| Konu: | Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 21.10.2021 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sayın vekiller; kooperatif, dayanışma, paylaşma, güç birliğiyle ortak iş yapmayı ifade eder. Dünya tarihinde de ilk olarak, dünya ekonomik krizlerinde yoksulluk ve pahalılık sebebiyle ortaya çıkan çözümlerden doğmuştur. Bugün de görülüyor ki aslında sarayda alınan ekonomik kararlar, tercihler nedeniyle Türkiye'de de böyle bir şeye ihtiyaç var, halk perişan durumda. Aslında bizlerin, acilen ekonomik kriz, pandemi ve Türk lirasının durdurulamaz değer kaybının karşısında halkın ayakta kalmasını destekleyecek demokratik ekonomik modeller üzerinde burada konuşuyor olmamız gerekirdi.
Aslında yapılması gereken de gerçekten son derece kolay: Ekonomiyi demokratikleştirmek, toplumu ekonomi üzerinde söz, yetki, karar sahibi yapmak, sömürüye dayanan, ranta, kâra dayanan ekonomiyi desteklemek yerine, yandaşı desteklemek yerine halkı kapsayan, dayanışmacı, paylaşımcı ekonomileri birlikte yaratmak. Fakat nerede, kime söylüyoruz! Kooperatifler bugün amaçları dışında kullanılıyor ve -Türkiye bugün, örneğin, Gri Liste'de anılıyor, böyle bir durumda- böyle bir iktidardan bunları bekleyemeyiz.
Her kurumun içini boşaltıp dejenere ettiğiniz gibi kooperatiflerin de içini boşalttınız. Bütün kurumları yolsuzluk, fırsatçılıkla sömürüyorsunuz. Bugün alınan bir karar, dediğim gibi, bunun bir örneği olmuştur. Kooperatiflere, vakıflara, sendikalara çöküyorsunuz. Bu kürsüden defaatle anlatıldı, Tarım Kredi Kooperatiflerine yaptıklarınızı burada tekrarlamayacağım ama çiftçi yem alamazken, mazot alamazken Tarım Kredi Kooperatiflerine çökülüyor ve daha nicelerine aynı şekilde. Gerçekten utanç verici ama sizlerin utanma duygunuz kalmamış ne yazık ki.
Bakın, arkadaşlar, ben size sahadan bir örnek vermek istiyorum: Şimdi, biz, iş ve aş buluşmaları için Mersin'e gittiğimizde bir balıkçı kooperatifini ziyaret ettik, Karaduvar Mahallesi Su Ürünleri Kooperatifi. Balıkçıların hâlini orada gördük; tam bir sefalet içindeydiler, avurtları çökmüş, üst baş perişan, âdeta Potemkin zırhlısından çıkmış gibiydiler. Kendi teknelerinde kendi işlerini yapan, boğaz tokluğuna çalışan emekçilerdiler. Neden, biliyor musunuz? Öyle borçlandırılmışlar ki balıkçılar, bütün iradelerini o borcu verenler teslim almış ve getirdikleri balıkları yok pahasına satın alıyorlar ve balıkçılar gerçekten bir ekmek parasına orada kendi işlerini yapmak durumunda kalıyorlar. Bir balıkçı şunu söyledi, dedi ki: "12 kilo sardalyayı 14 liradan ben veriyorum, çarşıya gidiyorum 2 kilosu 14 lira." Yani bu kadar korkunç bir sömürü var. Soğuk hava deposu açamamış o kooperatif, neden diye soruyorum, kooperatifleri var ama bir barınakları, güneşten, rüzgârdan korunacakları bir yerleri bile yok. Soruyorum size: Bu nasıl kooperatiftir ki üreticiyi koruyamıyor? 40-50 bin lira borç vererek bir emekçinin rızkına bu şekilde çökülebiliyor ve bu soruna çözüm bulunamıyor, acaba yasadan mı yoksa zihniyetten mi?
Yine Ağrı'ya gittik, Ağrı'da da aynı şekilde esnaf kan ağlıyor "Maliyetler çok yüksek bu nedenle zarar ediyoruz. İş yok, gençlerimiz göç ediyor, Afganistan'ı geçecek duruma geldik." diyor Ağrılılar. Hayvanlara bir torba yem yerine yarım torba yem veriyorlar. Toprağına ekini ekemiyor, tohumu atamıyor, bu kadar zor durumda. Bu Kooperatifler Yasanız Ağrılı üreticilerin hangi işine yarayacak acaba?
Yine, bakın, mevsimlik tarım işçileri -ki kanayan bir yaradır, asfaltlarda her yıl onlarca mevsimlik tarım işçisi yaşamını yitirir- Mersin'de karşılaştık, sabah dörtte toplanıp minibüslere biniyorlar, tarlalara gidiyorlar. Biz de yanlarına gittik. Bakın "16+1"lik minibüslere yani 17 kişinin binebileceği minibüse 60 kişi biniyor. Koltukları çıkarmışlar, yanlarında o gün yiyecekleri yemekleri koydukları plastik kovaların üzerine oturarak yolculuk yapıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Kemalbay
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Mevsimlik tarım işçileri 17 kişilik minibüse 60 kişi biniyor, kovaların üzerinde seyahat ediyorlar. Pandemi koşullarından bahsediyorum ve pandemiyi hatırlattığımızda diyorlar ki: "Keşke ölsek de kurtulsak." Peki, bu kooperatifler acaba bu ulaşım sorununu, mevsimlik tarım işçilerinin bu kadim ulaşım sorununu çözemiyor mu? Her gün 1.500 işçi tarlalara buradan gidiyor Mersin'de. Yani bu yasanız bu sorunu çözecek mi? Çözmeyecek, ne yazık ki biz bunu görüyoruz.
Ben şöyle söyleyeyim, sözlerimi şöyle bağlayayım: Bakın, inanıyorum ki toplumu ekonomide söz, yetki, karar sahibi yaptığımızda ancak o zaman toplumun sorunları da çözülür, ekonomik sorunları da çözülür, kooperatifler de o zaman gerçek işlevini kazanır. Bunu da ancak biz bu düzeni değiştirdiğimiz ve yeni bir yaşamı ve yeni bir yaşam ekonomisini kurduğumuz zaman sağlayabiliriz.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)