| Konu: | Atatürk'ün, İngiliz arşivlerinde bulunan ve bilinmeyen 12 Şubat 1923 tarihli röportajına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 24.11.2021 |
HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugünün Öğretmenler Günü olması hasebiyle sözlerimin başında tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.
Sayın milletvekilleri, bugün gündem dışı söz alarak tam da bugünlerin hâletiruhiyesine denk düşen, Mustafa Kemal'in bilinmeyen bir röportajı hakkında size bilgi vermek istiyorum.
Malumunuz, Millî Mücadele'nin sonunda barış görüşmeleri başladı. Lozan barış görüşmeleri Kasım 1922'de başladı, Ocak 1923'te kesintiye uğradı, ta temmuza kadar sürdü. Kesintiye uğramasının en büyük nedeni, galip devletlerin Ankara Hükûmetine "Kapitülasyonları devam ettireceksiniz." baskısı idi. Mustafa Kemal, o dönem verdiği birçok demeçte, röportajda kapitülasyonların kesinlikle ama kesinlikle kaldırılması gerektiğini ifade ediyor. Tam da bugünlerde, Lozan görüşmelerinin kesintiye uğradığı günlerde, 12 Şubat 1923'te, Fransız gazeteci Paul Gentizon, Mustafa Kemal'le bir röportaj yapıyor. Şimdi, belgenin ilginçliği şuradan geliyor: Alakasız bir yerde bulduk, İngiliz arşivinde, İngiliz savaş gemisinin seyir defterlerinde bulduk bu röportajı, bir buçuk sayfa ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ağzıyla konuşuyor, kendisi nakletmiyor -tırnak içerisinde- "Mustafa Kemal" konuşuyor. İzninizle okumak istiyorum çünkü çok vurucu, çok keskin ifadeler var: "Yeni Türkiye'nin hiçbir koşul altında kapitülasyonları kabul etmeyeceğini, bağımsızlığımız için savaştığımız dört yıl boyunca her zaman ifade ettim. Binaenaleyh, Fransızların bu konuda diğer herkesten daha uzlaşmaz olması beni şaşırttı. Şahsımın ve ülkemin Fransa'ya karşı hissettiği duygular dostanedir. Ancak bu dostane duygular bağımsızlığımıza menfi anlamda etki edecek bir duruma sebep olamaz. Eğer Fransız hükûmeti bağımsızlığımızı tehlikeye sokacak koşulları kabul etmemiz konusunda ısrarcı olursa biz bunu dostane kabul edemeyiz. Yeni Türkiye, diğer milletler gibi yaşamak istiyor. Biz köle olmayacağız, biz bir Çin veyahut da başka bir koloni gibi görülmek istemiyoruz. Kapitülasyonların ilgası hiçbir şekilde ülkemizdeki Fransız çıkarlarının zedeleneceği anlamına gelmemektedir." diyor ve devam ediyor.
İşte, bakınız, 3 defa "yeni Türkiye" diyor ve kapitülasyonların mutlaka ve mutlaka kaldırılması gerektiğini söylüyor, hatta röportajın sonunda: "Fransa bunu kabul etmezse gerekirse savaşırız, sınırsız sorunlar ortaya çıkar." diyor. Aynı günlerde Mustafa Kemal'in "Askerî ve siyasi zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa söner gider, kaybolur." sözünü hatırlayalım. "İstiklalitamme, istiklalimaliyle mümkündür." yani "Tam bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla mümkündür." sözünü hatırlayalım. İşte, bugün de Hükûmetimizin, Cumhurbaşkanımızın yapmaya çalıştığı budur, tam ekonomik bağımsızlık ilkesini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. (CHP ve HDP sıralarından gülüşmeler)
Beğenmeyebilirsiniz fakat bizim yapmaya çalıştığımız budur.
Geçen 22 Kasım Pazartesi günü, Medine Müdafisi Fahrettin Paşa'nın ölüm yıl dönümüydü. Onunla ilgili de bir belge açıklamak istiyorum; bunlar daha hiç yayınlanmadı, kimse bilmiyor.
ATİLA SERTEL (İzmir) - İnanmadığın şeyi söyleme, yanlış oluyor, komik oluyor. Komik duruma düşüyorsun.
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Medine Müdafisi Fahrettin Paşa, biliyorsunuz, 30 Ekimde Mondros imzalandı, tüm ordu terhis oldu fakat o, Medine'yi müdafaa etmeye devam etti. İngiliz Komutan Allenby defalarca mektup gönderip "Teslim ol." dedi. O, kesinlikle teslim olmadı. Kuşatma altındaydı, askerleriyle beraber çekirge yedi, yine teslim olmadı malumunuz olduğu üzere.
ATİLA SERTEL (İzmir) - İnanmadığın şeyi söyleme.
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Ya, bir dinle ya!
ATİLA SERTEL (İzmir) - İnanmıyorsun!
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Bir edep, edep! Bir dinle, bir dinle!
ATİLA SERTEL (İzmir) - İnanmıyorsun, inanmıyorsun. Söylediğin yanlış, inanmıyorsun.
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Bir dinle! Terbiyesiz herif!
ATİLA SERTEL (İzmir) - Söylediklerine inanmıyorsun.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Arkadaşlar, kürsüdeki kişinin konuşma hakkı vardır ya.
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - Şimdi, Şerif Hüseyin mektup gönderiyor, Fahrettin Paşa'ya "Teslim ol." diyor. Fahrettin Paşa bir cevap yazıyor, şu cevabı yazıyor -İngiliz arşivlerinden çıktı, tercümesi bu- bakınız ne diyor Şerif Hüseyin'e, 4 Eylül 1918: "En büyük fatih olan Allah'ın adıyla..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - "...İslam'ın gücünü kırıp Müslümanların katledilmesine sebep olan ve Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi olan halifenin İngilizlerin tutsağı olup onların baskısı altına girmesine sebep olan emire: 14 Zilkade Perşembe gecesi birkaç kişi küçük bir meydanda çalışıyordu. Medine'yi nasıl savunacağını düşünmekten yorgun ve bitkin düşmüş olan ben, onların arasından geçiyordum. Birdenbire, muhteşem görünümlü birinin önümde durduğunu gördüm. Bu zat, selam ve salavat üzerine olan Hazreti Muhammed'di. Sol elini beline koymuş, parmaklarıyla kuşağını tutarken emredici bir üslupla bana 'Beni takip et.' dedi, ben onu takip ettim. İki üç adım onu takip ettikten sonra gözlerimi açtım, uykudan uyandım, hemen camideki hücreye koştum, secdeye kapandım, Allah'a şükrettim çünkü artık en büyük komutan olan Peygamber Efendimiz'in koruması altında olduğumu biliyordum."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HALİL ÖZŞAVLI (Devamla) - "Şimdi savunma hatlarını güçlendirerek, yeni yollar ve meydanlar inşa ederek kendimi meşgul ediyorum. Lütfen, saçma taleplerinle beni meşgul etme." deyip Şerif Hüseyin'e gereken cevabı veriyor.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)