| Konu: | İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 23.11.2021 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye şu anda büyük bir buhran içerisinde, büyük bir ekonomik kriz içerisinde ve biz burada İcra ve İflas Kanunu ve bununla ilgili -ismi devam eden- bir kanun teklifini tartışıyoruz ama Türkiye şu anda iflas etmiş durumda. Ya, normal koşullarda iyi yönetilen bir ülkede on yıllarla olabilecek döviz kuru değişiklikleri on dakikayla devam ediyor ve şu anda Türkiye'de döviz kurları patlama noktasına gelmiş, Türk parasının değeri ortadan kalkmış, para pul hâline dönüşmüş durumda. "Ekonomi uçuyor." diyordu Erdoğan fakat görüyoruz ki uçan fiyatlar oldu, zamlar her yerde fırlamış durumda. Şu anda, benzine, mazota, LPG'ye 1 lira zam geliyor. Halk, tencere ve tavalarla sokaklara inmiş durumda; İzmir'de, İstanbul'da ve Ankara'da insanlar protesto gösterisi yapmaya çalışıyorlar. Tabii, önlerini -örneğin İstanbul Kurtuluş'ta- polis kesiyor, Taksim'e giriş kapatılıyor. Halkın demokratik tepkilerini ortaya koyması "İstifa, Hükûmet istifa!" çağrısı yapmak demokratik bir haktır ve halkın demokratik hakkını ortaya koyabilmesi için sokakları kullanması gerekir. Bu eylemlerin kriminalize edilmesini buradan kınıyoruz. Halkın, Hükûmetin bu kötü politikalarına, sermaye yanlısı, rant, talan dolu politikalarına karşı yükselttiği "Hükûmet istifa, geçinemiyoruz!" sloganları eşliğinde yükselttiği, mücadeleyi buradan selamlamak istiyorum. Erdoğan, birkaç gün önce, Türkiye'de sarayın ekonomik bir kurtuluş savaşı içerisine girdiğini söyledi. Görüyoruz ki AKP-MHP bloğu savaştan başka hiçbir şey bilmiyor yani bir de barış var sayın milletvekilleri, bir de barışı deneyin, niye hep savaşıyorsunuz? Şimdi de ekonomik açıdan bir kurtuluş savaşı verdiğinizi söylüyorsunuz. Siz, hiçbir savaşı da başarıya ulaştıramazsınız çünkü savaşlarınız aslında kendinizi iktidarda tutmak için yürüttüğünüz bir yöntem, savaşa sarılmanız aslında iktidarda kalmak için başvurduğunuz bir yöntem. Sizin savaşınız, ekonomik kurtuluş savaşınız aslında sermayenin, işçi sınıfının, emekçilerin, işsizlerin, atanamayan öğretmenlerin, EYT'lilerin, emeklilerin kaybetmesidir ve onlara karşı bir meydan okumadır, bir sınıf savaşıdır aslında ve bu sınıf mücadelesinde siz her zaman sermayenin yanında oldunuz ve işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen halkların, Kürt halkının karşısında oldunuz. Bahçeli diyor ki: "Seçimler zamanında yapılacak, 2023'te yapılacak." Ya Sayın Bahçeli yani bu insanlar taş mı yesinler? 2023'e kadar beklemek zorunda mıyız? Bu Hükûmete mahkûm muyuz? Bunu kabul etmiyor insanlar, "Hükûmet istifa!" diyor, bu seslere kulak vermeniz gerekiyor.
Bir avuç şirket daha fazla kazansın diye, yandaşlar daha fazla kazansın diye faizler düşürülüyor; ihracat firmaları daha fazla kazansın ve patronlara, yandaşa, müteahhitlere, hazine garantili şirketlere, uluslararası şirketlere dövizler aktarılsın diye politikalar üretiliyor. Bu harcamalar, bu politikalar halkın aleyhine politikalardır. Bakın, hemen şurada bütçe tartışmaları yapılıyor, bu bütçe tartışmaları şimdiden güncelliğini yitirdi, bütçe rakamları şimdiden güncel değil. Neyi tartışıyoruz? Üç günde 2022 bütçesi kadar halkın sırtına borç bindirdiniz hâlâ neyin bütçesini yapıyorsunuz diye size sormak istiyorum. Aslında, sizin yaptığınız -işte aralık ayı da geliyor, asgari ücret de tartışılacak- işçi ücretlerini baskı altına almak ve işçi ücretlerini ucuzlatarak Türkiye'yi Avrupa'nın Çin'i hâline getirmek, burada kölelik koşullarında işçilerin çalıştırılmasını ve Avrupa'nın ucuz emek cenneti yapmak istiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkürler.
Biz, HDP Emek Komisyonu, ekonomi politik komisyonu olarak asgari ücret için önerimizi vergiden muaf 5 bin lira olarak yapmıştık ama bu ekonomik kriz ve ekonomik tablo karşısında bunun da eridiğini gördük ve asgari ücret talebini güncellemek durumunda kaldık; 6 bine çıkarttık. Emeklilik için de aynı şeyi yapmak zorundayız, temel gelir güvencesi için talep ettiğimiz 2 bin lirayı da daha yükseğe çıkartmak zorundayız. Ev emekçisi kadınlara sigorta ve emeklilik hakları için de aynı şeyleri yapmak zorundayız yani ekonomi o kadar kötü yönetiliyor ki size rakam yetiştirmek de mümkün değil.
Motokuryeler yollarda yaşamını yitiriyor, çekçeği elinde çocuklar ekmeğini kazanırken zabıta saldırısına uğruyor. Türkiye böylesine perişan bir noktada ve bu perişanlığın ortadan kalkması için halkın örgütlenmesi, dayanışması ve "Hükûmet istifa!" sloganlarıyla protestosuna devam etmesi gerekiyor. (HDP sıralarından alkışlar)