| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 20.10.2021 |
ATAY USLU (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kooperatifler demokratik yönetimleriyle sorumluluk, gönüllülük, eşitlik, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerlerin kılavuzluk ettiği girişimler olarak diğer işletmelerden ayrılırlar. Günümüzde kooperatifçilik kamu ve özel sektör yanında üçüncü bir sektör olarak dünyada kabul görüyor. Yine dünya genelinde rekabet ile kamu yararı arasındaki dengenin kurulmasını sağlayan araçlardan biri olarak kooperatifçilik sayılmaktadır.
Dünyada bugünkü anlamda kooperatifçiliğin yüz altmış yıllık bir hikâyesi var. Bu hikâye, 1800'lü yıllarda ilk kez İngiltere'de, işçi sınıfının çok fazla olduğu, dokuma sanayinin o yıllarda çok geliştiği bir kentte, Manchester'da başlıyor. Dokuma işçileri, temel tüketimlerini karşılamak için bir ortak girişim oluşturuyorlar, sonra bu kültür önce Avrupa'ya, sonra da dünyaya hızlıca yayılıyor.
Bizim ülkemizde kooperatifçiliğin tarihi dünyayla eş zamanlı ancak serüvenimiz biraz farklı. Kooperatifler Osmanlı Devleti'nde 19'uncu yüzyılda dünyayla eş zamanlı olarak kurulmaya başlanıyor. İlk örneği olarak, 1863 yılında Mithat Paşa'nın Niş Valisiyken kurduğu Memleket Sandığını görüyoruz. Memleket Sandığı bugünkü Ziraat Bankasının ilk çekirdeğidir. Aslında onun da öncesi var; Ahi teşkilatının, lonca kültürünün de felsefesine baktığımızda bunların içinde birlik, beraberlik, dayanışma olduğunu görüyoruz. Yani örnek bir kooperatif sistemi bu lonca teşkilatlarında ve Ahi teşkilatlarında da görülüyor. Cumhuriyet döneminde de kooperatifçiliğe çok önem veriyoruz. Türkiye'deki kooperatifçilik hareketleri 1960'lı yıllardan itibaren hızla çoğalıyor ancak 60'lı ve 70'li yıllarda kooperatifçilik, tabandan gelen toplumun talebi olarak değil, daha çok üst yapının bir talebi olarak gündeme geliyor. Belki de Türkiye'de yeterince gelişememe hikâyesi bu anlayıştan kaynaklanıyor.
Sayın milletvekilleri, Türkiye, kooperatif sayısı bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Başarılı ülkelerin çoğuna nazaran çok fazla kooperatifimiz var. Neredeyse dünyadaki 10 kooperatiften 1'i Türkiye'de ancak ortak sayısı bakımından durum o kadar iç açıcı değil. Kooperatifçiliğin geliştirilmesini sağlayacak tedbirlerin alınmasını Anayasa'mıza koymamıza rağmen ortak sayısı bakımından ülkemizdeki kooperatifler dünya geneline kıyasla 10 kat daha küçük. Bu husus, kooperatif kültürünün yaygınlaşması hususu bu çalışmayı, bu kanun teklifini de gerekli kılan noktalardan bir tanesidir. Hâlihazırda ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığıyla ilgili 3 milyonu geçen üyesiyle yaklaşık 11.500 kooperatif var; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığıyla ilgili 1,5 milyon üyesi olan 36 bin kooperatif var; yine, Ticaret Bakanlığıyla ilgili 1,5 milyon üyesi olan 12 bin kooperatif var. Toplamda 6 milyon üyesiyle 60 bin kooperatif faaliyet göstermektedir. En