GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:25
Tarih:01.12.2021

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Selamlarımı sunarım.

22 farklı kanunda yapılmak istenen değişiklikleri ihtiva eden 39 maddeden oluşan bu teklif, burada ilavelerle artmıştır, konuları açısından bakıldığında da 5 ayrı komisyonun kapsamına girmektedir. Ana komisyon olarak Enerji Komisyonunda görüşülmüş ama tali komisyonlardan birine hiç gönderilmemiş, 3'üne ise şeklen gönderilmiş ve kâğıt üzerinde işlem yapılmıştır.

4'üncü maddeye gelince, biz, İYİ Parti olarak elektrik faturalarından TRT payının kaldırılmasını defalarca dile getirmiştik. Esasen, TRT hakkında çok olumsuz görüşlere sahip olduğumuzun da bilinmesini isteriz. Elektrik faturalarından TRT payının kaldırılmasını düzenleyen 4'üncü madde ve diğer bazı olumlu bakabileceğimiz maddeler olsa da limanlarımızı peşkeş çekmeye yönelik maddelerin bulunması dolayısıyla biz bu kanun teklifinin tümüne bakarız. Ayrıca, bir torba kanun olması ve komisyonlardan kaçırılarak kanun yapma alışkanlıklarının tekrarlanmış olması, çoğu zaman yapıldığı gibi İç Tüzük'ün ihlal edilmesi sebepleriyle de teklife olumlu bakamıyoruz.

Değerli milletvekilleri, şimdi de iktidarda gördüğüm bir olumlu gelişmeye değinmek istiyorum: On dokuz yılı geçen iktidar dönemlerinin büyük bölümü Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran kahramanlara, Kuvayımilliye'ye ve kurucu iradeye hakaret ederek geçirenler son zamanlarda "Türk ve Türk milleti" demeye başladılar. Henüz samimi olup olmadıklarını bilmiyoruz ama biz olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekteyiz. Cumhuriyet Dönemi'ni "reklam arası, perde arası" olarak değerlendiren birçok AKP yetkilisi, "Türk olmaktan kurtulduk." diyen milletvekilleri suskun kalmaya mecbur edilseler de "yeni Türkiye" sözlerini hâlâ duymaktayız. Esasen, AKP iktidarlarının en belirgin özelliklerinden biri, başından beri takip edilen Türklük karşıtı politikalardır. Ne kadar Türk düşmanı varsa baş tacı edilerek ya devlet kadrolarına atanmış ya da onlarla ortak programlarda yer alınmıştır. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak Türk milletini istiklaline kavuşturan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün kahramanlar aşağılanmış ve hakarete uğramıştır. Millî bayramlar uyduruk bahanelerle dışlanmış, hasta olduklarını söyleyenlerin dimdik ayakta olduğu görülmüştür. Kurtuluş Savaşı karşıtlarına iadeiitibar yapılmış, pek çoğuna ise anma toplantıları, paneller, sempozyumlar düzenlenmiş, kitaplar bastırılmış, isimleri devlet kurumlarına verilmiştir. Üstelik bunları yapanların arasında devletin valileri, kaymakamları, belediye başkanları, rektörleri gibi yöneticiler bulunmuştur. Atatürk'e, Kuvayımilliye'ye ve İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif Ersoy'a ağza alınmayacak küfürlü hakaretler eden, "Keşke Yunan kazansaydı." ve "Hilafet gelsin de nasıl gelirse gelsin, isterse ABD getirsin." diyen, daha pek çok haince söz sarf eden bir meczuba Diyanet İşleri Başkanı resmî kıyafetiyle ziyarette bulunmuş, "Atatürk'e zerre kadar muhabbeti olanlar cenazeme gelmesin." vasiyetine rağmen birçok AKP yetkilileriyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı da cenazesine katılmıştır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) 36 etnik gruptan bahisle, Türk milleti Anayasa'ya rağmen etnisiteye indirilerek 36 gruptan biri sayılmış, "çözüm süreci" adı altında bölücü terör örgütü ve onun bebek katili elebaşısıyla pazarlık yapılıp mutabakat sağlanması sonucu Andımız yasaklanmış, devlet dairelerinin isminden "T.C."ler bile silinmiştir.

Değerli milletvekilleri, Türk ve Atatürk düşmanlığı Kurtuluş Savaşı'ndan zaferle çıkılıp Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasıyla birlikte başladı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

İstiklal Harbi'ne karşı çıkanların ve düşmanla iş birliği yapanların hepsi sinsice kinlerini devam ettirerek AKP iktidarıyla birlikte cesaret bulmuşlardır ve yeni Türkiye hayali "2023 Lider Ülke Türkiye" sloganıyla şekillendirilmiştir. İşte, bu ahval ve şartlar altında bugünlerde suspus olunmuş, Anıtkabir ziyaret edilir olmuş ama henüz samimiyetle ikna edici bir duruş gösterilememiştir. Temennim, son davranışların samimi olması ve bulunduğumuz coğrafyada hür ve mutlu yaşamamızın teminatı üniter yapısını koruyan Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesine uygun olarak sağlam temelleri üzerine yeniden döndürülmesidir. Türk milleti açısından 21'inci yüzyılın kaybedilmemesini niyaz ediyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)