GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:23
Tarih:24.11.2021

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sayın vekiller; öncelikle, hangi kadın çocuklarını zorla teslim etmek ister, bunu sormak isterim. Bu teslim hakkına ben de itiraz ediyorum. Annenin, babanın ve toplumun çocuğa karşı sorumluluğunu değil, teslim hakkını öne çıkartan bu kanun maddesi kabul edilemez.

Baktığınız zaman, çocukların velayeti yüzde 70-80 oranında kadınlardadır. Kadınların çocuklarını neden teslim etmek istemediklerini anlamadan, düşünmeden bir kanun maddesi hazırlamak, kadına yönelik şiddetle mücadelede bütünsel bir yaklaşımın olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor. Bu kanun maddesinde çocuğun yüksek faydasına aykırılık olduğu gibi, eşitlik ilkesi, ayrımcılık yasağı ve pozitif ayrımcılık gibi normlar da yok sayılmaktadır. Teklifle, çoğunlukla velayeti elinde bulunduran kadınların haklı gerekçeleri hiçe sayılarak şiddet, tehdit ve zorlamaya maruz kalıp kalmadıkları araştırılmadan kadınlara karşı çocuk kaçıran muamelesi yapılması da erkek aklıdır ve kadınlara yönelik bir şiddet girişimidir ve kabul edilemez; bu madde çekilmelidir.

Değerli milletvekilleri, 25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden 3 kız kardeş Patria, Minerva, Maria Mirabal kardeşlerin cesetleri bir uçuruma atılmıştı, bir uçurumun dibinde bulundu. Tecavüz edilerek vahşice öldürülmüşler, gizlice bir uçurumun dibine atılmışlardı. Ancak gerçekler ortaya çıkarıldı; Mirabal kardeşler, diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü oldular. Diktatörlüğün yıkılmasında büyük bir rol oynadılar ve daha sonra "Kelebekler" olarak anılan bu 3 kadın, bütün dünyada erkek ve devlet şiddetine karşı mücadelenin de meşaleleri oldular. Dominik'te Trujillo diktatörlüğü tarihin çöplüğüne gömülmüşken bu kız kardeşleri, Mirabal kardeşleri her 25 Kasımda bütün dünyada, anmaya devam ediyoruz.

Yarın 25 Kasım, bütün dünyada kadınlar, kadın cinayetlerine ve trans cinayetlerine yönelik, şiddetle mücadele için sokaklarda, meydanlarda olacaklar. Biz, kadınlar olarak bir haftadır 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle İzmir'de, İstanbul'da, Diyarbakır'da, Ankara'da, Hakkâri'de, her yerde sokaklardayız.

Bu sene HDP Kadın Meclisi olarak 25 Kasımı, Mirabal kardeşler gibi tek adam diktatörlüğüne karşı mücadele eden, mücadele ederken İzmir'de devletin gözetiminde ırkçı, faşist bir saldırıyla katledilen sevgili Deniz Poyraz'a atfettik. Deniz Poyraz yoldaşımız, 17 Haziran 2021'de, yirmi dört saat kolluk tarafından gözetilen parti binamızda otuz dakika boyunca silahlı saldırıda bulunan, ırkçı faşist saldırgan Onur Gencer tarafından katledildi. Fiilî saldırgan ortadadır, saldırganın sırtını sıvazlayanlar ise siyasi iktidarın ta kendisidir. Deniz Poyraz da tıpkı Mirabal kardeşler gibi, yaşadığı coğrafyanın demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için antifaşist mücadele eden, en önde mücadele yürüten; eş başkanları, milletvekilleri, binlerce üyesi rehin tutulan HDP'nin emektarlarındandı. Neden partimizin böyle bir saldırıya uğradığı ve partimizde bir genç kadının, Deniz Poyraz'ın hedef alındığı apaçık ortadadır. Yeryüzünde diktatörlükler tarihin çöplüğüne atılma akıbetinden hiçbir zaman kurtulmamışlardır. Mirabal kardeşler, Deniz Poyrazlar ise sonsuza kadar yolumuzu aydınlatacaklardır.

Bugün görüyoruz ki tek adam diktatörlüğü her yerinden çatırdıyor, iplik iplik dökülüyor. Tarihin çöplüğüne atılacağınız günler yakındır. Andolsun ki İstanbul'da Dilek Doğan'ı katledenlerle, Batman'da İpek Er'i intihara sürükleyenlerle, Paris'te 3 kadın siyasetçiyi katledenlerle, Silopi'de Kürt kadın siyasetçiler Pakize, Seve ve Fatma'yı katledenlerle, Deniz Poyraz'ı katledenlerle toplum olarak yüzleşecek, hakikatleri ortaya serecek, siyasi ve fiilî faillerden mutlaka hesap soracağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Toplumsal cinsiyet eşitliğini reddetmeniz, kadın cinayetlerini münferit saymanız, kadın katillerini korumanız, kadın katillerini çıkardığınız yasalarla sokağa salarken kendini koruyan Çilem Doğan'ı cezalandırmanız, LGBT+'lara nefret söyleminiz, patronları kollamak için göz yumduğunuz kod 29'larla işten atmalarınız, derinleştirdiğiniz kadın yoksulluğu, İstanbul Sözleşmesi'nden tek adamın kararıyla çıkmanız, kadın düşmanı politikalarınız sizin sonunuzu da hazırlamaktadır. Erkek devlet şiddetine, savaşa, yoksulluğa karşı her yerde olacağız; yarın, dünyanın her yerinde sokaklarda olacak kadınlar. (HDP sıralarından alkışlar)