| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 14.10.2021 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Yeni yasama yılının Meclisimize, milletimize, demokrasimize hayırlı olmasını dilerim.
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden İstanbul Milletvekilimiz İsmet Uçma Beyefendi'ye Allah rahmet eylesin; Meclisimize, değerli ailesine ve AK PARTİ camiasına başsağlığı dileklerimi sunarım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi gazilik unvanını 13 Eylül 1921'de Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılmasıyla hak etti. Meclisimizin "Gazi" unvanının 100'üncü yıl dönümünde cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, Gazi Meclisimizin üyelerini, aziz şehitlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum.
Vergi Kanunu'nu düzenlerken, devletin varlığı ve egemenliğinin vergi, adalet ve orduyla direkt bağlantılı olduğu bilinciyle hareket edilmesi gereğini özellikle AK PARTİ yetkililerinin bilgilerine sunarım. Bu hassasiyet ve ciddiyetle vergi meselesini ele almalıyız; önümüze gelen kanun teklifinde ise bu hassasiyet ve ciddiyeti, çok üzülerek, göremiyorum.
Üzerinde söz aldığım maddeyle, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında karşılaşılan sorunların çözümlenmesi amaçlanıyor. AK PARTİ Hükûmeti, Vergi Konularında Karşılıklı İdari Yardımlaşma Sözleşmesi'ni 2011 senesinde imzaladı. On senedir bir düzenleme yapılmaması büyük bir eksikliktir.
100'den fazla ülkenin taraf olduğu sözleşme çerçevesinde, vergi kaçakçılığında etkin bir yöntem olarak bilgi değişiminin yapılması kaydediliyordu ancak otomatik bilgi değişimine ilişkin yasal düzenleme ülkemizde 2018 yılında yürürlüğe girdi. On senedir hem yabancı muhataplar oyalandı hem de sözleşmeyle konudan en çok mağdur olacak gurbetçi kardeşlerimiz habersiz bırakıldı. Yine, başını kuma gömme taktiği ve sorun yokmuş gibi davranma alışkanlığıyla karşı karşıyayız. Türkiye gibi demokrasi ve köklü devlet gelenekleri oluşmuş, yüz yıllardır güven üzerine uluslararası siyaset tatbik eden bir ülkenin "şeffaf olmayan ülke" konumuna düşürülmesini ve kendi gurbetçi vatandaşlarını mağdur etmesini İYİ Parti olarak kabul edemeyiz.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ kendi ayrıcalıklı firmalarına vergi cenneti oluşturma gayretinde. Yandaş vakıfların vergiden muaf tutuldukları yetmezmiş gibi ak vakıflar, birer para aktarma ve aklama merkezleri konumundalar âdeta. Kayrılan ak firmalar için ülkemiz zaten bir vergi cenneti olmuşken, firmalarını vergiden muaf tutulan ülkelere taşıyan, o ülkelerdeki işlemlerinin hukuksuz olduğu ortaya çıkınca da yeni cennetlere yelkenlerini açan ak şahsiyetler aziz milletimizin içine sinmiyor. Gerek bu şahsiyetler gerekse de ülke kendileri için neredeyse vergi cenneti olmasına rağmen üç kuruş vergiyi bile Türkiye'den esirgeyenler belki yerlidirler ama millî ve vatansever değillerdir.
Görüştüğümüz teklifin kamuoyuna vergi reformu olarak yansıtılması hakikaten gülünç. Meşhur 2023 hedeflerini 2019 yılında çöpe atan On Birinci Kalkınma Planı'nda yeni bir vergi usul kanununun çıkarılacağı ifade edilmişti. Teklif, yeni bir kanun olmamakla birlikte çok büyük sorunlarla boğuşan çiftçi, sanayici ve ticaret erbabının dertlerine ve ülkenin yapısal vergilendirme sorununa pansuman bile olmayacak nitelikte.
Diğer yandan, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin olası olumlu yansımaları da dün gece yine bir keyfî saray kararıyla yok olup gitti. Para politikalarının omurgası Merkez Bankasına yapılan keyfî darbeler sonucu ülke ekonomisi hesap edilemez bir duruma gelmiştir. İş bilmez yeni keyfî kararın Türkiye'ye maliyeti 300 milyar liradır. Bu, bir devlet krizidir. Bu maliyetin esas sorumlusu ise Türk devletini ve ülke ekonomisini akıl dışı teorileriyle keyfî idare edilir hâle getiren, ülkeyi iki dudak arasına hapseden Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir.
Vergiyle ilgili düzenlemeler yapılırken vergi adaleti gözetilmeli. Günümüzde Türkiye'de toplam servetin yarısından fazlası nüfusun yüzde 1'lik kesiminin elinde. Bu kesimin vergilendirilme oranı düşük olduğu için sosyal adaletin sağlanması güçleşiyor. Vergilendirilirken gelir adaletine olumlu yönde katkı sağlanmalı. Bu da yüksek gelir gruplarının daha yüksek oranda dolaysız vergilendirilmesiyle ancak olabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ülkenin neredeyse yarısından fazlasını oluşturan asgari ücretli vatandaşlarımız ağustos ayında ikinci gelir vergisi dilimine girerek yüzde 20 vergilendiriliyorlar. Diğer yandan, rant geliri elde edenler ile ak yandaş firma ve vakıfların vergiden istisna tutulması hem ekonomik yapısal sorunu hem de güven kaybını derinleştiriyor. Bu durum verginin adalet ilkesiyle tamamen çelişiyor.
Sözlerimin sonunda, bu tip adaletsiz ve düzeysiz vergi tekliflerinin Meclis Genel Kurulu seviyesine kadar çıkarılmasının konunun ciddiyetine tam varılamadığı kanaatini bende uyandırdığını belirtir, yüce heyetimizi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)