| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 16.11.2021 |
HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler.
Başkan, Genel Kurul ve değerli halkımız; evet, biz başından beri "AKP uluslararası sermayenin ve neoliberal politikaların ustası." diye söyledik ve başından itibaren eleştirdik, başta da tarım politikaları olmak üzere.
Şimdi, şeker fabrikaları ve şeker meselesi, AKP'nin alametifarikalarından bir tanesi. Buraya baktığımızda, on dokuz yıllık politikasının çok net olarak tablosunu görmüş oluyoruz. Şeker fabrikaları özelleştirildi, kalanlar da TÜRKŞEKER gibi Varlık Fonuna devredildi; Varlık Fonu da sarayın dipsiz kuyusu. Burada da önce Varlık Fonuna al, sonra zarar ettir, sonra da yine peşkeş çek; aynen böyle yaşanacağını biliyoruz çünkü bu devirden tam olarak ne arzu edildiğini henüz ortaya çıkartabilmiş değiliz. 14 fabrika böylece satıldı fakat yetmiyor, aynı zamanda, şeker fabrikalarının milyonlarca metrekare taşınmazı da konut, ticaret ve turizm amaçlı yine aynı şekilde satıldı. Bunun başında, işte, Ağrı geliyor; Ağrı, Samsun, Kırşehir, Bolu, Amasya, Kırklareli, Tokat, Edirne, Yozgat illerindeki bütün taşınmazlar satıldılar AKP eliyle. Evet, şekerin özelleştirilmesi için çıkartılan 4634 sayılı Yasa, Kemal Derviş'in 2001'de çıkarttığı on beş günde 15 yasayla başlıyor yani AKP o gün başlayan satış politikasını bugün devam ettiriyor yani "Satıyorum... Satıyorum... Sattım..." siyasetinin geldiği nokta burası.
Şimdi, 2002 yılında 492 bin olan pancar üreticisi sayısı 2012'de 140 bine düşmüş -sadece 2012'den bahsediyorum- aileleriyle birlikte 1,5 milyona yaklaşan 350 bin üretici ise işsiz kaldı yine bu süreçte.
Tabii, bu şeker meselesini tartışırken doğal olarak, otomatik olarak Cargill meselesine gelmek lazım. Çünkü şeker fabrikalarının peşkeş çekilmesi eşittir Amerikalı Cargill şirketinin devreye girmesiyle atbaşı yürüyor ve Cargill emrediyor, iktidar yapıyor ve nişasta bazlı şeker meselesi yani zehir, halkımızı zehirleyen bu NBŞ'ler Cargill eliyle devreye giriyor. Fakat burada da çok önemli gelişmeler var çünkü Cargill meselesi sadece bu özelleştirmelerle değil, aynı zamanda bu şirkete yapılan vergi indirimleri ve teşviklerle de gündeme geliyor. Yüzde 70'e varan vergi indirimleri bu şirkete yapılıyor. Hatta işçi direnişleri gerçekleşti, hâlen gerçekleşiyor ve sürüyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, "AKP" dediğimiz zaman özelleştirme devreye giriyor, "AKP" dediğimiz zaman peşkeş politikası devreye giriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MURAT ÇEPNİ (Devamla) - Ve burada "yerli ve millî politikası" adı altında bir bakıyorsunuz ki uluslararası tekeller, şirketler ülkedeki tarıma çökmüş durumdalar. Karadeniz'de fındıkta, çayda olduğu gibi şekerde de aynı şey yaşanıyor ve bu Tarım Bakanı aynı zamanda "tarımı bitirme bakanı" olarak şu anda işlev görüyor. Tarım alanlarının yok edilmesi, ormanların yok edilmesi, tarım alanlarının şirketlere peşkeş çekilmesinden sorumlu bakanlık olarak şu anda devrede. O yüzden ancak, şeker politikası, tarım politikası, aynı zamanda, bu Tarım Bakanlığına karşı mücadeleyle düzeltilebilir diyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)