GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Sayın Kuşoğlu önce söz istedi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok, ben konuşmayacağım. Ne konuşacağız ya, ne konuşacağız? Hakikaten ne konuşacağız bundan sonra, hiçbir anlamı yok konuşmamızın, hiçbir anlamı yok gerçekten.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Şimdi, tabii, aslında Sayın Kuşoğlu çok haklı çünkü ne söylersek söyleyelim karşı taraftan mutlaka olumsuz bir şey oluyor. İşte, en son verdiğimiz önergede...

BAŞKAN - "Halledeceğiz aşağıda." dedik ama.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - ...herkesin aslında "evet" diyebileceği bir konu...

BAŞKAN - Ee, diyoruz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - ...ama işte Cumhuriyet Halk Partisinin söylediği bir şey olduğu için belki de hemen ona "hayır" deniyor, hatta "Kabul edenler... Kabul etmeyenler..." kısmına bakılmaksızın deniyor o ayrı bir nokta.

Ben 15'inci maddeyle ilgili olarak Hazineye ait taşınmaz malların değerlendirilmesiyle ilgili olarak bir şey söylemek isterim. Şimdi, burada zannediyorum işgaliyeler de var değil mi yani Hazine arazisi üzerine aslında işgal eden kişilerin de ecrimisillerinin...

BAŞKAN - Yok, yok, sadece turizm belgeli tesisler.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Tamam ama işgaliye alanları, işgaliyeler de var, okudum ben maddeyi Sayın Başkan, siz okumamışsınız.

Şimdi, bu daha çok kişiyi bu tür işgal etmeye teşvik edecek bir şey değil midir? Biraz önce imar affı çıkardınız, şimdi bunu çıkarıyorsunuz. O zaman halka diyorsunuz ki: "Her türlü şeyi yapın, nasıl olsa seçime yakın biz sizi affederiz ya da borçlarınızı sileriz ya da bir yıl sonraya erteleriz, sonra da üç yıl içerisinde 3 eşit taksitle pul parası şeklinde alırız."

BAŞKAN - Yok, yok, bu oluşmuş olan borçların sadece bir yıl ertelenmesi.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - 3 eşit taksitle üç yıl içinde alıyor.

BAŞKAN - Doğru da sadece bir yıl ertelenmesi.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Okuyorum ben, merak etmeyin. Niye müdahale ediyorsunuz Sayın Başkan, bir şey söyleyecekseniz buyurun gelin, siz de söyleyin.

BAŞKAN - Buyurunuz.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Şimdi, bu çok ciddi bir durumdur. Neden ciddi bir durumdur? Çünkü Hazineye ait taşınmaz mallardan bahsediyorsunuz. Yani, aslında bu tüyü bitmemiş yetimin hakkıysa, işte bu, tüyü bitmemiş yetimin hakkı. Biz insanımızın alnının teriyle çalışarak kendi hakkıyla ve hakkaniyetiyle kazanmasının doğru olduğu kanaatindeyiz. Bu ve benzeri, insanlarımızı hakkı olmayan şeylere teşvik eden noktaları doğru bulmuyoruz. Ama elbette ki ülkemiz ciddi bir sıkıntıdan geçmiştir, özellikle yaşadığımız son olaylardan sonra turizmde önemli bir geri gidiş beklenmektedir, şu anda da yaşanmaktadır, bunların hepsini görüyoruz ama alacağınız önlemler daha efektif ve daha vicdanlı olmalıdır. Bu şekilde, böyle "Sadece biz de bu önlemi aldık." demek için yapılmamalıdır.