GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:7
Tarih:14.10.2021

CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

5275 sayılı Ceza İnfaz Yasası'nın 89'uncu maddesinde, hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi hâllerinin belirlenmesi düzenlenmiş. Bu maddede yer alan muğlak ifadeler sebebiyle uygulayıcı idareler arasında farklı tutum ve kararlar verilmekte, beraberinde de keyfî uygulamaları getirmektedir. Bu kanun kapsamında bu konuda, özellikle keyfî uygulamalar kapsamında tarafımıza, özellikle de cezaevi komisyonuna ve İnsan Hakları Komisyonuna çok sayıda şikâyet dilekçesi gelmekte. İdarenin kötü uygulayıcıları ve bu kötü kanunları sayesinde de mahkûma infaz dışında ayrıca ezayı gerektiren işlemler uygulandığı tarafımızca tespit edilmiştir.

Suç nevileri arasında infaz oranlarında farklılıklar yasayla düzenlenmiş, bazı suçlarda 1/2 infaz, bazılarında 3/4 infaz düzenlenmiş; bu düzenleme infaz adaletsizliğini de beraberinde getirmiştir. Kanun koyucu suçun nevine göre zaten eksik veya fazla bir ceza öngörmüş, sonrasında infaz sürelerinin ve şekillerinin farklı yapılandırılması da adil olmamıştır. Ayrıca, iyi hâlin belirlenme şartlarında da suçun nevine göre farklı kriterlere bağlanmıştır, bu da ikinci bir adaletsizliği beraberinde getirmiş ve keyfîliği doğurmuş, uygulama birliğini de ortadan kaldırmıştır. Hem infaz rejimindeki hem de iyi hâl tespitindeki farklı düzenlemeler infaz adaletini de maalesef zedelemektedir.

Ağır hasta olan, Adli Tıptan infaz ertelemesi raporu alan hastalara -İnfaz Kanunu'nun 89'uncu maddesi gereğince- idare tarafından tahliye verilmemekte, bunda gerekçe gösterilmektedir. Burada yaşamının sonuna gelmiş ya da ağır hasta olan mahkûmların son zamanlarını ailesiyle birlikte geçirmesine izin verilmesi gerekirken suçun nevine göre cezaevinde ölüme terk edilmesi de doğru bir uygulama değil, aksine zulmeden bir uygulamadır.

Bugün itibarıyla cezaevlerinde 292 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor, kapasiteden tam 40 bin kişi fazla. 2020 Nisan ayında İnfaz Yasası'nda yapılan değişiklikle tam 75 bin kişi tahliye edilmişti. Bakın, aradan bir yıldan biraz fazla bir süre geçmiş, buna rağmen bu süre içerisinde cezaevleri 40 bin kişi daha fazla dolmuş. Maalesef, çok sayıda "Yerlerde yatıyoruz." diye tarafımıza ve Komisyonumuza dilekçe geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Tamamlayabilir miyim Başkanım?

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Sadece suçu önleyen tedbirlerin yasalaşmasıyla da sorunlar bitmez. Ülkemizde yaşanan işsizlik sıkıntısı ve ekonomik sorunlar bitmediği sürece, her geçen gün eğitim daha da kötüye gittiği sürece yeni suç işlenmesinin önüne geçilemez. Tek adam rejiminin kötü ekonomik yönetimi, kötü siyasal yönetimi son bulmadığı sürece suçun önüne geçemeyiz. 40 bin kapasite fazlası mahkûm, adaletsiz ve keyfî infaz rejimi ve hâlâ hakları teslim edilmemiş, yetersiz infaz koruma memurları varken cezaevlerinde sorunlar artarak devam edecektir.

Kişiyi suça sürükleyen ekonomik, sosyal ve siyasal koşulların temelinde yirmi yıldır devam eden AKP iktidarının bizzat kendisi vardır. Görünen o ki AKP iktidarı sonlanmadığı sürece bu koşulların da değişme ihtimali yok.

Huzurlu ve refah içerisinde bir ülkede yaşayabilmemiz mümkün diyorum ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)