| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 21.10.2021 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 283 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Önemli bir kanun görüşüyoruz. Tüm dünyada özendirilen ve tüketicilerin de üreticilerin de haklarının korunması amacıyla son derece yoğun girişimlerde bulunulan bir konu kooperatifçilik. Ülkemizde de ta Osmanlı zamanından beri üzerinde kafa yorulmuş, çeşitli oluşumlar üretilmiş. Mithat Paşa, Osmanlı zamanında, 1867 yılında Memleket Sandıkları kurmuş sayın milletvekilleri. Bu Memleket Sandıklarıyla tüketiciyi ve üreticiyi bir potada nasıl buluşturabiliriz, bunun tartışmasını yürütmüşler ve bu Memleket Sandıkları gelişen süreçte Ziraat Bankasının kuruluşuna öncülük eden bir kuruluş olarak da karşımıza çıkıyor.
Mustafa Kemal Atatürk savaş koşullarında dahi kooperatifçiliği özendirmek amacıyla olağanüstü çabalar gösteriyor. Ankara'mızın 70 kilometre mesafesinde Haymana ve Polatlı'da Sakarya Savaşları cereyan ederken Meclis çalışıyor ve Mecliste Sakarya Savaşlarının en şiddetli olduğu bir anda dahi ülkenin ekonomik gelişmesine katkıda bulunsun diye kooperatifçiliğin bir altyapısı olan kanun çıkartılıyor değerli milletvekilleri. Yani o koşullarda dahi ülkemizde kooperatifçilik özendirilmiş ve korunmuş.
Daha sonra ülkemizde gelişen koşullarda 1935 yılında Tarım Kredi Kooperatiflerinin kuruluşu, 1961 Anayasası'nda bunların Anayasa hükmü olarak korunması, 1969 yılında ilk kanunun çıkışıyla Türkiye'de kooperatifçilik bir aşamaya gelmeye çalışmış ve özellikle bu kuruluşun amacının birlikte hareket etme, dayanışma ve ortaklaşa çözüm bulma temelinde olması nedeniyle dünyaca ünlü düşünür Warbasse "Tek başına demokrasi alanıdır." diye tarif ediyor kooperatifleri.
Değerli milletvekilleri, Anayasa'mızda da hüküm altına alındığı ve tüketici ile üreticinin haklarının korunması açısından son derece yararlı bir şekilde, kurulması öngörülen kooperatiflerimiz şu anda maalesef, amaca hizmet etmiyor. Sabahleyin Ankara'mızın Haymana ilçesinin -70 kilometre mesafede- bir köyünde çiftçilerimizle beraberdik. Soğan... Geçtiğimiz hafta Şereflikoçhisar'da, bugün de Haymana'da Ankara İl Başkanımızla beraber, değerli arkadaşlarım, çiftçilerimizle beraberdik. Şimdi, ülkemizde bir yandan bakıyoruz, televizyonlarda, gazetelerde çöplerden ürün toplayan, daha doğrusu bozuk ürünleri almaya çalışan ve karınlarını doyurmaya çalışan vatandaşlarımız var ama değerli arkadaşlarım, ne garip bir ülkeyiz, tarlalarımız soğan dolu. Bu soğanı çiftçimiz pazarlayamıyor, çürüyor soğan. Her yerde böyle, sizler de tanık olmuşsunuzdur. Ben AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımı bir gün davet etmek isterim, beraber gezelim, beraber görelim yani yerinde görün bu tabloyu. Sayın Mahir Ünal eğer görevlendirirse ben arkadaşlarımı gezdirmeye hazırım.
Değerli arkadaşlarım, çiftçimiz Bekir Özmen -isim veriyorum- Sırçasaray köyünde, Haymana'da, 1 liraya ürettiğini söylüyor soğanın kilosunu. Bakın, tam 40 dönüme soğan ekmiş, 72 bin lira masraf var ve 50 kuruşa alıcı yok, soğanlar istiflenmiş, bekliyor. Peki, bu arkadaşımızın haklarını kim koruyacak? Çiftçimizin kooperatifler yoluyla bu ürününün alınıp değerlendirilmesi niçin mümkün olamıyor, niçin elde kalıyor değerli arkadaşlarım? Her yer soğan dolu, marketlerde 3 lira, 4 lira; çiftçimizin tarlasında 50 kuruşa alınamayan soğan var. Değerli arkadaşlarım da geziyorlar, görüyorlar tabloyu. Şimdi, böyle bir tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değil değerli arkadaşlarım.
Eğer biz bu yasaları sadece metinlerde değişiklik yapıyoruz diye çıkarırsak yanlış yaparız. Bakın, gerçek amacına hizmet eden bir anlayışla biz kanunları yapacak ve üreticiyi de tüketiciyi de koruyacaksak yasaları yapalım. Yoksa burada yaptığımız birkaç kelime değişikliğiyle ne çiftçimiz memnun oluyor ne üretici memnun oluyor ne de tüketici memnun oluyor.
Değerli milletvekilleri, bunları niye anlattım?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
LEVENT GÖK (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün Sayın Bülent Arınç bir yerde dedi ki: "Cumhuriyet Halk Partisinin oyları artıyor." Ona AK PARTİ camiasından tepkiler geldiğini görüyorum ediyorum. Bülent Arınç'ı peki, bir kenara bırakın ama ana muhalefet partisinin bir milletvekili olarak, bir kardeşiniz olarak diyorum ki: Çiftçimizin durumu iyi değil. Ben, çok net bir şekilde, en çok oyu aldığınız köylerde oylarınızın düştüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Bülent Arınç'a kızın, bana kızar mısınız bilmiyorum ama gerçekleri göz ardı etmeyelim değerli arkadaşlarım.
Ben teklifimi yineliyorum, AK PARTİ'li arkadaşlarımla Ankara'mızın bütün ilçelerini, bütün köylerini bütün masrafı, aracı bana ait olmak suretiyle gezmeye hazırım. Gelin bu konuyu ülke menfaatleri doğrultusunda beraber yapalım diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)