fazla kooperatif konut alanında, bunu sırasıyla tarım, kalkınma kooperatifleri, motorlu taşıma kooperatifleri, sulama kooperatifleri ve tüketim kooperatifleri izliyor. Ülkemizde çok başarılı kooperatif örnekleri de bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, 1969'a kadar kooperatifçilik Türk Ticaret Kanunu'yla düzenleniyordu; 1969 yılında çıkarılan Kooperatifler Kanunu'yla özel bir düzenlemeye kavuştu bu alan. Bugün Türkiye'deki tarımsal kooperatifler dâhil olmak üzere tüm kooperatifler bu çerçevede kurulmaktadır. Elli yıllık bu uzun sürede, uygulamada ortaya çıkan değişiklikler, uygulamada ortaya çıkan talepler Kooperatifler Kanunu'nda zaman zaman değişiklikler yapmayı gerekli kılmıştır. Toplamda 18 değişiklik var bugüne kadar, bazıları küçük, bazıları geniş çapta. Yine, bu süre içerisinde çıkan teknolojik gelişmeler, ekonomideki küreselleşme bu kanunu kapsamlı ve işlevsel olarak yeniden ele almayı gerekli kılmıştır. Yürütme organı, Hükûmetimiz, 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı'nda kooperatif ve üst kuruluşlarının şeffaf ve profesyonel bir yapıya kavuşturulması, etkin bir denetim sistemine sahip olması için mevzuatta güncellemeler yapılması gerektiğini de ifade etmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu doğrultuda, kooperatiflerin ticari hayatın değişen kurallarına adapte olabilmesi, kooperatiflerin daha profesyonel bir şekilde faaliyetlerini sürdürebilmesi, kooperatif yönetimlerinde şeffaflığın temin edilebilmesi, kooperatif sistemine güvenin artırılması, kooperatif kültürünün daha da yaygınlaştırılması amacıyla bu teklifimizi hazırladık. Teklifimizle çiftçimizin, esnafımızın, kadınlarımızın, engellilerimizin kooperatif sisteminden daha çok faydalanmasını amaçladık. Kanun teklifini hazırlama sürecinde sektör temsilcileriyle görüşmeler yaptık, talep ve önerilerini aldık. Komisyon öncesi siyasi parti gruplarıyla da görüş alışverişinde bulunduk. Yine, teklifimiz Komisyonda görüşüldü, şimdi de inşallah Genel Kurulda nihai şeklin verilmesiyle kanunlaşacak.
Komisyonlarda teklifimizde değişiklikler oldu. Arkadaşlar, değişiklik tabii ki olacak, Komisyonun görevi o; Genel Kurulda mutlaka değişiklik olacak, Genel Kurulun görevi bu; getirdiğimiz gibi çıkması doğru bir şey değil, arkadaşlarımız mutlaka katkı sunacak, bazı maddeler değişecek, yeni maddeler eklenecek; teklifte değişikliğin olmaması anormal bir durum, bunu da ifade etmek istiyorum.
Kanun teklifimizdeki yenilikler ve değişiklikler şunlar: Kadın ve engelli kooperatiflerine pozitif ayrımcılık getiriyoruz. Ortakların çoğunluğu kadınlardan ve engellilerden oluşan kooperatiflere muafiyetler getirdik bu teklifle. Kadın ve engelli kooperatiflerinin kuruluş aşamasında ve faaliyet dönemlerinde ödedikleri tescil ve ilan ücretlerini, ticaret odası kayıt ücretlerini, yıllık aidat ve munzam aidat ödemelerini kaldırıyoruz. Böylelikle, kadın ve engelli kooperatiflerine pozitif bir ayrımcılık sağlıyoruz.
