KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ha, siz bilirsiniz, siz devam edebilirsiniz, biz konuşuruz o zaman.

Şimdi, şunu söylüyorum Sayın Bakan, bizim burada söylediğimiz, tabii ki gerekçelerini soruyoruz yani anlamadığımız zaman, eğer... Siz biliyor olabilirsiniz, siz arka planda yapılanı biliyorsunuz, biz, bize verileni biliyoruz. Bize verilenden eğer anlayamıyorsak bunu sormamızdan daha doğal bir şey yok ve de sorarken sadece anlamadığımız için değil, aslında anladığımız için sorduğumuzu da üstüne basarak söyleyeyim. Şimdi, siz sadece bu defalık bütçe getirmiyorsunuz, biz de sadece bu defa bütçe rakamına bakmıyoruz. Gördüğümüz zaman yani neyin nereye konulabileceğini, neyin nereye gizlenebileceğini, hangi ödenekten ne aktarıldığını, neyin aktarılabileceğini görüyoruz, yeni yapmadık. Müsaade edersen, sekiz yıldır sen buradasın biz de buradayız. 2006'dan beri sen oradasın, biz de buradayız, daha önce de masanın öbür tarafındaydık. Ha, orada polemiğe girersek bu iş uzar. Ben diyorum ki...

BAŞKAN - Ben masanın bu tarafına hiç geçmedim ama biliyorsun, ben hiç geçmedim öbür tarafa.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen hep yukarıda oturuyorsun, senin sorunun yok, zaten hiç görmedin oraları, onun için rahat konuşuyorsun.

Şimdi, derdimiz burada size bir şey söylemek değil, onu yapacağımız zaman anlarsınız. Siyaseten konuşursak yani amiyane tabirle size çarpmak istiyorsak onu çok rahat hissedersiniz, zaten öyle söyleriz, burası teknik. Genel Kurulda konuştuğumuz ayrıdır, burada konuştuğumuz ayrıdır. Onun için baştan bunlara bakalım.

Şimdi, "vergi harcaması" diyoruz "Ya, ekonomik ve sosyal bir nedeni vardır." diyorsunuz. Şimdi, ben size ayrıntısını söylemedim ki onu sonra söylerim. Vergi Denetim Kurulunun sizce uzlaşma rakamlarını niye söyledim? Yani ne kadarının tahsil edildiğini ne kadarının tahsil edilmediğini söyledim. Ama siyaset yapmaya başlarsak ben size vergi denetim uzmanlarınızın hangi şirketle ilgili, hangi tarihli, hangi denetimi yaptığını ve onun ne kadar uzlaşmasından vazgeçildiğini, o şirketlerin iktidarla ilişkisini de sormaya başlarım. Ben bunu teknik soruyorum, sadece genel olarak Sayıştayın bunlara girmediğini soruyorum. Şimdi, bunu sorarken "Anlamadım." derken bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bizim elimizde tarihi, sayısıyla elemanlarınızın yaptığı... Ya, bir şey söylüyorum: Siyasete girersek ben onları çıkarır, size onları da sorarım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Her türlü suç oluşturan bir şeyi görürseniz savcılığa gidin.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakan...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siyaset yapmayın, savcılığa gidin!

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bak, yine başlıyorsunuz.

Diyorum ki: Biz burada... Ben Sayıştaydan bilgi istiyorum kardeşim, onun cevabını da Sayıştay Başkan Yardımcımız bir versin, sizinki ayrı. Diyorum ki burada: Bana sadece... "Ben denetim yaptım." "İyi yaptın da bana ne söylüyorsun?" diyorum. Gelir kaybı... Sizin söylediğiniz ayrı, ben ne söylediğimi bilerek söyledim, daha o rakamların hepsine bakacağım, raporlar daha yeni geldi, bu söylediğimiz 2014'ler, daha arkadaşlara yeni dağıtıldı. Ama biz zaten geçen seferden, bir önceki seferden, bir önceki seferden hangi maddenin ne olduğunu bildiğimiz için şöyle bakınca görüyoruz. Yani anlamadığımız: "Siz niye bize anlatmıyorsunuz?" diye "Anlamadık." diyoruz. Burada en önemli şeyin daha önce... Şimdi, ne güzel "Çıkarıyoruz." diyorsunuz. Bizim sistemimiz yok diye siz Gelir İdaresinin denetimiyle ilgili, sonra Maliyenin hesaplarıyla ilgili, döner sermayelerle ilgili, hepsini ayrıştıramıyoruz dediğiniz için yapamadıklarını söylediler "Hadi, eyvallah." dedik. Bir sene geçti, gene yapamadılar; bir sene geçti, şimdi de "Yaptık." diyorlar. 2014 geldi, yaptık, güzel ama orada diyor ki: "Vergi kaybı var, gelir kaybı var." Ama ne kadar, onu soruyorum. Kamu zararının oluşması ayrı bir şey, onu biliyoruz, zararların kamuoyuna açıklanmaması ayrı bir şey ama biz kamuoyu değiliz. Yani burada konuşmasanız da bize o bilgileri vermek zorundasınız, en azından toplu olarak vermek zorundasınız diyorum, bir şey yok. Yani gelir idaresi, tamamen vergi toplama, maliyeyle ilgili, harcama kısmı sizinle ilgili, ben oradaki toplanan gelirlerin kaybını göremiyorum. Neyi denetleyeceğim ben burada, ne bütçesi yapacağım? Şimdi siz de aynı mantıkla diyorsunuz ki: "Ya, bizim gelir dağılımı yapmamıza gerek yok." Ha, o gelir tahmininin ne kadar gerçekçi olduğu ayrı bir şey, yani onu ayrı tartışırız. Demin dediğimiz gibi "Giderlerde şunu anlamadık." deriz ama neticede bir gider ortaya koymuşsunuz, siz de anlatıyorsunuz. Ama gelirde de bir şey olması lazım, vergi gelirleri şu kadar, vergi dışı gelirleri bu kadar, bunun içinde demin söylediğiniz gibi bir defalık af varmış, işte 3,5 milyar oradan gelmişti dediniz, falan gibi. Yani, onları bizim orada görmemiz lazım ki... Deriz ki: "3,5 değil bu, 4 olması lazımdı, niye az tahsil ettiniz?" Ayrı bir konu. Ama, orada onları bizim görmemiz lazım. Sayıştaydan da beklentimiz o. O konuda bir şey yaparsa, teknik konuları Erhan Bey söyleyecek ama... Yani benim derdim şu: Yeniden bütçenin tamamını görüşmeden önce eğer bu raporları yeniden ele alabilirseniz bu söylediğimiz minval üzere, onu ayrı sonra tartışacağız ama hazır siz burada iken ve yeniden bütçenin tamamı gelinceye kadar... Yeni rapor istemiyoruz, yapılan raporlardan Rapor Değerlendirme Kurulunda en azından bize bir şeyler... Çünkü, Genel Kurulda ne görüşüldüğünü biz biliyoruz. Dışarıya verilmese de ne kadarının kuşa döndürüldüğünü, kaç sayfanın kaç sayfaya düşürüldüğünü biliyoruz. Bize o kadarı lazım değil, falanca şirket demesi de gerekmiyor ama toplamda şu kadarlık bir inceleme yapıldı, şu oldu, bu kadar oldu, bitti, istediğimiz odur.

Teşekkür ederim.