GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:19
Tarih:16.11.2021

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, 28 Temmuzda başlayıp 38 Temmuza kadar devam eden -38 Temmuzu bilerek söyledim arkadaşlar, şaşırma değil yani- on günlük bir yangın. Bu yangına dair "iklim değişikliği" dendi, "küresel ısınma" dendi; belirli topluluklar, Kürt halkı üzerinden açık bir suçlama ve nefret suçu işlendi, HDP üzerinden açık bir suçlama ve nefret suçu işlendi. O esnada Antalya'daydım ben, yangın devam ettiği sürece de oradaydım ve yangın alanına gidip inceleme yapma olanağımız engellendi, yangın alanında inceleme yapmamız engellendi; ta ki yangın kendiliğinden sönene kadar. Gidip tüm köyleri, yanan evleri, yangın alanını tek tek dolaştım ve 27 maddede tespit ettiğimiz aksaklıklar, umursamazlıklar, engellemeler, hiçe saymalar söz konusu. Yangın kendiliğinden sönmüştür, yangında 8 insan ve milyonlarca can kaybı olmuştur.

İBRAHİM AYDIN (Antalya) - 7...

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) - 7... Allah rahmet eylesin.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Hadi 7 olsun.

7 insan ve milyonlarca can kaybı olmuştur. Hani "7 can kaybı" deniyor ya, orman alanında yaşayan canlılar çok acı bir şekilde, çok vahşi bir şekilde yaşamını yitirmiştir.

Şimdi, orman yangınlarının başladığı gün değil, birkaç gün sonra, AFAD'ın yangının olduğu bölgelerde iş ve işlemlere başladığı, koordinasyon ve organizasyon şemasının geç çıkarıldığı, kaymakamlık tarafından kriz masasının oluşturulmadığı, yerel yönetimlerin işin içerisine dâhil edilmediği, daha çok kadınların ve gençlerin duyarlılığıyla sivil bir girişim olarak söndürülmeye çalışılan yangınların olduğu ve bunun bir afet olarak değil, sanki öylesine oluşmuş, sanki olup bitecekmiş gibi sonuçları itibarıyla ekonomik, psikolojik, sosyal sonuçları hesaplanmamış ve bundan dolayı, çok çeşitli olumsuzluklar ortaya çıkmış. Biraz önce de ifade edildiği gibi şu anda yangın alanında evi yanıp da kül olan ya da evi yıkılan insanlara ev yapmak için insanların kendilerinden ekonomik talepte bulunulmakta, orada ağır bir afet yaşandığı hâlde oradaki yurttaşlara gerekli yardım yapılmamakta. Hatta yangından sonra bu konuyla ilgili bir soru önergesi verdim ve soru önergeme de cevap verilmedi. Yangından sonra yangın alanında bulunan bu insanlara son derece fahiş su faturaları geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Bu su faturalarının sebebini sorduğumuzda herhangi bir cevap verilmedi.

Bunun dışında, yangına müdahale eden ekiplerin ve bölgelerdeki insanların gereksinim ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda sistematik bir çalışma olmadığı gibi, dışarıdan bölgeye gönderilen ihtiyaç malzemesinin tanzimi ve dağıtılması konusunda da son derece acemice ya da baştan savma durum söz konusu oldu.

Belediyeyi ziyarete gittiğimizde, Sayın Belediye Başkanı belediyenin dışında bir yerde bizi karşıladı ve neyle karşı karşıya olduklarını, sürece dâhil edilmediklerini, dışında tutulduklarını anlattı. Bütün sivil toplum kuruluşlarının, doğal olarak, gönüllü olarak katkı sunmaya çalışan uzman ya da katkı sunmaya çalışan, kim olursa olsun, hepsinin dışında tutulduğunu açıkça gördük.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Ayrıca, ifade etmeye çalıştığım gibi, Kürt halkına ve HDP'lilere karşı da sistematik bir nefret suçu işlenmektedir.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)