İkincisi, kooperatifleri şeffaflaştıracak bilgi sistemi kuruluyor. Sistem, kooperatifçilik sistemine de kültürüne de güveni artıracaktır. Ülkemizde bulunan tüm kooperatiflere ilişkin verilerin tutulacağı merkezî bilgi sistemi olan Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS) kurulacaktır. Bilgi teknoloji alanındaki bu çalışmayı yapma ve sistemi kurma görevi Ticaret Bakanlığına veriliyor. Sisteme finansal tablolar, yönetim kurulu faaliyet raporları, bilanço ve denetçi raporları, ortakların bilgileri, payları ve ödemeleri gibi veriler girilecektir. Böylece, ortaklara elektronik ortamda da üye oldukları kooperatiflerin faaliyetlerini inceleme imkânı sağlıyoruz. Bu sistemle kooperatif yönetimleri daha şeffaf hâle gelecektir. Yine, hazırun listelerine ulaşmak, seçim dönemlerinde seçim katılım listelerine elektronik ortamda ulaşmak mümkün olacaktır.
Diğer bir düzenleme, elektronik ortamda genel kurulun yapılabilmesi. İsteyen kooperatifler ana sözleşmelerinde olma şartıyla elektronik ortamda genel kurullarını yapabileceklerdir. Uzak mesafelerde bulunan ortaklar böylece genel kurul toplantılarına katılacaktır. Aynı anda, aynı mekânda bulunma zorunluluğunun ortadan kaldırılması, özellikle ortağı çok olan kooperatiflere bu süreçte bir katılım desteği vermiş olacaktır. Şirketlere sağlanan teknolojik imkânlar bu maddeyle kooperatiflere de sağlanmış oluyor.
Diğer konu, profesyonelleşmeyi artıracak eğitim düzenlemeleri. Kooperatiflerin yönetim ve denetim kurulu üyelerine seçildikten sonra kooperatifçilik konusunda eğitim alma zorunluluğu getiriliyor. Yönetimlerin kooperatifçilik konusunda nitelikli bilgiye sahip olmaları daha profesyonel bir şekilde görevlerini yerine getirebilmelerini sağlayacaktır. Değerli arkadaşlarım, eğitim almazsa yönetim kurulu üyeliği düşecek, yoksa kooperatif üyeliği düşmeyecek; burada bu farkı görmek lazım. Yalnızca yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine eğitim şartı getiriyoruz. Eğer bu eğitime katılmazlarsa yönetim kurulu üyelikleri veya denetim kurulu üyelikleri düşecek.
Kooperatiflere dış denetim sistemi getiriyoruz; bu, hesap verilebilirliği artıracak. Kooperatiflerin dış denetimleri de yalnızca finansal konuları kapsayabilir. Cirolara, üye sayısına yani ticari büyüklüğe göre bağımsız denetçiler, mali müşavirler veya birlik denetçileri bu kooperatifleri denetleyebilecek. Bu, kooperatifçilik sistemine güveni artıracak bir husustur. Bu başarıyı yakalamış Avrupa ülkelerinde, dünya ülkelerinde dış denetim sistemi vardır, biz de bu sistemi Türkiye'deki kanunlarımıza dercediyoruz bu düzenlemeyle.
Kamu kaynaklarını kullanan kooperatiflerin üyelikleriyle ilgili düzenlemeler yapıyoruz. Kamu kaynaklarından desteklenen, onlara aracılık eden kooperatifler var esnaf kredi ve kefalet kooperatifleri gibi, tarımsal desteklemeye aracılık eden tarım kooperatifleri gibi. Bu kooperatifler, ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyanları ortaklığa kabulden veya üye yapmaktan kaçınamayacaklardır. Dolayısıyla ana sözleşmede üye şartlarını taşıyanlar bu kooperatiflere üye olabileceklerdir. Bu düzenlemeyle ortaklık şartlarını taşıdığı hâlde ortaklığa kabul edilmeyen, bu nedenle finansmana ve ortaklığa erişemeyen esnaf, sanatkâr ve çiftçilerimiz mağduriyet yaşamayacak, yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmiş olacaktır.
Değerli milletvekilleri, kooperatif kültürünün daha da yaygınlaşması, etkin, şeffaf, profesyonel bir kooperatif sisteminin kurulabilmesi için hazırladığımız teklif ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)