| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 07.10.2021 |
HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yıl 2014. Haziran ayında Musul'u ele geçiren IŞİD Ağustos ayında Şengal'da yaşayan Ezidi Kürtlere karşı Birleşmiş Milletlerin de soykırım olarak kabul ettiği bir katliam gerçekleştirdi. IŞİD Şengal soykırımından bir ay sonra Eylül ayında Suriye'nin Halep iline bağlı Kobani kasabasına saldırarak orada yaşayan Kürtleri de soykırımdan geçirmek istedi. Bu kuşatma Ekim ayından itibaren daha da şiddetlendi. IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarına karşı Türkiye ve bütün dünyadan insani yardım koridoru açılması için acil çağrılar ve protestolar peş peşe yapılmaya başlandı. 7 Ekim 2014, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon IŞİD'in Suriye ve Irak'ta ele geçirdiği bölgelerdeki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek Kobani için müdahale imkânı olan güçlere acil eyleme geçmeleri çağrısında bulundu. Aynı tarihlerde Kanada ve Fransa da "IŞİD'in Kobani'den çıkarılması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız." dedi. Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Mistura tüm dünyayı IŞİD'in gerçekleştirdiği katliam, tecavüz, şiddet ve insanlık trajedilerine karşı harekete geçmeye çağırdı yani hem Türkiye'de demokrasi güçleri hem de dünya IŞİD'e karşı mücadele çağrıları yapıyordu.
Şimdi size bazı rivayetler ve gerçeklerden söz edeceğim: Birinci rivayet; "HDP 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra halkı sokağa döktü." Gerçek; 6-8 Ekim 2014 Kobani protestoları 7 Haziran 2015 seçimlerinden tam 8 ay önce gerçekleşti, sonra değil. AKP 7 Haziran 2015 seçimlerinde ilk kez tek başına iktidar olma imkânını kaybetti, HDP bu nedenle iktidarın talimatlarıyla yargının hedefi hâline geldi.
İkinci rivayet; "6-8 Ekimde yaşanan ölümler HDP'liler tarafından gerçekleştirildi." Gerçek; hayatını kaybeden kişilerin 27'si HDP üyesi veya oy veren, destekleyen yurttaşlarımızdı. Onlar kolluk güçlerince veya bazı siyasi çevrelerce yönlendirilen sivil giyimli silahlı kişiler tarafından öldürüldü, failleri ise cezasız kaldı.
Üçüncü rivayet; "HDP bu olayların üzerini örtmeye çalıştı." Gerçek; HDP Kobani protestolarının araştırılması için onlarca araştırma ve soru önergesi verdi, komisyon kurulmasını istedi. Önergeler her defasında AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Sonra AİHM son sözü söyledi ve dedi ki: "Kobani için yapılan çağrılar şiddet çağrısı değil, siyasi sınırlar kapsamında yapılan çağrılardır. Yerel makamlar Demirtaş'ı cezaevinde tutarak siyasi faaliyetlerde bulunmasını engellemiştir." Evet, AKP iktidarı ise AİHM kararını tanımayarak büyük bir hukuksuzluğa imza attı ve hâlâ da atmaya devam ediyor.
Yetmedi, altı yıl sonra Kobani iddianamesini hazırlattı. Ne var bu iddianamede ve bu davada biliyor musunuz? Koca bir hiç var. Öyle ki onlarca yurttaş yaşamını yitirmiş ama dosyada tek bir yaralamanın nerede olduğuna, kim tarafından yapıldığına dair bir bilgi yoktu. Otopsi raporu yoktu, otopsi ancak biz bunları söyledikten sonra mahkeme savcılıklara yazı göndererek otopsi raporunu, olay tutanağını vesaireyi istemeyi akıl etti.
Kumpas bununla bitmedi, arkasından, HDP hakkında kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanı "Kobani düştü, düşecek." derken bir tercih yapmıştı, milyonlarca Kürt yurttaşın yaşadığı bu ülkede Kürtleri incitecekti, incitmekle kalmayacak aynı zamanda belediye başkanlarını, il eş başkanlarını, seçilmişlerini tutuklatacak ve yürüyeceği yolu böyle temizleyecekti. Olmadı, her seferinde biz güçlenerek yürüdük o yolda ama bu başka bir hikâye, bunu bir kenara koyalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Diğer hikâyeyse şu: Bu olaylar ve gidişat Türkiye'de Kürt sorununun çözümsüzlüğe sürüklenmesini, her türlü hak ve özgürlüğün gasbedilmesini, otoriterleşmeyi ve bugün herkesi çok ama çok yakından ilgilendiren yoksulluğun derinleşmesini getiren bir siyasi iklime sürükledi bizi. Yani Kobani'nin düşmesi isteği sadece Kobani'yle ilgili değil, Türkiye'yle ilgili bir tercihti ve bugün biz bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Biz diyoruz ki: Yeter, yüzleşelim ve Kobani olayları hakkındaki bütün hakikatlerin ortaya çıkması için genel görüşme yapalım. Emin olun, bu genel görüşme talebimizin kabulü Türkiye'yi aydınlatacaktır.
Sevgili halkımız, bu ışıkları ve halıları yenilenmiş Mecliste yenilenmeyen bir şey var; gerçeğe ulaşmak ve o ulaşılmak istenmeyen gerçek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - ...Ankara'nın ortasında bir bombanın patlaması ve yüzlerce insanımızın ölmesidir.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)