| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 01.12.2021 |
AHMET KAMİL EROZAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu maddeyi, maalesef, bazılarımızca "torba", bazılarımızca "çuval kanun" diye tarif ettiğimiz yasa tekliflerinden birinin "yazboz maddesi" olarak telakki ediyorum. Bunu hazırlayanlar milletvekilleriyse vebali milletvekillerine; yok, milletvekilleri bunu Beştepe'den gelen metinler olarak buraya sunuyorlarsa vebali Beştepe'ye.
Ben izin verirseniz, bundan sonra masalla devam edeceğim. Masalla devam edeceğim derken, biliyorsunuz, çocukluğunuzdaki masallarda beyaz atlı prensler vardı. Şimdi o beyaz atlı prenslerin atları kalmadı, onun yerine beyaz uçaklar çıktı ve prenslerin de niteliği değişti. Eksiden böyle şövalye gibi gezerlerken bugün daha çok fistanlı olarak geziyorlar, bunlardan biri de geçen hafta buraya geldi. O, sadece gelmekle kalmadı, âdeta başlık parası gibi masaya 10 milyar dolar koyarak geldi. Bu da yetmedi, Merkez Bankasının brüt rezervlerinin şişirilmesine yönelik olarak bir de 5 milyar dolarlık swap anlaşmasıyla ortada dolaştı. 10 tane iş birliği anlaşması yapıldı, bunların hepsi ekonomik içerikli, bunların yararı varsa tabii ki destekleriz ileride ama hiç siyasetten bahsedilmediğini anladık; bahsedilmedi değil, bahsedilemediğini anladık çünkü bahsedilseydi geçmişte mutlaka hepimizin hatırlamak durumunda olduğu bazı cümleler gündeme gelirdi. Ben izin verirseniz o bazı cümlelerden birkaç örnek sayacağım; bir tanesi İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun ifadeleri, okuyorum: "17-25 Aralık, 6-8 Ekim, 15 Temmuz, en son amiraller bildirisi. Simetrik ve asimetrik birçok saldırıyla karşı karşıyayız. 15 Temmuzun faili bugün nerede? Bugün Cumhurbaşkanımıza "Antisemitist." diye saldıranlar 15 Temmuzun failini kendi ülkelerinde tutuyorlar -buraya kadar her şeyi biliyoruz, bundan sonrası enteresan- ortakları da Birleşik Arap Emirlikleri." Yani o beyaz fistanlı... "15 Temmuzu biz yapmadık, onların talimatıyla oldu." demiş Sayın Soylu.
Yine, başka bir ifade... Biliyorsunuz, bu "İbrahim Anlaşmaları" diye İsrail'le ilişkilerin normalizasyonu konusunda bir seri anlaşma imzalandı. Bununla ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımız ne demiş: "Filistin'e yönelik adım yenilir yutulur bir adım değil. Filistin, Büyükelçiliğini galiba kapatıyor ya da geri çekiyor. Şu anda, aynı durum bizim için de geçerli, ben de Dışişleri Bakanıma talimat verdim, dedim ki 'Abu Dabi -yani beyaz fistanlı- yönetimiyle özellikle diplomatik ilişkileri askıya almak veya bizim de Büyükelçiyi geri çekmek için bir adım atmamız gerekir çünkü biz Filistin halkının yanındayız.'"
Bir müddet sonra Sayın Dışişleri Bakanımız ne demiş: "Kendi dar çıkarları uğruna Filistin davasına ihanet ederek bunu âdeta Filistin için yapılan bir özveri gibi takdim etmeye çalışan Birleşik Arap Emirlikleri -aynı prensten bahsediyor- bu riyakâr davranışıyla tarihte ve bölge halklarının vicdanı önünde hesap verecektir, bunu kimse affetmeyecektir."
Devam ediyorum, yine iktidardan bir başka ses, Sayın Numan Kurtulmuş: "Birleşik Arap Emirlikleri'nin İsrail'le yapmakta olduğu anlaşma, Filistin davasının Birleşik Arap Emirlikleri tarafından açıkça satılmasıdır. Protesto ediyor ve telin ediyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar eninde sonunda Filistin davası zaferle sonuçlanacaktır."
Bitmedi, İbrahim Kalın: "Filistin halkına ve davasına ihanet edenlerin hüsranını tarih elbette yazacaktır."
Bitmedi, Hulusi Akar: "Bunların ister Suriye'de ister Irak'ta olsun, terörist grupları; PKK'yı, DAEŞ'i, YPG'yi desteklemelerinin hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Bu Abu Dabi'nin, hepsinin kayıtları tutuluyor -bu Abu Dabi dediği o prens- yeri ve zamanı geldiğinde bunların hepsinin hesabı görülür." Şimdi "Bunların hepsinin hesabını göreceğiz." demiş olmakla birlikte maalesef şu unutulmuş gibi geliyor bana, onu da bir özlü söz olarak hatırlatmak gereğini duyuyorum: Söz ağızdayken senin esirindir, ağızdan çıkınca sen onun esirisin. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Dolayısıyla sizler, maalesef, bu telaffuz ettiğiniz cümlenin altından kolay kolay kalkamayacaksınız.
Bu da burada bitmiyor -yine, bir iki dakikam kaldı- biraz da Sayın Çavuşoğlu'na atıfta bulunmak gereğini duyuyorum. Ortada, piyasada 6 Temmuz 2017 tarihinde Crans-Montana şehrinde Kıbrıs meselesi konusunda yapılan görüşmelere ilişkin tutanaklar dolaşıyor ve bu tutanaklara göre, Türkiye Cumhuriyeti adına Sayın Çavuşoğlu, Kıbrıs Adası'ndaki garantörlük statümüzden vazgeçmemizi ve askerlerin çekilmesini önermiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
AHMET KAMİL EROZAN (Devamla) - Şimdi, bunu bütün gazeteler sağda solda yazıyor ama Dışişleri Bakanlığımızdan gelen açıklamada metnin içeriğine ilişkin herhangi bir şey söylenmiyor, sadece şu söyleniyor: "Bunlar gizliydi, yayınlanması ayıp oldu." Bunu demekten öteye gidemiyorsunuz. Dolayısıyla maalesef, ortadaki, gündemdeki bütün sorunlar karşısındaki davranışlarınız olsa olsa iktidarın bu sorunların çözümü konusunda ne kadar aciz olduğunu ortaya koyuyor. Bunların çözülmesi için de biz sizden maalesef ümitvar değiliz; ümit sandıkta, onu da en yakın zamanda hep birlikte kucaklayacağız inşallah.
Hepinizi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)