GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde şehit olan Tayfun Özköse'ye Allah'tan rahmet dilediğine, Kastamonu Bozkurt'taki HES'in sel felaketine neden olduğu iddiaları nedeniyle CHP'li yöneticilerin özür dilemesi gerektiğine, memurlara 3600 ek gösterge verilmesini hukuki olarak hüküm altına aldıklarına, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işten çıkarılan işçilere, 1-7 Ekim Camiler ve Din Görevlileri Haftası'na, PKK elebaşının şantaj ve tehditleri sonucu CHP, İYİ Parti ve HDP'nin parlamenter sistemi talep ettiğine, Mustafa Pehlivanoğlu'nun ölüm yıl dönümüne ve bütün darbelerin faillerini kınadığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:4
Tarih:07.10.2021

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.

Sayın Başkanım, herhâlde eleştirilere cevap verecek nitelikli bir süre takdirinde bulunursunuz; fazla değil, eşit süre istirham ettiğimi işinizi de kolaylaştırmak noktasında ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN - Efendim, süre sizin, ne kadar istiyorsanız.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İstirham ederim, eşit süre...

BAŞKAN - Bugün gayet demokratik, istiyorsanız on beş dakika...

Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İstirham ederim, eşit süre...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Zaten yarısını kullandı Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Yani, çok fazla mı verdim Sayın Özel'e, onu mu kastediyorsunuz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Efendim, gerekli toleransı gösterdiniz, çok demokratik bir yaklaşım sergilediniz. Yani biraz da ona...

BAŞKAN - Ya, bana kalsa ben Grup Başkan Vekillerine bugün söz vermeyecektim zaten de yani...

Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sonuçta bunu başından söyleyelim. Çünkü kendi uzun konuşmalarına değil de bizim konuşmalarımıza atıf yapıldığı için ben bu marjla konuşmamı başlatıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bir dakika geçti bile.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Fırat Kalkanı bölgesinde şehit olan Tayfun Özkese kardeşimize Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Bu münasebetle din ve devlet, vatan ve millet müdafaası için şehit düşen bütün şehitlerimize gönülden rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Makamları cennet ve ali olsun, Allah onlardan ebediyen razı olsun.

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.

Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." diyen Mehmet Akif'in istiklal mücadelesini yapan şehit ve gazilerin torunları olarak bu duyguyu, şehitlik duygusunu hep beraber taşıdığımızı ifade etmek istiyorum.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; tabii, birçok eleştiriler getirildi, birçok iddialarda bulunuldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben bunlara cevap vereceğim ve kendi gündemimi de ortaya koyacağım.

Öncelikli olarak şunu ifade edeyim ki dün burada bir tartışma yaşandı; CHP'liler "Kastamonu Bozkurt'ta HES'le ilgili, HES'in sele sebebiyet verdiğiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı, bunu ispat ederseniz özür dileriz." demişlerdi; CHP'li Hasan Baltacı ve Ali Öztunç bunlara ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Bugün sosyal medyada da paylaştım ve görüntüleri ortaya koydum, Sayın Engin Altay orada, Bozkurt'ta diyor ki: "Ayancık'ı tomruk deposu, Bozkurt'u HES'ler bitirdi. Bunu herkes bilsin."

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Allah Allah... HES patladı...

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Dolayısıyla net bir şekilde görüntüler paylaşılmıştır. Sizlerden, CHP'li Özgür Özel'den, Ali Öztunç'tan ve Hasan Baltacı'dan, CHP'li yöneticilerden kamuoyuna bir özür bekliyorum, milletvekillerimizi de doğru bilgilendirmelerini istirham ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - HES'ler tüm Karadeniz'i bitirdi, Allah Allah.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Kendileri, "İspatlarsanız özür dileriz." dediler, ispat ortada. Yalanlayacaklarsa buyursunlar devam ederiz.

Değerli milletvekilleri, bunun dışında, 3600 ek göstergeyle ilgili, biz memurlarla yaptığımız toplu sözleşmede net bir şekilde hukuki hüküm altına aldık, memur sendikaları ile Çalışma Bakanlığımız bunu mutabakat zaptına "hukuki metin" olarak geçirdi. Siz ta nerelerdesiniz? "Öyle yapacak mısınız, böyle yapacak mısınız?" derken, "Hiçbir şey yapmadınız." derken bunların hepsi hukuki metne girdi ve bizim verdiğimiz sözler sizin verdiğiniz sözlere benzemez.

13 bin işçinin kapı önüne konulmasıyla ilgili namus sözü verenler "Asla işçileri belediyelerden atmayacağız." diyenlerin sözleri...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından 13 bin işçi kapı önüne konuldu, 45 bine yakın işçi göreve getirildi; yüzde 35, yüzde 15 oranlarıyla, kendi aralarında ulufe dağıtma oranlarıyla bu HDP, İYİ Parti ve CHP arasındaki bileşenler bunları gerçekleştirdi. Siz söz vermiştiniz, namus sözü, "Hiçbir işçiyi çıkarmayacağız." diye ama sözünüzü çiğnediniz. Biz bugüne kadar hangi sözü verdiysek hepsini gerçekleştirdik. 3600'le ilgili de herkes müsterih olsun, bu konuda en ufak bir tereddüt yoktur; her sözümüzü gerçekleştirdiğimiz gibi bu sözümüzü de gerçekleştireceğiz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bravo, helal olsun!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sonuç itibarıyla, Din Görevlileri Haftası olması münasebetiyle -aldığım notlar arasında onu da ifade etmek isterim- Din Görevlileri Haftası'nı bütün din görevlilerimiz adına tebrik ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Allah kendilerine hayırlı hizmetler, sağlıklı ömürler ihsan etsin inşallah, milletimize irşat vazifelerini en güzel şekilde yapmak nasip olsun. Bu vesileyle bütün memurlarımıza, bütün bürokratlarımıza da sağlık, afiyet diliyorum.

