| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 13.10.2021 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 280 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Vergide adalet demek, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması demektir. Nitekim, Anayasa'nın 73'üncü maddesi "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." demektedir. Ancak dünyanın en adaletsiz vergi sistemlerinden birine sahip olan Türkiye'de yıllardır bütün vergi yükü ücret geliriyle yaşam mücadelesi veren dar gelirlinin omuzlarındadır. Bu ülkede asgari ücretten bile vergi alınmaktadır. Asgari ücret bir kişinin yaşamını idame ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu en az ücrettir. Ülkemizde açlık sınırı 3.049 lirayken, asgari ücret 2.825 liradır yani asgari ücret açlık sınırının bile altındadır. Üstelik bundan bir de vergi alınmaktadır ki varın asgari ücretlinin hâlini siz düşünün. Şimdi, "Burada adalet nerede?" diye sormak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, diğer bir konu, vergiye uyumu artırmaya yönelik çalışmaların artırılması gerekliliğidir. Neredeyse her yıl çıkarılan af yasaları sayesinde vergiye uyum oldukça fazla zarar görmüştür. 2002 yılından bu yana yapılandırma, matrah, vergi artırımı, stok-kasa affı, kayıtların düzeltilmesi konularında bir veya birkaçını ya da tamamını düzenleyen, kamuoyunda "vergi affı" olarak nitelendirilen düzenlemelerin sayısı ve sıklığı vergi sistemine ve devlete olan güveni zedeleyen bir sorun hâline gelmiştir. O kadar çok yapılandırma yasası çıkıyor ki vergi ödeyenlerin artık kendilerini enayi gibi hissetmesi kaçınılmaz hâle geldi. Borcunu zamanında ödeyemeyenlere uygulanan gecikme zammı ise komik durumda olup caydırıcılığı kalmamıştır çünkü herkes "Nasıl olsa af çıkar." diye düşünüyor.
Değerli milletvekilleri, elektrikten petrole, doğal gazdan iletişime, yiyecekten giyeceğe, sigaradan içkiye tüm tüketim maddeleri üzerinde belirtilen ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergilerin yükü doğal olarak nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan yine dar gelirlilerin omuzundadır.
Genel olarak vergi kanunları hükûmet politikalarının mali anlamda bir ifadesidir. Elde edilen verginin adil bir biçimde, toplumun her kesimi arasında adilce ve eşitçe paylaşılıp paylaşılmaması vergi politikalarının en önemli unsurudur. Türkiye'de mevcut vergi politikaları tamamen güçlüyü daha güçlü kılmak, yoksulu da daha yoksul hâle getirmek üzere düzenlenmiştir. İşte, emeklilerimizin hâlini görüyorsunuz. Yıllarca hizmet ettikten sonra geçim kaygısı duymadan, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi imkânsız hâldedir. AK PARTİ emeklilere maaş artışı yerine harçlık vermektedir. Harçlık verirken de emekliler arasında ayrım yapılmaktadır. Bu çifte standarda, bu ikili uygulamaya son verilmeli ve emeklilere bir bütün hâlinde bakılmalıdır. Devlet, herkes için eşit hak ve yükümlülükler içeren bir sosyal güvenlik kurumu kurgulamak zorundadır. Devlet, herkes için eşit hak ve yükümlülükler içeren bir sosyal güvenlik sistemi kurgulamakla yükümlüdür ancak bugün, birçok vatandaşımız mağduriyet yaşamaktadır. Emeklilikte yaşa takılanlar, emeklilikte prim gün sayısına takılan ve emeklilik için staj ve çıraklık süresini saydıramayan, dolayısıyla emeklilikte AK PARTİ'ye takılan milyonlarca vatandaşımız eşitlik ve adalet beklemektedir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde çalışan insanların yarısı asgari ücretlidir. Emeklilerin durumunu konuşmaya bile gerek yoktur. Üniversite mezunu gençlerimizin yüzde 30'u işsizdir. Şimdi, şöyle bir ortamda diyorsunuz ki: "Herkes mutlu, herkes gül gibi geçinip gidiyor." Şimdi, sormak istiyorum: Emeklilerimizin geçim derdini ne zaman ortadan kaldıracaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Bahşi.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Asgari ücretlinin gelirini ne zaman artıracaksınız? Asgari ücreti ne zaman vergi dışında bırakacaksınız? İşsiz kardeşlerimize iş temin edebilecek misiniz? SGK primi dahi ödeyemeyen esnafımızın, çiftçimizin derdine çare olabilecek misiniz? Kredi borçlarının altında ezilen vatandaşımızın yükünü hafifletmeyi düşünüyor musunuz?
Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)