GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ DİSİPLİN KANUNU TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:30.01.2013

AK PARTİ GRUBU ADINA ŞİRİN ÜNAL (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu hakkında söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, bugün Gaziantep'te patlama sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Allah bir daha böyle acılar göstermesin.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin içten ve dıştan gelebilecek olan her türlü tehdide karşı savunma görevini üstlenmiş olan silahlı devlet kuvvetidir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgesindeki krizlerin yanı sıra politik kararlara bağlı olarak dünya barışını tehdit eden krizlere de müdahaleye hazır durumdadır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine bağlı olan Türkiye Cumhuriyeti devleti saldırgan emeller gütmez. Ancak, bağımsızlığı, ülkesi, milleti, onuru tehlikeye maruz kaldığında ve üyesi bulunduğu uluslararası kuruluşların müşterek idealleri doğrultusunda gücünü kullanır.

Türkiye, belirsiz tehdit ve risklerin bulunduğu bir bölgede barış zamanından itibaren millî savunma olanaklarını güçlü bulundurmak ve silahlı kuvvetlerini olası tehditlere karşı hazır ve güçlü bir yapıda bulundurmak zorundadır.

Değerli milletvekilleri, "Ya istiklal ya ölüm!" diyerek Millî Mücadele'yi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk millî ve bağımsız bir devlet oluşturarak milletini çağdaş medeniyetler düzeyine taşımada Türk ordusunu bir teminat olarak göstermiştir. Dolayısıyla ordumuz birliğimizin, kudret ve kabiliyetimizin, vatanseverliğimizin çelikleşmiş bir ifadesidir. Aynı zamanda ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır.

Değerli milletvekilleri, ordumuzu oluşturan kahraman askerlerimiz de bizlerin göz bebeğidir. Onlar Çanakkale'de, İstiklal Savaşı'nda ülkemizin bütünlüğü uğrunda nasıl kahramanca savaştılarsa bugün de birliğimize, beraberliğimize ve ülke bütünlüğümüze kasteden bölücü teröre karşı yürütülen mücadelede daima ön saflarda yer alan, bu uğurda canlarını ve kanlarını çekinmeden feda eden ve edecek olan isimsiz kahramanlardır. Onlar barışta ve savaşta, karada, havada ve denizde vatanın birliğini koruyacağına namusu üzerine ant içerek Türk sancağının şanını canından daha aziz bilen değerlerimizdir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ Hükûmeti olarak Türk ordusuna ve ordu mensubu tüm kardeşlerimize aidiyet duygusunu sürekli aşılamaya ve motive etmeye yönelik çalışmalarda bulunacağımız gayretlerini göstermekteyiz. 2023 vizyonu kapsamında orduda profesyonelleşmede kararlı tutumumuz devam ettirilecektir. Buradan yola çıkılarak, hazırlanan Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Tasarısı kanunlaştığı takdirde Türk Silahlı Kuvvetlerinde etkin bir disiplin sisteminin tesisi, muhafazası ve idamesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş olacaktır.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında uygulanan disiplin hükümleri 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkındaki Kanun'da değişik ve dağınık bir biçimde düzenlenmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında uygulanan disiplin hükümleri değişik tarihlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde dava konusu olmuş, özellikle asker kişilere verilen oda hapsi cezalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Askeri Ceza Kanunu'nun 162 ila 191'inci maddeleri uyarınca hakkında disiplin amiri tarafından oda hapsi cezası verilen asker kişilerin başvurularını kabul ettiği Darıcı-Türkiye (2005) ve Polatlı-Türkiye (2011) davalarında kişinin özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği, ayrıca 477 sayılı Kanun uyarınca disiplin suçu işleyen ve disiplin mahkemesince oda hapsi cezasıyla cezalandırılan asker kişinin başvurusunu kabul ettiği Bayrak-Türkiye (2007) davasında da adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçeleriyle ülkemizi tazminata mahkûm etmiştir. Bu kanun neticesinde bu olumsuzlukların tamamının önüne geçilmesi düşünülmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinde en hayati konuların başında disiplin gelmektedir. Bu açıdan disiplin konusunda alınan tedbirlerin diğer kurum ve kuruluşlara göre mahiyet bakımından farklılıklar arz edeceği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Zira, disiplinin sağlanması, muhafazası ve devam ettirilmesi Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesini yerine getirmesi için olmazsa olmaz bir kuraldır.

Değerli milletvekilleri, yüksek müsaadenizle, kanunun maddelerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu mülki idare amirlerinin Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeliyle ilgili mülki görevlerinden doğan yetkileri saklı kalmak kaydıyla askerî hâkimler hariç subaylar, astsubaylar, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler ile askerî öğrencileri kapsar, sivil memurlar ise bu kapsamın dışında tutulmuştur. Bu kanununda disiplin hukukundaki takdir hakkının nasıl kullanılacağına ilişkin esaslar ve disiplin cezası vermeye yetkili makamlar belirlenmiştir. Bunlara ilave olarak disiplin amiri yerine, üst disiplin amirlerinin disiplin cezası verebileceği durumlar ve amirlerin disiplin cezası verme yetkisi haricinde disiplini tesis ve muhafazası adına sahip olduğu diğer yetkiler de düzenlenmiştir.

Değerli milletvekilleri, yedek subaylar dâhil olmak üzere tüm subaylar, astsubaylar, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erlere verilebilecek disiplin cezalarının türleriyle bu cezaları vermeye yetkili makamlar ve cezaların yerine getirilme şekilleri yeniden düzenlenmiştir.

Disiplin kurulu tarafından verilen cezalara karşı itiraz usulü, cezanın kesinleşmesi ve itiraz sonucunda verilecek karara ilişkin hususlar ve cezalara karşı yargı yoluna yapılabilecek başvuru yoluyla ilgili esaslar da düzenlenmiştir.

Ayrıca, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 77'nci maddesinde yer alan "disiplin mahkemesi" ibaresi "disiplin kurulu" olarak değiştirilmiş, yine, ayrıca, 1111 sayılı Kanun'a bir geçici madde eklenmek suretiyle 30 Kasım 2011 tarihli ve 6252 sayılı Kanun'la getirilen bedelli askerlik hizmetine ilişkin uygulamada karşılaşılan aksaklıkları giderici düzenleme yapılarak vatandaşlarımızın mağduriyetleri giderilmiştir.

Değerli milletvekilleri, özetle, disiplin mevzuatı tek bir kanunda toplanmış, sivil memurlar kapsam dışında bırakılmış ve sivil memurlarımıza 657 sayılı Kanun'un disiplin hükümlerinin uygulanması esası belirlenmiş, disiplin cezası verme konusunda subaylar ile astsubaylar arasındaki ayrım kaldırılarak sicil verme yetkisi olan astsubaylar da disiplin amiri olarak tanımlanmış, "disiplin mahkemesi" ibaresi "disiplin kurulu" olarak değiştirilmiş, disiplin kurullarının vereceği cezalar yeniden belirlenmiş, disiplinsizlik teşkil eden tüm suç ve eylemler tek tek tanımlanmış, personele verilen hizmetten men cezasının askerlik hizmeti süresinden sayılmayacağı belirlenmiş, disiplin kurulları tarafından barış zamanında verilmiş olan aylıktan kesme, hizmet yerini terk etmeme ve oda hapsi cezalarına karşı Askerî Yüksek İdare Mahkemesine iptal davası açılabilme imkânı verilmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetlerindeki itaat hissini sağlamlaştıran ve hukuka uygun olarak hareket etmeye yönelik usul ve esasları belirleyen bu tasarının kanunlaşmasını temenni ediyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ünal.