KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Şimdi, baştan sorarken bunları bilerek soralım. Adnan Bey, bir daha söyleyeyim şimdi, bize gelen talepler var, teklifler var. Kanunun gerekçesi ayrı, işin destek boyutu, Maliyenin buraya ne kadar destek vereceği -evet, o kısmı Gelir İdaresinin gelir kaybı açısından, gider kaybı açısından Maliye Bakanlığını ilgilendiriyor ama- gerçekten gübrelemeyle ilgili başka birçok sorun var. Biz geçen mazotla ilgili destek yapılırken yem ve gübrede de MHP olarak seçmenlere vaadimiz olduğunu, bu gelirse destek olacağımızı söyledik. Şimdi bunu konuşurken baştan söyleyelim de derdimiz burada şey değil, sorunu çözerken kökten çözmek, rakamları sormamızın nedeni de o. Şimdi, yıllık parasal değer 7 milyar TL. Bir taraftan gübrenin tüketimine destek verirken üretimini kim yapıyor? Gübre üreten şirketlerin durumu ne? Sadece doğal gaz maliyetinden dolayı mı Sayın Bakanım içerideki üretim azalıyor? Buradaki sayın yetkili arkadaşlarımız bakarlar, gübre sektöründeki yerli firmaların durumu bellidir yani buralarda yaşanan sorunları görmeden sadece belli ölçüde destek vermemiz yetmiyor, ithalatı azaltmak amacından bahsediyorum. Biz de aynı şekilde dışa bağımlılığın, ithalata bağımlılığın... Ki siz bir taraftan bunu bile doğal gazla bağımlılığa bağlıyorsunuz diyeceğim çünkü...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Çok gerçek yani.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, hayır, şeyi söylüyorum yani bir taraftan doğal gazın bağımlılığı bile bunu etkilediğine göre o zaman başka şeyleri gözden geçirmek lazım. Normal şartlarda şu anda üretim ve ithalata baktığımız zaman yarı yarıya gidiyor diyelim, ufak tefek değişmeler hariç. Yıllardır, geçmişten gelen, bu zamana kadar olan çalışmalara ve ortalamalara baktığımız zaman da bu, 5 milyon tonun pek altına düşmemiş, ortalama, bakıyoruz ve burada, benim bildiğim, hatırladığım kadarıyla neredeyse tüketimimizin yüzde 80-90'ını karşılayabilecek kapasitede şirketlerimiz var ama kimisi çalışmıyor, kimisi eksik kapasite çalışıyor, kimisi kapanmak zorunda kalıyor. Mademki bu kadar büyük bir potansiyel var, 7 milyar TL'ye tekabül eden ve bunun yarısını üretip... Geriye ne demek, en azından daha 2-3 milyarlık bir üretim potansiyelimiz var demektir. O zaman bunların yok olmasını önlememiz lazım, tarımda kendine yeten bir ülkeyken bunu yapamıyoruz diyoruz. Gübre de en önemli girdilerden bir tanesi. Tarım Bakanlığımızın başka çalışmaları var, gübre tüketimiyle ilgili bilinçlendirmesi var, ziraat odalarının var, Ziraat Mühendisleri Birliğinin var, hepsinin var.

Biz geçtiğimiz hafta -bunu bilerek söylüyorum, biraz da çalıştığımız için- Antalya, Rusya krizinden en çok etkilenen kent olarak hem tarımda hem turizmde, ticarette... Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız oradaydı bir EXPO toplantısı nedeniyle. Antalya'da diğer kentlere de örnek oluşturabilecek bir tarım konseyi oluşumu var, Valiliğin genelgesiyle oluşturulmuş, bütün ilgili odalar orada, bizler de bütün milletvekilleri katıldık. Sonrasında bir müteşebbis heyet olarak hem Tarım Bakanımızla hem de Başbakan Yardımcısı Sayın Şimşek'le görüştük ekonomik olarak ve tarım açısından da yapılması gereken, turizmle ilgili yapılması gerekenleri. Orada sektörün yapısal sorunları var. Sadece kriz için veya şimdilik gübre desteğini sağlayalım, tamam, bu, çiftçimize lazım ama bunu nasıl kalıcı hâle getirip de daha ucuza onlara gübreyi tükettirebilirize de bakmamız lazım. Onun için de gübre üretimini de ithalatını da ciddi anlamda bir gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum. Amaç güzel ama bunu yaparken de bunları da yapalım. Şimdilik, yaptığımız çiftçilerimizin sıkıntısını kısmen, geçici olarak gidermek; kalıcı anlamda gidermek için de Bakanlığın bu politikalarını bir an önce almak, yasal düzenleme gerekiyorsa bunlarla ilgili de yapmak gerekir. Biz onun yanı sıra, burada yem ve gübreyi aldık, tohumculuğa da benzer tarzda desteklerin verilmesi gerekiyor. Sayın Bakana ilettik ama daha köklü bir çalışma yapılması gerektiğini... Bir ön çalışma yaptıklarını söyledi, inşallah bu tür şeylere gerek kalmadan daha ucuza çiftçimizin bunları kullanmasını sağlayabilecek önlemleri alırız diyorum. Tarımsal desteklerimiz de gerçek anlamda kanunda söylediğimiz düzeye inşallah hepsi gelir, daha fazlasını da yapabiliriz ki, kendi kendimize yeten bir ülke yoluna tekrar girebilelim ve ithalattan kurtulalım diyor, teşekkür ediyorum.