Bu manada milletimizin derdiyle dertlenecek, milletimizin sorunlarına çözüm odaklı bakacak bir şekilde bürokrasinin, milletin emrinde olan AK PARTİ Hükûmetinin ortaya koyduğu hedeflerin gerçekleştirilmesi için canla başla, büyük bir hizmet aşkıyla çalışmaları gerektiğini de yüce Meclisten hatırlatıyorum.

Denildi ki: "İktidar şantaj yapıyor, tehditte bulunuyor." vesaire... Kim şantaj ve tehditte bulunuyor, onu söyleyeyim, PKK elebaşısı; PKK elebaşısı şantaj ve tehditte bulunuyor. Kime?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İstanbul seçmenine.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şantaj ve tehditte bulunan PKK elebaşısı diyor ki: "HDP bizim kontrolümüzde, CHP de HDP'ye muhtaç." İYİ Partiyle olan ilişkiyi de CHP üzerinden HDP'yle ilişkilendirmek suretiyle denklemi kurmuşlar. Beraberce, hep beraber parlamenter hükûmet sistemini ortaklaşa ortaya koyuyorlar. Aslında, orada, parlamenter hükûmet sistemiyle ortaya koydukları şey ne, biliyor musunuz? Bu bileşenlerin, yamalı bohça ittifakı bileşenlerinin, birisi diyor ki: "Ben Cumhurbaşkanı olacağım.", birisi diyor ki: "Ben Başbakan olacağım."

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Sen ne olacaksın, sen?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Birisi "Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağım, bakanlık isterim ha." diye oradan hepinize değneği gösteriyor ve aranızda ulufe dağıtımına giriyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Burada asıl önemli olan şey ne biliyor musunuz? Parlamenter sistemi talep edenlerin ortak noktası şu: Milletin doğrudan Cumhurbaşkanını seçme hakkını geri almak istiyorlar. Bu millî egemenliğin, kayıtsız şartsız kendisine ait olduğu bu hak ve yetkinin doğrudan millete verilmesine bu zillet ittifakı maalesef rıza göstermemiş.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Ayıp, ayıp! Gerçekten ayıp! Yani oturduğunuz sıralara ayıp!

(İYİ PARTİ sıralarından "Ooo" sesleri)

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Şaşırdı, şaşırdı.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Niye? Çünkü bu ittifak millete bu hakkı çok gördüğü için.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Kavgada söylenmez bu.

HÜDA KAYA (İstanbul) - Çok ayıp, çok!

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Millete bu hakkı çok görenlerin, bu hakkı tanımayanların hakikaten millete söyleyecekleri söz olamaz.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Milletin seçtiği belediye başkanları ne olacak?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Milletimiz bunu maşerî vicdanında tartacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Madem halkın iradesini bu kadar önemsiyorsun belediye başkanları ne oldu yani?

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Bir tek sizin oylarınızı millet belirliyor, bizim aldığımız oylar zillet... Biz milletten oy almıyor muyuz?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu konuyla ilgili, asla ve kata, milletimizin hepsini, 84 milyon insanımızın tamamını kucaklayarak ifade ediyorum; bütün seçmenleri, bütün seçmenlerin hepsini kucaklayarak hitap ediyorum...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Belediye başkanları ne oldu, belediye başkanları?

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Kayyumları da açıklayın.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Onların demokratik seçimleri, talepleri, reyleri, oyları istediği şekilde tecelli edebilir, başımız üstünedir.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ama "Kayyum atarız." diyorsun yani.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Demokratik sonuçlar hepimizi hukuken de siyaseten de ahlaken de bağlar.

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Kayyumlarınıza da bir açıklık getirseydiniz.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben, bu partilerin tabanlarından kopuk yönetimlerine, zihniyetlerine söylüyorum söylediğim her şeyi; kandırıcı, takiyeci, aldatıcı yöneticilere söylüyorum: Hiç kimse seçmene, millete bir şey söylediğimize dönük bir çarpıtmada bulunmasın, bulunamaz.

Evet, değerli arkadaşlar, bu konuyla ilgili gerçekten...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Başkan, bize "Kısa tutun." dediniz. Bize "Kısa tutun." dediniz, biz kısa tuttuk.

BAŞKAN - Bir tur daha yaparız.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şöyle: 12 Eylülde gerçekten...

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Yirmi yıldan beri anlatamadılar, bugün anlatacaklar(!)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - 12 Eylül idamlarında Mustafa Pehlivanoğlu ilk idam sehpasına giden insanlardan; bu vesileyle, tekraren kendisine Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum.

Bütün, haksız ve hukuksuz olarak bu darbelerin ortaya koyduğu hukuki neticeleri, onların yanlışlıklarını buradan tekrar kınadığımı ifade ediyorum. Hiçbir darbe millet iradesini askıya almak suretiyle meşru olamaz.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bence de.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bütün darbeler gayrimeşrudur.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Doğru, sizin yaptığınız da öyle.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu noktada, gerçekten, darbelere karşı hep birlikte vaziyet almamız gerektiği ortadadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Millî iradenin tecelligâhı olan bu çatı altında, tekrar, 1960 darbesi, 1980 darbesi, 28 Şubat darbesi ve özellikle 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi, bütün bu darbelerin faillerini buradan kınadığımı ifade ediyor; her ne pahasına olursa olsun her zaman millî iradeye, hukuka, demokrasiye canımız pahasına sahip çıkacağımızı bütün dünyaya hatırlatıyor, hepinize selam ve hürmetlerimi sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)