GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:18
Tarih:11.11.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; İYİ Parti olarak döviz kurlarının artması ve Merkez Bankası rezervlerinin eksi değere düşmesi hakkında vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, doğru zamanda, doğru şekilde uygulanmayan döviz politikaları yani yanlış teşhis ve buna bağlı yanlış tedavi nedeniyle 128 milyar doları çarçur ettiniz. 128 milyar dolar yetmedi, büyüklerimizin kefen parası olarak bir kenara koyduğu parayla eş anlamlı ihtiyat akçesini de har vurup harman savurdunuz. Peki, ne oldu? Dolar yerinde saydı mı? Hayır, dolar bugün 10 liraya dayandı. Keşke 128 milyar doları fütursuzca heba etmeseydiniz. Dövizin yükselişi karşısında en büyük silahınız olan 128 milyar doları boşuna havaya... Tabiri caizse, topuğunuza sıkmasaydınız. O silahınız bugün olmadığı için, dövizin yükselişi karşısında çaresiz ve biçare durumdasınız. 128 milyar dolarla birlikte milletimizin geleceğini, aşını, işini, alın terini, ümitlerini, hayallerini boşa harcadınız.

Ben Sayın Cumhurbaşkanının "Bu kardeşinize yetkiyi verin; ondan sonra bu faiz, şu bu nasıl düşecek, göreceksiniz." polemiğine girmek istemiyorum ama dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ne demişti, bir hatırlayalım: "Dolarla mı maaş alıyorsunuz? Dolar borcunuz mu var? Dolarla bir işiniz mi var?" Evet, var Sayın eski Bakan; devletin borcu dolarla. Dolar 1 kuruş arttığında devletin günlük borcu TL bazında 4,3 milyar TL artıyor. Dolarla işimiz var sayın milletvekilleri; ihracat yapmak için dışarıdan aldığımız tüm ara mallar dolarla; elektrik, petrol dolarla; doğal gaz dolarla; yediğimiz gıdaların tohumları, aldığımız arpa, buğday, mercimek, aklınıza ne gelirse dolarla; gübre dolarla, bir gömlek Türkiye'de dikilse bile dışarıdan aldığımız pamuk dolarla, dokuma makinası dolarla, elektronik aletlerin çoğu dolarla, çocuk kıyafetlerinin büyük bir kısmı dolarla, telefon dolarla, Türkiye'de üretilmiş olsa bile televizyon ünitelerindeki LCD ekran dolarla, bilgisayar dolarla, kimyevi maddelerin bir kısmı dolarla, kâğıdın ham maddesi bile dolarla; sağlık ekipmanları, ilaçlar, motorlar dolarla; Türkiye'nin uydusunu fırlatması bile -yerli ve millîyiz ya- maalesef dolarla; aşı dolarla; geçmediğimiz köprülerin, yerini bilmediğimiz otoyolların, uçmadığımız havaalanlarının, hiç gitmediğimiz hasta garantili hastanelerin müteahhitlerine ödenen para da dolarla. Yeter mi, devam edeyim mi? Evet, elbette biz de istemezdik ama tepeden tırnağa her şey dolarla, o yüzden dolarla işimiz var. "İşimiz var mı?" gibi bir soru sormak yerine, dolara yapısal bağımlılığı koparmak lazım. Dolarla bağlantısı olmayan, işçinin, esnafın, çiftçinin alın teri; memurun, emeklinin, dul ve yetimin aylıkları. Ha, şunu düşünüyorsanız, dolar artar, ihracat artar, ithalat düşer, talep azalır, enflasyon düşer diye bir beklenti içindeyseniz ben de size diyorum ki: "Göle su gelinceye kadar kurbağanın canı çıkar." (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Bakın, AK PARTİ'li kıymetli milletvekilleri, AK PARTİ'nin kadroları; bu ülke hepimizin, bizler de bu yüce Türk milletinin bir ferdiyiz, aynı topraklarda yaşıyoruz; aynı sancıları, aynı acıları hissediyoruz; aynı sevinçleri, aynı mutlulukları yaşıyoruz. Biz, devlet güçlü, millet tok ve mutlu olsun istiyoruz; çocuklar yatağa aç girmesin istiyoruz; eşinin, çocuklarının karşısında yoksulluğun verdiği mahcubiyetle babaların başının öne eğilmesini istemiyoruz. Belli ki son yıllardaki kadrolarınız bu sorunların üstesinden gelecek bilgi, birikim ve liyakatten yoksunlar. Keşke Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener teklif ettiği zaman "memleket masası" etrafında toplanabilseydiniz, gelmekte olan bu krizin çarelerini hep birlikte ortaya koysaydınız. Anlaşıldı, sizin kadrolarınız bu işi beceremeyecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AYHAN EREL (Devamla) - Gelin, bu devlet için, millet için, geleceğimiz için, gurur ve kibir meselesi yapmadan, İYİ Partinin tecrübesinden, becerisinden, üst düzeyde liyakatli ekonomi kadrolarının ortaya koyduğu çözüm yollarından faydalanın; gerekirse diğer siyasi partilerdeki değerli kadrolarla bir araya gelin, bu sorunu çözün. Vatandaşımızın artık kemerinde sıkacak delik, elinde avucunda satacak bir şey kalmadı. Yoksa, AK PARTİ'yle gönül bağını çözen Türk milleti, bu bağı, yapılacak ilk seçimde kökünden, bir daha bağlamamak kaydıyla koparacaktır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; CHP sıralarından alkışlar)