GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:03.11.2021

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 284 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım, selamlarımı sunarım.

27'nci Dönem Beşinci Yasama Yılına girerken torba kanunların daha az gelmesi temennimiz ve beklentimiz çok kısa sürdü, yeniden bir torba kanunla muhatabız. 13 kanunda değişiklik söz konusu olmasına rağmen konularına göre farklı tali komisyonlarda görüşülmesi yapılmamıştır. Bu şekilde ihtisas komisyonlarının devre dışı bırakılmasıyla biz yasama faaliyetinin kalitesinin düştüğünü söylemeye devam edeceğiz. İktidarın acele kanunlaştırma iradesi Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün öngördüğü asgari süreleri zorlamaktadır. Başkanlık bu süreleri tekliflerin sağlıklı incelenmelerine engel olacak şekilde kullanmaktadır. Bunun makul bir sebebi olamaz ve yapılan uygulama iyi niyetle bağdaşmaz.

Teklifin 5'inci maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 123'üncü maddesinin üçüncü fıkrasını "5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde belirtilen kurumlar" şeklinde değiştirmektedir, bir bakıma güncelleme yapılmaktadır. Dolayısıyla bu madde için sadece bir kelime değişikliği önerimiz vardır, kabul edileceğini umarız. Bazı olumlu değişiklikleri kapsadığı için teklife genel olarak karşı değildik ama Komisyondaki görüşmeler esnasında İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz önergelerin reddedilmesi, ihracata yeni başlayacak KOBİ'lere yapılacak teşviklerin çelişkili olması, muğlak ifadelerin düzeltilmemesi, torba kanun teklifi niteliği taşımasına rağmen ilgili komisyonlarda görüşülmemesi ve Anayasa açısından tartışmalı yönlerinin olması sebebiyle teklife destek vermeyeceğimizi beyan ediyorum.

Değerli milletvekilleri, bu bölümde bütün Türk milletinin içini sızlatan güncel bir olaya değinmek istiyorum: 21 Ekim 2021 günü Tunceli'de gerçekleştirilen Eren-7 Operasyonu'nda Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu ağır yaralanmış ve helikopterle bölgeden alınarak eski adı "Erzincan Asker Hastanesi" olan Binali Yıldırım Üniversitesi Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Şehit Burak Tortumlu'nun operasyon bölgesinden alınarak sevk edildiği hastanenin otoparkına indirildiği, iniş noktasında müdahale ekipleri ve ambulansın hazır bulundurulmadığı ve Mehmetçik'in uygunsuz bir şekilde, sedyesiz olarak askerler tarafından taşındığı görüntüleri basına yansımış ve milletin vicdanı sızlamıştır. Burak Tortumlu'nun hastaneye yatırılmasında gereken hazırlıkları yapmadığı gerekçesiyle hastane başhekimi açığa alınarak sorumlular hakkında soruşturma başlatıldığı Sağlık Bakanı tarafından açıklanmıştır.

Değerli arkadaşlar, açığa alınması gereken başhekim değil Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı olmalıdır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ya da bu Bakanlarda azıcık sorumluluk ve vicdan varsa kendileri istifa etmelidir. Yaralı bir askerin hayatının kurtarılmasında koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan ihmallerin askerin hayatına sebep olması, devam eden terörle mücadelede ve olası savaş durumunda çok sayıda yaralı askerin sevkinin ve tedavi sürecinin nasıl yapılacağı konusunda askerî personel ve ailelerinde endişe ve güven bunalımı yaratacağından hareketle Millî Savunma Bakanına sormak istiyorum: Askerî hastaneler kapatılırken kendisi Genelkurmay Başkanı değil miydi? O zaman askerî hastanelerin kapatılmaması gerektiğini ifade etmiş miydi acaba?

Jandarma Genel Komutanlığı hukuki bakımdan İçişleri Bakanlığının sorumluluğunda olsa da Türk milleti jandarmanın da asker olduğunu bildiğinden, operasyonlarda yaralanan bir askerin sevk ve tedavisindeki ihmaller göz önüne alındığında askerî hastanelerin yeniden eski statüsünde açılması için İçişleri Bakanlığı bir girişimde ve öneride bulunmayı niçin düşünmez? Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığı dünyada örnek teşkil edecek şekilde stratejik bir hizmeti üstün görev anlayışıyla çok başarılı olarak yürüten askerî hastanelerin teşkilatlanma hafızası ve tecrübesi henüz yok olmamışken açılmalarının gerekli olduğunun farkında değil midir?

Değerli milletvekilleri, hiç şüphe yok ki Türk milleti ordu millettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Başta Mehmetçik olmak üzere, her Türk insanı vatan topraklarının her karışını kutsal kabul eder. Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığına, üniter yapısına, millî birlik ve bütünlüğüne kasteden bütün unsurlarla Atatürk'ün verdiği görev doğrultusunda son nefesine kadar mücadele etmeyi ve gerekirse şehit olmayı en büyük şeref olarak bilir. Ne var ki Türk milleti, şehit Burak Tortumlu'ya yapılan gayriciddi uygulamaları asla kabul etmez. Gereken her türlü tedbirin acilen en üst düzeyde alınmasını, askerî hastanelerin en kısa zamanda yeniden açılmasını bekliyor, bütün şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)