| Konu: | İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 24.11.2021 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, çok değil, birkaç ay sonra bu rakamlara 14, 15, 16, 17 diye devam edeceğiz biz. Elbette bunlar bir rakam, sadece rakam ancak bu rakamların ekonomik ve toplumsal sonuçları var ve henüz görmediğiniz, yaşamadığınız ama mutlaka olacak olan siyasal sonuçları da var. Bu basit rakamlar ülkemizi mahkûm ettiğiniz kapitalist sistemin değer ölçüsü doların 1 tanesinin son üç ayda kaç lira zamlandığı. Yurt içindekiler üç ay önce 7 liraya -1 dolara- karşılık gelen bir ürünü bugün 13 liraya alabiliyor. Yurt dışındakiler ise üç ay önce 1 dolara alabilecekleri ürünü bugün 70 sente alabiliyor. Yani üç ay önce aldığımız benzinin şimdi ancak yarısını alabiliyorken uluslararası sermaye emeğimizi yarım asgari ücrete satın alıyor.
Merkez Bankası verilerine göre döviz mevduatları yaklaşık 250 milyar dolara yükselmiş durumda. Buna saraydaki, yalılardaki kasalarda saklanan dolarları da ekleyin, buna yurt dışına kaçırılan dolarları da ekleyin ve hadi deyin ki 400 milyar dolar. Türkiye halklarının sırtından elde edilen o 400 milyar dolar yattığı yerde, hiçbir emek harcamadan bir günde yüzde 20 kâr elde etti. Yattığı yerden kâr elde etmedi tabii ki, Türkiye halklarını yüzde 20 yoksullaştırıp kendi cebine koydu, onlardan aldı. Sadece dolar istifçilerinin parasına para katmadınız, geçiş garantili köprüler, otoyolların müteahhidi o 5'li çete var ya, 5'li çetenin dolarlarına da dolar kattınız.
Artık bu ülkede fabrikasından bankasına, yumurtasından çorabına kadar her şey yarı yarıya ucuz. Gel Avrupalı, gel Amerikalı, gel Arabistanlı; batan geminin malları bunlar, kelepir bunlar. AKP her şeyi yarı yarıya ucuzlattı. En büyük indirimi ise emekte yaptınız. Bu ülkeden daha ucuza işçi çalıştıramazsın mesajı veriyorsunuz. Evet, 1 Ocak 2021'de asgari ücret 382 dolar, 23 Kasım 2021'de kaç? 220 dolar. Yakında asgari ücret açıklanacak, nüfusun dörtte 3'ünün asgari ücret geliriyle yaşadığı bir ülke burası ve bakalım asgari ücreti 382 doların üstüne çıkaracaklar mı? Yani emekçinin sahip olduğu tek şey olan emek bir yıl önceki değerini bile koruyabilecek mi?
Bu arada, emeğinin bile hiçbir değeri olmayan milyonlar var. Evet, DİSK, işsizliği 7,9 milyon hesaplıyor. Kadın işsizliği yüzde 29,7. Kadınlar şiddet sarmalının içinde yaşamaya çalışırken bir de yoksullukla boğuşuyor. Peki, bu tablonun sorumlusu kim? Dolar istifçilerini mutlu eden, ülkeyi uluslararası sermayeye peşkeş çeken, dolarla kazanıp TL'yle harcayanları memnun eden kim? AKP'li vekilin dediği gibi, domatesi 2 tane, biberi 3 tane almak zorunda bırakan kim? Bu sorunun yanıtını herkes biliyor. Evet, zaten sorumlu olan da sorumluluğunu söylüyor. Evet, AKP Genel Başkanınızdan bahsediyorum, Tayyip Erdoğan'dan, "Türkiye ekonomisinin sorumlusu benim, ben." diye bağıran Genel Başkanınızdan. Ama işler kötüye gitmeye başlayınca her türlü sorumluluktan kaçan hatta suçu kendisi ve ortağı dışında kim varsa onlara yükleyen bir Başkan var bu ülkede. Sizler, şu koltuklarda oturan AKP ve MHP'li vekiller, artık vazgeçin, sarayı eleştiren, hatta ona biat etmeyen herkese mandacı, terörist, dış mihrak, provokatör yalanını uydurmaktan vazgeçin. Yaşamını ve onurunu korumaya çalışan halkları, seferber olup da serbest bıraktığınız o eli kanlı faşist katillerle tehdit etmekten vazgeçin. Bu ülke, bu halk işsizlikle, yoksullukla, cehaletle boğuşurken başka ülkelerin toprağına, başka halkların emeğine göz dikmekten vazgeçin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
OYA ERSOY (Devamla) - Evet, demokratik haklarını kullananlara, Cumartesi Annelerine barikat kurmaktan vazgeçin. Neredeyse her gün birkaç kadının katledildiği, her dakika çocuk tacizinin yaşandığı bu ülkede din bezirgânlığından vazgeçin. Artık yeter! "..."(x)
Evet, sevgili Gülten Akın'ın dediği gibi: "Her şey birikir/Gösteren parmaklar, gören gözler/Susan konuşan birikir/Yargılarlar davasız dosyasız/Silahsız sözcüksüz kansız kavgasız/Dağ mı değil/Ova mı, kent mi, alan mı, değil/Bir ülke, bir insan birikir." Ve artık bir ülke, bir insanın biriktirme zamanı bitti. Birikecek bir şey kalmadı, sabır tükendi. Dün akşam gördünüz, iki sokak protestosu hepinizi, çıkarı bu düzenden yana olan herkesi titretmeye yetti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OYA ERSOY (Devamla) - Şimdi, gitme zamanı, üstelik hesap vererek gitme zamanı, çaldığınız emeğimizin, haklarımızın, yaşamlarımızın hesabını vererek gitme zamanı. (HDP sıralarından alkışlar)