaş altındaki bir çocuğa oy kullanma hakkı vermiyoruz ama ona "Çocuk doğurabilirsin. Bir aileyi idare etmek durumunda kalabilirsin, bu sorumluluğu alırsın." diyoruz. Bu çok acı bir şey ve bu evliliklere izin vermek bence devletin de bu kusura göz yumması, ortak olması gibi oluyor.
Yine, çocuk mahkemeleri başta olmak üzere hâkimler içerisinde ihtisaslaşma konusuna nasıl bakarsınız? Siz de ifade ettiniz, çocuğa yaklaşım çok önemli, nerede ifade alındığı çok önemli. Çocuk izlem merkezleri var ama maalesef sayıları yeterli değil. Çocukların çok ayrı bir ortamda, bir psikolog, bir psikolojik danışman tarafından ayrı bir yerde, diyelim ki ayna arkasından izleyen bir avukatın yönlendirmesiyle sorulacak soruların çocuğa uygun hâle getirilip onu daha fazla rencide etmeden, onu travmatize etmeden bilgilerin bir kereye mahsus olarak alınması çok önemli, bunun kayda alınması çok önemli, tabii o kayıtların saklanması da çok önemli, gizlilik de çok önemli.
Bütün bunları düşündüğümüzde -bir de siz bunun muayene boyutuna da değindiniz, gerçekten bu da çok içler acısı bir durum- çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda uzmanlarımızın bilgisi az ama zaten bilgisi olsa bile bir multidisipliner bir desteğe ihtiyaç var. Bu konudaki fikrinizi de almak istiyorum. Özellikle çocuk mahkemelerinde görev alacak arkadaşların, hâkim arkadaşların, aile mahkemelerinde görev alacak arkadaşların ihtisaslaşması konusuna nasıl bakarsınız?