GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:21
Tarih:18.11.2021

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 285 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kıymetli milletvekilleri, yine geçici çözümleri "reform" diye dile getirdiğiniz bir teklifle karşı karşıyayız. İcra ve haciz işlemleri ülkemizin ekonomik çöküşünün ve vatandaşın alım gücünün düşüşünün resmidir. UYAP'ın kamuya açık verilerine göre, 2008 sonunda 8 milyon civarında olan icra dosyası sayısı günümüzde 23-24 milyon bandına gelmiştir. En çok haciz işlemi yapılan mülklerin başında ise konut ve arazi işlemleri gelmektedir. Yani, insanımızın yatırım için aldığı ya da başını sokabilmek için kıt kanaat edindiği konutlarına haciz işlemleri yapılmaktadır. Üstüne üstlük tarım arazilerimiz de bu işlemlere tabi olmaktadır. Ülkemizde tarımdaki sıkıntılara bir de bu yönden bakmak gerekir. Bu icra işlemleri tarımsal faaliyetleri ne düzeyde etkilemektedir, özellikle araştırılmalıdır. İşte bu tabloda, icraya neden olan ekonomik tablo hakkındaki çözümler aramak yerine haczedilen malların kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunluluğu getirilmektedir. Peki, bu ne işe yarayacaktır veya ne işe yaramayacaktır? İcra ve İflas Kanunu'nun en temel özelliği, cebrî icra vasıtasıyla alacaklı ile borçlunun hakları, menfaatleri arasında dengenin sağlanması ve alacaklının en kısa yoldan alacağını tahsil etmesidir. Anılan menfaat dengesinde en önemli ilke "takip ekonomisi" ilkesidir. Teklifte bir duvar aşılmak istenirken yeni bir çıkmaz sokak inşa edilmektedir. Alacaklının, önceden muhafaza harcını, satış giderini, kıymet takdirini ödediği bir durumda, haczi bir korkutma aracı olarak kullanma şansı azalmaktadır. Ancak bu sefer de özellikle hacizli taşınırın bulunmadığı yani yakalanmadığı durumlarda ne yapılacağı belli değildir. Günümüzde pek çok icra işlemi yapan avukat, icraya konu olan otomobil, motosiklet ve benzeri araçları bulamadıkları için tahsilat yapmadıklarını ifade etmektedirler. Devletin, polis uygulaması, MOBESE görüntüsü ve benzeri uygulamalarla yakalama yapamadığında pek çok özel kişi bu işi fırsatçılığa çevirmektedir. Bazı fırsatçılar ücret karşılığında otopark gezme, belli başlı yerlerde araştırma yaparak icralık araçları bulmaktadırlar. Aracın bulunmadığı durumlarda alacaklı, bir sürü ödemeyi devlete yapmış olacaktır ama alacağını tahsil edemeyecektir. Ayrıca, alacaklıyı yüksek meblağlı bir ödeme yükü altına sokarak menfaatler dengesini de sürekli bozacaktır. Parası olan alacağını sattıracak, olmayan sattıramayacak. Kısacası, parası olan kayrılmış, olmayan zora sokulmuş olacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, bir tarafı yapmaya çalışırken başka yerleri yıkmak AK PARTİ iktidarının alıştığı bir uygulamadır. Anlaşılan o ki iktidar, alacaklılara şunu demektedir: "Devlet alacağını tahsil etse de etmese de paranızı alır ama hiçbir şeyin garantisini vermez." Anadolu tabiriyle, alacağına şahin, vereceğine kargadır. Bu, yüzlerce yıldır toplumsal bir sözleşme olan devlet kurumunun, binlerce yıldır yerleşmiş adalet duygusunun yerle bir edilmesidir. Vatandaş, bu gidişle, İçişleri Bakanının felsefesine uyarak kendi alacağını kendisi tahsil etmeye başlayacaktır. Sayın Bakan diyordu ya "Siz yıkın, hukuk arkanızdan gelir." diye, vatandaş da para yatırmamak için gidecek kendi alacağını almaya çalışacaktır. Bir ülke düşünün ki içişleri bakanı hukuksuzluğu, kanunsuzluğu, anarşiyi teşvik etsin. Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır Allah aşkına? Bu tip yaklaşımları asla kabul etmeyeceğiz ve edemeyiz.

İcra ve İflas Kanunu için bir reform istiyorsanız baştan sona bütün uygulamaları ele alarak, ortak akılla yepyeni bir İcra ve İflas Kanunu ortaya koymalısınız. Gündem değiştirmek için ikide bir "Anayasa'yı değiştireceğiz." diye ortaya çıkacağınıza "Bugün de şu İcra ve İflas Kanunu'nu baştan sona yapacağız." deyin, milletimiz bir rahatlasın. Ciddi bir şekilde devlet yönettiğinizi anlayalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Ama siz, bunu diyecek zihniyete erişene kadar iktidardan uçup gideceksiniz.

Hazreti Ömer'in adaleti yolundaki, Hazreti Ali'nin ilmi yolundaki İYİ Parti bütün bu sorunları inşallah iktidara gelerek çözecektir diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)