GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:21.10.2021

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 9'uncu maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kooperatifçilik fikri aslında kapitalist, tekelci zihniyete karşı bir örgütlenme ve dayanışma biçimidir fakat Türkiye'de kooperatifler ticari bir şirket gibi görülüp devlet vesayetiyle malul oluyor ve bu vesayetten kurtulamıyor. Devlet vesayeti, kooperatifleri basit bir ekonomik kalkınma aracı hâline düşürmüş ve sosyal yönlerini de yok etmiştir.

Kooperatifler bir ülkenin sosyal, siyasal ve ekonomik gidişatı açısından büyük bir öneme sahip. Kooperatiflerin amacı dayanışma, yardımlaşma ve ortaklaşmayken tek kişinin yetkisi altında bulunan şirketlerin yapısına dönüştürülmek isteniyor; aynı zamanda bir ticari kurum olarak da görülüyor. Son zamanlarda kooperatiflere toplumsal ilgi artsa da verili koşullarda kooperatifleri var etmek ve ayakta tutmak mümkün olamamakta. Türkiye'de yaklaşık 50 bin kooperatif var ancak bunların büyük bir kısmı kooperatif olmaktan uzak.

Değerli milletvekilleri, partimizin yerel yönetimleri, bir model olarak alternatif, dayanışmacı sosyal kooperatifçiliği destekleyerek güçlendirdi. Belediyelerimiz, buna bağlı olarak, yerel ürünlerin üretilmesi ve geliştirilmesi amacıyla kooperatiflerin kurulmasında öncülük etti. Birçok proje geliştirilerek hayata geçirildi ancak 2016 yılında belediyelerimize atanan kayyumlarla birlikte bu kooperatifler işlevsiz hâle getirildi.

Özellikle, 2014 yerel seçimlerinden sonra belediyelerimiz öncülüğünde kurulan kooperatiflere birkaç örnek vereceğim: Bismil Belediyesine ait atıl durumdaki 16 dönümlük bakımsız arazi kadın kooperatifi için tayin edilerek üzüm bağı hâline getirildi. Toprağın sürülmesi, fidelerin alınması ve ekilmesi gibi işlemlerin tamamı kadınlar tarafından yapıldı. Yine Siirt Belediyesinin destekleriyle kadınlar tarafından organik tarım için yapılan çalışmalar kapsamında belediyenin 20 dönümlük arazisi ekildi, atanan kayyum bu çalışmayı kadınların elinden alarak atıl bir hâle getirdi. Mazıdağı Belediyesi tarafından taze fasulye üretmek ve kadınlara istihdam yaratmak amacıyla kurulan Sarya Kadın Kooperatifi kayyum eliyle durduruldu, ne yazık ki bu çalışma da suç olarak dava dosyasına işlendi.

Değerli milletvekilleri, belediyelerimize atanan kayyumların kooperatiflerle sağlanan üretime ve istihdama yönelik saldırgan tutumları bunlarla da bitmiyor. Van Gürpınar Belediyesi öncülüğünde kadınların bir araya gelerek kurduğu Havasor Kadın Kooperatifinde tekstil, ekolojik deterjan, yöresel yemekler üretiliyordu fakat 2016 yılında Gürpınar Belediyesine atanan kayyumun ilk icraatı bu kooperatifi kapatarak malzemelerine el koymak oldu. Ayrıca, 2019 seçimlerinden sonra Kars Belediye Eş Başkanlarımızın kurmuş olduğu KarsBel Kooperatifinde yerel birçok ürün geliştirilerek üretim zenginleştirildi ve bu ürünler Türkiye'nin dört bir tarafına gönderiliyordu. Ne yazık ki Kars Belediyesine atanan kayyumun ilk icraatı ise bu kooperatifi pasifize etmek oldu. Devletin kooperatifleri destekleyip bu konuda yetkinleşmiş, nitelikli gençleri yetiştirmesi gerekirken aksine, kooperatifçilik her türlü saldırıya maruz bırakılmıştır. Bu sorun katılımcı, demokratik, şeffaf ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturulmasıyla çözülebilir.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)