| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 31 .03.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, teknik açıklama yapıp da konuyu kapatalım bakımından bir şey...
Sayın Bakan da burada tasarının sahibi olarak.
Şimdi, bu garabetin neden olduğunu da söyleyeyim. Şimdi, Sayın Bekaroğlu eski milletvekili ama Sayın Bakanım, siz kendi tasarınıza sahip çıkmazsanız, sizin tasarının iki üç maddesini... Bunun özü şu: Arkadaşlarımızın acelesi olduğu için cinlik yapıp sizin tasarıda geçen iki tane maddeyi, üç tane maddeyi, dört tane maddeyi kopyalayıp bu tasarıyla ilişkisi var diyebilmek için... Teklifin orijinaline bakarsanız sizin tasarınızda yer alan bazı maddeleri koyup, başına da Şanlıurfa'yı koyup bu torbaya yetiştirelim, beklemesin dedikleri için böyle bir saçmalık yaşıyoruz.
Yani, ilişkisi olmayan, sizin getirdiğiniz kanunla Şanlıurfa'nın madalya almasının bir alakası var mı? Yok ama alakası olması için sizin maddeleri başına koydukları için arkasından böyle bir saçmalık yaşıyoruz, sonrasında da tutuyoruz, 65 yaşla ilgili kanunun adı "Şanlıurfa İstiklal Madalyası Kanunu" oluyor. Yani, işin başındaki şeyi engellemediği için Meclis Başkanlığı ve buradaki arkadaşlarımız birleştirmek zorunda kalıyoruz. Neden? Diğer maddeleri ilgili. Oysa diğer maddeleri zaten tasarıda var, geliş tarihi de belli, teklifin geliş tarihi de belli. Siz benim dediğimi tutmazsanız, bunu götürüp İçişleri Komisyonunda, hiç olmazsa arkadaşlar bir iki oturum daha yapar, bugün başka bir kanun görüşüyorlar mesela, şimdiye çoktan bunu çıkarmış olurlardı. Bugün İçişleri Komisyonunda başka bir, gelirken baktım ben ekranda, 10.30'da onların da toplantısı var. Beş dakikada üzerinde konuşulmadan kabul edilecek bir kanun olurdu.
Sayın Başkan, siz de ne dediğimizi iyi biliyorsunuz ama "kanun tekniği açısından" dediğiniz zaman gülüyorum yani. Gülüyorum çünkü böyle bir kanun tekniği yok. Yani, gelmiş bir tasarının 3 maddesini kopyalayalım, bizimkini de yetiştirelim abi, ötekini de yetiştirelim. Buraya neler eklediğimizi biliyorsunuz. Sayın Temizel ilk gün -sen yoktun Başkanım- başladı, "Herhâlde bir cilt daha yazacaksın Mehmet." diye takıldı ama bu gidişle biz ansiklopedi yapsak herhâlde anlatamayacağız yani bu işin özü. Ya, şimdi bunu şöyle savunmayın...
BAŞKAN - Bu kitabı burada dağıtmadığınız için anlaşılmıyor, o yüzden.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dağıttım, okuyanlar biliyor, okuyanlara dağıtıyorum, faydalanmayacak olanlara boşuna heba olmasın diye vermiyorum.
Yani, bunu böyle savunacağına desen ki "Arkadaş, geldi, Bakan rica etti, getirdik, bu teklifi araya soktuk, ondan böyle bir şey oldu." biz de susalım ama "kanun tekniği" dedin mi o zaman gülesimiz geliyor.
HAMZA DAĞ (İzmir) - Onu da sen söyle işte.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, "maalesef" dedi zaten o da.