GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:23
Tarih:24.11.2021

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 33'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 33'üncü maddesiyle çocuğun velayeti hakkında anne ve babanın kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gereklerini yerine getirmemesi hâlinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak şartıyla, velayet sahibinin değiştirilebileceği yönünde ihtar edilmesi düzenlenmektedir.

Kanun teklifinin diğer maddelerinde de yer alan çocuk tesliminin icranın konusu olmaktan çıkarılmasını da Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı gibi profesyoneller eliyle yürütülmesini de çocuğun üstün yararı açısından olumlu değerlendiriyoruz. Gördüğünüz gibi, biz, birilerinin dediği gibi ne edepsiz ne de hainiz; biz, vatandaşın lehine olan her konuda attığınız küçücük adımları bile takdir etmekten çekinmedik, çekinmeyiz. Bu demek değildir ki her getirdiğiniz kanun teklifinde içi sırlarla dolu niyetlerinizin içine serpiştirdiğiniz bir iki madde adına size alkış tutalım.

Bugün görüştüğümüz kanun teklifini de ele alalım. AK PARTİ'si iktidarının 19'uncu yılında. 2019 yılında yani iktidarının 17'nci yılında Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni, geçtiğimiz yıl da İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıkladı. Bugün görüştüğümüz "beşinci yargı paketi" olarak adlandırılan kanun teklifi de Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne göre sıraya alınan mevzuat değişikliklerinin bir kısmından ibarettir.

Evet, teklif, alışıldığı üzere yine bir paket olarak önümüze sunulmuştur; yine, gerekçede reform niteliğinde düzenlemelerin devamı niteliğinde olduğu yazılmıştır ama içinde iflas etmiş tüccarımızın, icralık olan vatandaşlarımızın, banka borçlusu milyonların beklediği reformist çözümler yoktur. Tekrar ediyorum: Paket, 2019 yılında Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı kapsamında hedeflenen mevzuat değişikliklerini içermektedir. Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı'nda icra ve iflas sisteminde yapılacak değişiklikler "Hedef 8.5" ve "Hedef 8.6" başlıkları ve beraberindeki alt başlıklar şeklinde sıralanmıştır. Yani icra ve iflas sistemindeki sıkıntılar iktidarın 17'nci yılında hazırlanan eylem planında da bilinmektedir. Ancak iktidar, toptancı bir bakışla konuya yaklaşmak yerine sorunu parça parça, sorunu torba torba, gecikmeli bir şekilde gündeme almaktadır.

9 Haziran 2021 tarihinde Genel Kurulumuzda İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklikler yapıldı. Kasım ayına geldik, yine İcra ve İflas Kanunu gündemimizde. Eylem planına göre bu kanun teklifinde olması gereken ama yer verilmeyen düzenlemeler mevcut. Bu da demektir ki çok yakında gündemimizde yine yeni bir İcra İflas Kanunu değişikliği olacak. Biraz önce söylediğimi yeniden hatırlatmak istiyorum: Getirdiğiniz her kanun teklifi hem eksik hem de içi sırlarla dolu. Bu teklifte yedieminlik sistemiyle ilgili bir düzenleme yapıldı ama kanun teklifinde Yargı Reformu Stratejisi Belgesi Eylem Planı'nda yer aldığı şekliyle, lisanslı yediemin deposu uygulamasına geçilmesi ve tasfiye usulünün yeniden düzenlenmesi suretiyle yedieminlik müessesesinin ıslahına yönelik bir değişiklik yapılmadı. Neden? Çünkü 30 Eylül 2021 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlandığı üzere, Sayın Cumhurbaşkanı yedieminlik müessesesini toptan ıslah etme kararı aldı. Ne şekilde? Özelleştirme yoluyla. Cumhurbaşkanı kararına göre özelleştirme işlemleri 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlanacak. Özelleştirme işlemleri, işletme hakkının verilmesi veya gelir ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun diğer hukuki tasarruf yöntemlerinin ayrı ayrı veya birlikte uygulanarak gerçekleştirilecek. Yedieminlik faaliyetleri bir bütün olarak veya bölgelere ayrılarak özelleştirilecek. Özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar yedieminlik faaliyetleriyle ilgili mevzuat çerçevesinde mevcut hâliyle yürütülmesine devam edilecektir.

Özelleştirme nedir? Kamu kesimi elinde bulunan şirket paylarının özel kesime aktarılması, kamu kesimi tarafından yönetilen üretim birimlerinin yönetiminin özel kesime devredilmesidir.

AK PARTİ'sinin özelleştirme karnesi kırıklarla doludur. AK PARTİ'si için kamu kurumları ya özelleştirilerek elden çıkarılmalı ya da Varlık Fonuna devredilerek özelleştirmeye uygun hâle getirilmelidir. Kamu kuruluşları, fabrikalar, limanlar, enerji şirketleri ve gayrimenkuller tek tek satılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - İktidar, on dokuz yılda kamuya ait tam 4 bin gayrimenkulü özelleştirmiştir ve bu rüzgâr hız kesmeden devam etmektedir. 2025 yılına kadar Bodrum'dan Şile'ye, Sakarya'dan Manisa'ya, Edirne'den Ankara'ya kadar ülkenin birçok yerinde taşınmazlar vitrine konulmuş durumdadır. Kamu kurumlarına ait, içinde askerî tesislerin de bulunduğu Ege ve Akdeniz sahillerindeki yüzlerce dönüm arazi üzerine kurulu 18 eğitim kampı ve sosyal tesis de Cumhurbaşkanı kararıyla özelleştirme kapsamına alınmıştır. İktidarın TEİAŞ planı da BOTAŞ planı da Varlık Fonundaki şirketlere bakışı da ortadadır. Ne yazık ki ilk ve son kararı veren Sayın Cumhurbaşkanı sayesinde ülkenin geldiği durum da ortadadır.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)